Ören Cömertti
Enver Ören, TGRT'nin birlikte çalıştığı ve milyon dolarlık anlaşmalarla iş yaptırdığı sanatçıların çoğuna lüks jeepler hediye etti. Geçtiğimiz yıl kendi doğumgünü kutlamasından sonra, o davette bulunan Sibel Can'ı binanın dışına çıkartarak, kapıda duran jeepi medya mensuplarının karşısında hediye etmişti. Ören'in lüks jeepler hediye ettiği isimler arasında Gülben Ergen, Seda Sayan, Kadir İnanır, Sibel Can ile Fatma Girik bulunuyor.

Bu yıl başında TGRT bir dizi karar doğrultusunda eski gösterişli günlere bir sünger çekme kararı alarak, çoğu prodüksiyonları durdurdu. Ekranda sadece TGRT'nin hanımağaları olarak adlandırılan Gülben Ergen ile Seda Sayan kaldı. Söylentilere göre Gülben Ergen, bu yılki parasını geçen yıl peşin olarak almıştı: Tam bir milyon dolar...

TGRT'nin kadın sanatçılarının büyük bölümünün sahne çalışmalarında giyecekleri kostümlerin faturalarını da TGRT'nin muhasebesine gönderdikleri biliniyor. Gülben Ergen'in yılbaşı döneminde ünlü modacı Canan Yaka'ya üç kostüm diktirdiği ve faturayı TGRT'ye ödettiği söyleniyor.

Kurumun kuaförü ve makyözü olmasına rağmen, TGRT'nin ayrıcalıklı isimleri çekimlerde dışarıdan kendi kuaför ve makyözlerini kullandılar. Onların bir dedikleri iki edilmedi ve içten içe kaynayan bir kazan haline gelen TGRT, ünlü kadınların elinde oyuncak oldu. Ören'in bir süre önce, "Yeterli reklam gelmiyor. Bana bunca masraf yaptırdınız sonuç ise hüsran oldu" diyerek yöneticilere kızdığı da belirtiliyor.

SEDA SAYAN, GÜLBEN ERGEN PATRON GİBİYDİ
TGRT'nİn patronu Enver Ören kanalın atılımı içinde kadrolarına dahil edilen sanatçılara her zaman özel bir ilgi gösterdi. Yaptıkları anlaşmaların dışında her zaman maddi ve manevi gücüyle de onların yanında oldu. Ve bazı isimler TGRT koridorlarında kraliçeler gibi dolaşmaya başladılar. TGRT binasında Seda Sayan ile Gülben Ergen'in, patrona yakınlıklarından kaynaklanan imtiyazları her zaman hissedildi. İki yıldız, kapılarında "Genel Müdür" yazılarının bulunduğu lüks ofislerinde çalıştılar ve her dediklerini yaptırdılar.

ÖFK Birliği: Faizsiz bankacılık güvenli!
Özel Finans Kurumları (ÖFK) Birliği, İhlas Finans Kurumu'nun faaliyet izninin iptali üzerine bir açıklama yaptı. Diğer finans kurumlarının, kaynaklarını bankacılık teamüllerine uygun olarak çok geniş yelpaze içerisinde reel ekonomiye aktardıkları vurgulanan ÖFK açıklamasında, "Bu bakımdan tasarruf sahiplerinin herhangi bir endişeye kapılmasına gerek yok" denildi.

ÖFK Birliği, BDDK'nın İhlas Finans Kurumu'nun faaliyet izninin iptal edilmesine ilişkin aldığı karar üzerine, bu hadisenin ÖFK sistemi ile ilişkisi ve sektörün durumu hakkında kamuoyunu aydınlatmak için yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, 1985 yılından beri yurtiçinde ve yurtdışında fon toplayan ve bunları reel ekonomiye aktaran ÖFK'nın, 3 milyar doları aşan fon hacmi, binlerce çalışanı, yüzlerce şubesi ve yüzbinlerce müşterisiyle Bankalar Kanunu'na tabi olarak faaliyet gösteren, BDDK'nın denetimi ve gözetimi altında bulunan kuruluşlar olduğu vurgulandı.

İhlas Finans kurucusu 100 milyar lira kaybetti
İhlas Finans Kurumu'nda, bazı FP milletvekillerinin yanısıra, İFK'nın kurucularından Ali Coşkun'un da alacaklı olduğu ortaya çıktı. İFK'nda FP İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un 100 milyar lirası, FP Tokat Milletvekili Ergun Dağcıoğlu'nun bir cip parası, FP eski Elazığ Milletvekili Ömer Naimi Barım'ın ise 110 bin markı bulunduğu öğrenildi. İhlas Finans'tan alacaklılar arasında FP İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş ve Ankara Milletvekili Rıza Ulucak'ın da bulunduğu ileri sürülüyor.

Milletvekilleri paralarını kurtarmak için uğraşırken FP'liler, faizsiz sistemi sorgulamaya başladılar. Çok sayıda FP milletvekili, sistemin faizsiz işlediğine inanmadıklarını söyledi.

İFK'nun kuruluşunda aktif rol oynayan ve bir dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı da yapan Ali Coşkun, kurumda kendisi, eşi ve oğlu adına toplam 100 milyar liranın bulunduğunu belirtti. Ali Coşkun bunun adına 10 milyar liraya yakın bölümünün mevduat, kalan bölümünün ise İhlas hissesi olduğunu belirtti.

Ali Coşkun, İFK'nın Kasım ayında finans piyasasında yaşanan kriz ve onun getirdiği panik nedeniyle bu duruma geldiğini söyledi. İFK'yı ve faizsiz sistemi savunan Ali Coşkun "BDDK biraz toleranslı davranabilirdi. Giden bisikletin pedalını durdurursanız, bisiklet bir kenara yıkılır. Kontrol altında düzelmesi beklenebilirdi. 700 trilyon lira işletmelere dağıtmışsınız bunun hepsi nasıl zarar edecek?"dedi.

Hüseyin ÖZALP