kapat

13.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
METİN MÜNİR(mmunir@sabah.com.tr )


Hüseyin Gündoğdu

Üstyapı Limited Şirketi sahibi Hüseyin Gündoğdu, bir elinde çelik asa diğer elinde bir dosya, kapı kapı dolaşıyor.

Neden dolaştığını ve dosyasının içinde ne olduğunu anlatmadan önce Bayındırlık Bakanlığı'nın ihale yönetimi konusunda kısa bir özet yapmam lazım.

Bayındırlık bir iş yaptırmak istediğinde iki yoldan birini seçebilir:

Ya işi ilan edip inşaat şirketlerinden teklif alır ve içlerinde en uygun olana ihale eder.

Veya, işin "özellik arz ettiğine" karar verir ve ilan etmeden, istediği firmaları davet ederek, istediği ile mukavele imzalar. Bunu yapabilmesi için işin gerçekten özellik arz etmesi, yani, herhangi bir inşaat şirketinin üstlenebileceği cinsten bir iş olmaması şarttır.

Bayındırlık'ın herhangi bir ihalesine fesat karışıp karışmadığının tespiti kolay değildir. Ama, özellik arz etmeyen bir işin özellik arz edermiş gibi mukaveleye bağlanması, o işte bir bityeniği olduğuna karine teşkil eder. Cesedin yanında, elinde dumanı tüten tabanca, birisinin bulunması gibi.

Örneğin, aynı yerde, aynı özellikleri taşıyan iki okul inşaatı ihale edilir, bunlardan ilki normal ihale, diğeri "özel davet" yolu ile ihale edilirse, ikincisinde muhtemelen fesat vardır.

Gelelim Ankaralı müteahhit Hüseyin Gündoğdu'ya. Onun dosyasında bunun klasik bir örneği var. "Tamamı şaibe ve yolsuzluklarla dolu," diye tarif ettiği ihalenin hikâyesi şöyle:

Gündoğdu geçtiğimiz haziran ayında KKTC'de, Bayındırlık Bakanlığı adına 140 kilometre yol inşaatı tamamlar. Kısa bir süre sonra, Bayındırlık Bakanlığı adada 62 kilometrelik yeni bir yol daha yaptırmaya karar verir.

Gündoğdu buna da teklif vermeye hazırlanır. Ancak, Bayındırlık Bakanlığı işin özellik arz ettiğine karar verir ve ihaleye gizlice seçtiği birkaç "belli istekli" şirketi çağırır. Oysa işin herhangi bir özelliği yoktur ve normal ihale yolu ile yapılmalıdır.

Yeni yol inşaatı ile Gündoğdu'nun kısa bir süre önce ikmal ettiği yol inşaatı arasında hiç bir fark yoktur. Gündoğdu kendi yaptığı iş için ihaleye girmiş ve 35-36 istekli arasında birinci gelmiştir. Ülke, iklim koşulları, topoğrafya, toprak kalitesi vesaire değişmediğine göre ihale yöntemi de değişmemelidir. Daha önceki ihaleler resmi gazetede ilan usulü ile yapılmış olmasına rağmen bunun özel davet ile yapılmasına ne gerek vardır?

Gündoğdu, bütün ısrar ve şikâyetlerine rağmen devre dışı bırakılır. Oysa makine, teçhizat ve işçileri KKTC'de olduğu için diğerlerine göre fiyat avantajı vardır, yani işi daha ucuza yapabilme yeteneğine sahiptir.

İhale Kolin İnşaat'ın üzerinde kalır.

Gündoğdu "ben bunu ihaleden önce biliyordum ve kanıtlayabilirim," diyor. "İhalenin özel davetle yapılmasının tek nedeni işin Kolin'in üzerinde kalmasını garantilemekti. Bu düzmece bir ihaleydi."

Ancak, olayın bu aşamada en ilginç yönü Gündoğdu'nun iddiaları değil resmi makamların tutumudur. Gündoğdu Başbakan'dan Cumhurbaşkanı'na kadar birçok kuruluşa dosya yollayıp araştırma talep etti. Hiçbiri bu başvuruya cevap vermeye bile tenezzül etmedi.

Yolsuzluk bu kadar mı kanıksanmış?

Ama bir ümit var. Konunun siyasi sonuçları olacağı için buna Hükümetin zaman ayıracağını sanmıyorum. Ancak Cumhurbaşkanı Sezer, kısa bir süre önce Devlet Denetleme Kurulu'na yeni üyeler atadı. Belki konuyu araştırmaları için onlara talimat verebilir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır