kapat

15.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Finansinvest
Ağır suçlama
Grup içinde Enver Ağabey olarak tanınan Enver Ören'in İhlas Finans'ta nasıl bir sistem kurduğu SPK tarafından tespit edildi. Hazırlanan raporda İhlas Finans'ta bir saadet zinciri kurulduğu ortaya çıkıyor

İhlas Finans'ta 8 Ocak'ta inceleme başlatan Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) ön tespit raporu İhlas Grubu'unda kurulan saadet zincirini ortaya döktü. 735 trilyon lira mevduatı bulunan İhlas Finans'ın bu paranın 724 trilyon lirasının grup bayiilerine aktardığı tespit edildi. SPK raporuna göre İhlas Finans bayiilerle yapılan işlemlerden kağıt üzerinde kâr elde etti.

İhlas Finans, verimsiz çalışan grup şirketlerine kredi vermek için kullanıldı. İhlas Finans'tan para çekişi ile birlikte saaddet zinciri kırıldı.

ŞİRKETLERİNİ KOLLADI
SPK raporuna göre 31 Aralık 2000 tarihi itibariyle 753 trilyon lira mevduatı bulunan kurumun, aynı tarihte İhlas Grubu bayiilerine kullandırdığı kredi miktarı 724 trilyon lira. Bayilere aktarılan kaynağın toplam kredilere oranı yüzde 90 gibi inanılmaz bir seviyeye çıktı.

Krediler bayiilere yok denecek kadar az miktarda rehin ve ipotek teminatlar karşılığında kullandırıldı.

SPK'n raporunda İhlas Grubu, İhlas Finans ve bayiiler arasında kurulan üçgende dönen olaylarda, grubun kendi mallarını ya da kredibilitesi olmayan şirketleri, İhlas Finans ile kredilendirdiği örneklerle ortaya konuluyor.

Buna göre İhlas Finans aldığı malı kendisi ile çalışan bayiilere kâr

karşılığında satmış görünüyor. Ancak bayiiler bu malları tekrar İhlas Grubu'na bağlı şirketlere satarak, paravan konuma geliyorlar. Böylece aslında bayii değil grup şirketi kredilendirilmiş oluyor. Ortada ise kâr olmadığı gibi bazı tabela şirketlerinden paralarının dönmemesi nedeniyle ciddi zararlar söz konusu.

ZİNCİR KIRILDI
Rapora göre bayiilerle kurduğu kredi ilişkilerinden kârlılık sağlayamayan ve hatta bir çok kredisini geri döndüremeyen İhlas Finans, 2000 yılı sonuna gelindiğinde ise kâr yaratamadığı için yeni tasarruf sahiplerinin parasını eski mevduat sahiplerine kâr payı olarak dağıtır hale gelmiş. Böylece sona doğru giden süreç de hızlanmış.

İhlas Matbaacılık senetleri rehin
İhlas Finans'ta 8 Ocak'ta başlayan ve bir ay süren incelemeler sonrasında hazırlanan raporda İhlas Grubu'nun 224 bayiinin borcuna karşılık iştirakleri arasında yer alan İhlas Matbaacılık'ın hisselerini rehin gösterdiği tespit ifade ediliyor.

Vade 30 gün
Raporda 7 Ocak'ta İhlas Holding Yönetim Kurulu kararıyla 224 bayiin 272 trilyon liralık (400 milyon dolar) borcuna karşılık İhlas Matbaacılığın 14.9 trilyon liralık hissesini İhlas Finans'a rehin olarak verdiği ifade ediliyor. Bu da Grup ile bayiler arasındaki ilişkinin kredi-borç ilişkisinin oldukça karmaşık olduğunu gösteriyor.

Ayrıca İhlas Finans'ın içinde bulunduğu durumu ortaya konan raporda dikkat çeken bir başka nokta da 753 trilyon liralık tasarrufun yarısından fazlasının, yani 419 trilyon lirasının 30 gün vadeli olması. Kurum geri dönmeyen kredilere karşı tasarruflarının yarısını 30 gün içerisinde çevirmeye çalışırken, piyasadaki söylentiler nedeniyle hesapların çözülmesi üzerine yine grup iştiraklerine başvurmak zorunda kalmış. SPK'nin raporunda İhlas Finans'ta hesapları bulunan tasarruf sahiplerinin nakit çekişlerinin bir kısmının İhlas Holding ve iştirakleri tarafından karşılandığı ve riskin grubun üzerine dağıldığına da dikkat çekiliyor.

MASAK 'güzel borçları' inceliyor
Özel finans kurumlarını bir süre önce gözaltına alan Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK), İslami bankacılık kurallarıyla faaliyet gösteren bu kuruluşlarda "güzel borç" olarak ifade edilen işlemlerde yoğunlaştı. "Çekle kredilendirme" olarak tanımlandırılabilecek bu işlemler, özel finans kurumları (ÖFK) tarafından iştiraklerine ve hatırlı müşterilerine uygulanıyor.

ÖFK'ların tanıtımlarında "kar-zı hasane" olarak belirtilen ve Türkçe'ye "güzel borç" olarak çevrilen bu işlemlerde, kurum ve müşteri arasında şöyle bir ilişki yaşanıyor:

"Müşteri A firmasının ihtiyacı olan örneğin 1 trilyon liralık bir ürünü veya malı özel finans kurumu gidip kendi alıyor ve çek karşılığında firmaya veriyor. Ancak söz konusu firmanın verdiği çekin o anda hesaplarda herhangi bir karşılığı bulunmuyor. Aralarındaki anlaşmaya göre bir ay, altı ay ya da bir yıl sonra firma getirip 1 trilyonu veriyor ve çekini geri alıyor. İşlem için ÖFK para talep etmiyor."

Hatırlı müşterilere ve iştiraklere sağlanan bu kolaylık için her ne kadar "alan razı satan razı" mantığı yürütülse de MASAK'a göre ortada "çek kanuna muhalefet ve örtülü kazanç" gibi ağır suç unsurları bulunuyor.

Savcı: Vatandaşlık hakkımı kullandım
İhlas Finans Kurumu Şanlıurfa Şubesi'ndeki alacağını tahsil etmek için avukatı aracılığıyla "ihtiyati haciz" kararı aldırtan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Rıza Can, hukuk adamanın hukuk bilmesinin ve uygulamasının suç olmaması gerektiğini söyledi. Başsavcı Can bulunduğu makamı şu ana kadar şahsi işlerinde kullanmadığını ve kullanılmasını da tasvip etmediğini ifade etti. Can, "İhlas Finans kurumunda bulunan 10 bin 460 markımın vadesi 31 Eylül 2000 tarihinde dolmuştu. Vaad edilen tarihten sonra da alacağım olan param ödenmediği için avukatımın aracılığıyla Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak alacağımıza karşılık ihtiyati haciz kararı alındı. Bu işlemi de Şanlıurfa Barosu'na kayıtlı Avukat Oğuzhan Demiröz'e vekalet vererek yapılan işlemlerin hiçbir aşamasında bulunmadım" dedi. Başsavcı Can, ihtiyati haciz işleminin kanunda tarif edilen şekil ile acele yapılması gereken işlerden biri olduğunu belirterek şöyle dedi: "Tüm işlemler yasal mevzuaata uygun olarak yapılmıştır. Ayrıca ahlaki açıdan da uygunsuzluk olduğunu söylemek sanırım büyük haksızlık olacaktır. Çünkü kurumun faaliyetlerinin durdurulduğu son ana kadar hiçbir şekilde nüfuzumu kullanmak gibi yanlış bir düşüncem olmamıştır. Her vatandaş gibi mağduriyetimin giderilmesi için kanuni yolu tercih ettim".

Hacer GEMİCİ


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır