S A B A H O N L I N E 13.02.2001

Şu an 13 Şubat 2001 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

13.02.2001

Anasayfa

Win-Turkce US-Ascii

© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Esad Coşan nifakçıydı
Erbakan küs olduğu Coşan'ın cenazesine katıldı ama Erbakancı gazete 'El-Aziz' şeyh için, "Bir münafık gitti" diye yazdı

Necmettin Erbakan'ı destekleyen El-Aziz Gazetesi, Nakşibendi Şeyhi Mahmut Esad Coşan'ın ölümünü dinci basına göre oldukça farklı bir şekilde duyurdu. Milli Gazete'nin Elazığ eki gibi çıkan, daha sonra haftalık yayın haline gelen ve sadece Elazığ'da yayınlanan El-Aziz'in son sayısında, Esad Coşan hakkında, "O tam bir nifakçıydı" yorumu yapıldı. Gazete, Coşan'ın Avustralya'da büyük bir çiftlik aldığı ve psikolojik tedavi gördüğü iddialarına da yer verdi.

El-Aziz'in Hadis'le başlayan yazısında, "Bir gün huzuru saadette sahabeler bulunurken, bir ses duyuldu. Efendimiz, buyurdular ki, şu kadar yıldır cehenneme kadar yuvarlanan bir taş, şu anda cehennemin dibini buldu, işte bu onun gürültüsü idi. Az sonra gelen haberle ünlü münafıklardan birinin terk-i hayat ettiği bildirilince mesele anlaşılmış oldu. Esad Coşan da çok ünlü bir münafıktı. Onun ölümü de büyük gürültü kopardı" dendi.

ÇOK ZENGİN OLDU
Esat Coşan'ın Milli Görüş davasına ihanet ettiği belirtilen yazıda şu ifadeler yer aldı:

"Eline geçen hiçbir fırsatı kötülük için boş bırakmamıştı. Münafıklar daima müminlerin zor zamanlarında, dar alanlarında kendilerini belli ederler. Coşan da ilk önce 12 Eylül sonrası Erbakan'ın tutuklanması üzerine Ankara'da Milli Görüş mekanlarından olan Elif Sitesi'nde ve oradaki camide nifak tohumları ekmeye başladı. Esat Coşan, MSP ve Erbakan'ın yargılandığı bu dönemi ganimet bilerek gördüğü olağanüstü destekle atağa geçti. Bir yandan çeşitli konularda 5 dergi ile yayın hayatına girdi ve bunlardan İslam dergisi 100 bin sattı. Kendisi para içinde yüzmesine rağmen Erbakan'ı bavul bavul yeşil dolarlar yürütmekle suçladı."

'MÜNAFIKLIK BİTMEZ'
El-Azizciler, iddialarını şöyle sürdürdü: "Günlük gazete, radyo ve televizyon kurarak ortama hızlı başladı. Erbakan'ın o ünlü yemeğine de gitmemişti. Sanırım yine yanlış hesap yaptı ve bir kez daha askere tosladı. Nihayet soluğu dünyanın öbür ucunda aldı, Avustralya'ya kaçtı. Kendisi bir suikasta kurban gideceğinden korkmuştu belki. Ama korkunun ecele faydası yoktu ve ecel onu bir başka yerde ve nifak üzerinde yakaladı. Söylentilere göre orada büyük bir çiftlik ve büyük bir limon bahçesi almıştı. Söylentiler arasında ruhsal bozukluk yaşadığı ve psikiyatrik tedavi gördüğü de vardı. Yani başkalarını irşad edecek adam ruhsal tedaviye muhtaç hale geldi."

Gazetede, cahiliye ortamının ruhbanları ve şeyhlerinin daima münafıklığın başını çektikleri de belirtilerek, "Evet bir münafık gitti ama münafıklık asla bitmez" dendi.

El-Aziz'in kalemini batırdıkları
'Pelte beyinli Kutan'

Gazete, yazılarında Necmettin Erbakan'ı göklere çıkarırken, yakın çevresine hakarete varan eleştiriler getiriyor. Bu kişilerin hemen hepsini Erbakan'a ihanet etmekle suçluyor. İşte El-Aziz'in bazı politikacılar için söyledikleri:

Şevket Kazan:

Sabetaycı... Erbakan'a ihanet etti.

Oğuzhan Asiltürk:

Ermeni dönmesi.

Recai Kutan:

Saksağan kafalı, pelte beyinli, bunak...

Abdullah Gül ve ekibi:

Yenilikçi çete.

R. Tayyip Erdoğan:

Milli Görüş'ten aldıklarını iade etse üstünde donu kalmaz...

El-Aziz yazıyor:
"Kendisi bir suikaste kurban gideceğinden korkmuştu belki. Ama korkunun ecele faydası yoktu ve ecel onu bir başka yerde ve nifak üzerinde yakaladı. Söylentilere göre orada büyük bir çiftlik ve büyük bir limon bahçesi almıştı. Psikiyatrik tedavi gördüğü de söyleniyordu. Yani başkalarını irşad edecek adam ruhsal tedaviye muhtaç hale gelmişti."

Hüseyin ÖZALP/ANKARA