|
Şarap açtırmak cesaret istiyor
Doğru dürüst şarap kavları, şarap garsonları, düzgün kadehleri bile olmayan restoranlarda, vasat şaraplara astronomik fiyatlar isteniyor. Türk şarapseverler, İngilizlerden, Amerikalı lardan daha pahalıya şarap içiyorlar
Geçenlerde Life+ dergisinden geldiler ve İstanbul'daki restoranların şarap kavlarıyla ilgili görüşlerimi sordular. En lüks lokantaların bile ciddi şarap kavları yok, çok az çeşit şarap bulunduruyorlar, şarabı genellikle kötü servis ediyorlar ve tüm bunlara rağmen astronomik de rakamlar alıyorlar. Bir şarapsever için dışarda şarabı zevkle yudumlamak, adeta tehlikeli bir macera...
Oysa herhangi bir batı ülkesinde, orta kırat bir restorana bile gittiğinizde geniş yelpazeli bir şarap listesinden seçim yapıyorsunuz. Bizdeki gibi "Biz filanca firma ile çalışıyoruz, sadece onun şarapları var" türünden tuhaflıklarla karşılaşmıyorsunuz. Ayrıca restoranda mutlaka bir şarap garsonu (someliye) bulunuyor. Bizde ise garsonlarına şarap eğitimi verdiren restoran iki elin parmaklarını geçmez. Eğitimden anlaşılan ise firma tanıtımcısının, şaraplarının faziletini anlatması...
ÖZEL KAV YOK
Diyelim ki liste zengince, garson da size birkaç öneride bulunabiliyor. Yine de iyi bir şarap içmeniz zor. Zira şaraplar genellikle serin mahzenlerde ya da özel soğutuculu dolaplarda saklanmadığından, sirkeleşmiş ya da mantarı kuruyup hava almış ve okside olmuş şarap içme ihtimaliniz yüksek. Diyelim ki bu da olmadı ve şarabınız iyi. Ya kadehiniz? Büyük ölçüde Paşabahçe'nin şarabın aromalarını hapsetmeyen, açık ağızlı sıradan kadehiyle yudumlayacaksınız şarabı. Yıllanmış şarap ısmarladıysanız, yüzde doksan yerde, bunun bir karafa süzülmeyeceğinden de emin olabilirsiniz. Bütün bunların ardından da hesap pusulası geldiğinde tadını doğru dürüst çıkaramadığınız bu şaraba bakkal fiyatının dört-beş katını ödemeniz istenecek... Buna isyan edilmezse neye edilir?
Bazen şirazeyi öyle kaçırıyorlar ki, şarabı bakkal fiyatının on katına satmaya kalkanlar bile oluyor. Harbiye'deki son günlerin gözde restoranlarından birinin şarap listesinde, market fiyatı 1.5 milyon lira olan Buzbağ'a 12 milyon lira fiyat biçildiğini bizzat gördüm! Kazıkçılığın bu kadarına da pes doğrusu...
İstisnai restoranlar da yok değil. Mesela Hyatt Regency Oteli'nin Spasso ve Agora restoranları, Four Seasons Oteli'nin içindeki Seasons Restaurant, Nişantaşı'nda yeni açılan Brasserie d'Oeuf, Akaretler'deki Hünal's Brasserie, Kanlıca'daki Lâcivert, zengin şarap listeleri olan yerlerden bazıları. Hünal's'da şaraplar Rosental kristallerinden nefis kadehlerde servis ediliyor. Brasserie d'Oeuf'te listede bulunan her şaraptan kadehle de ısmarlayabiliyorsunuz. Nişantaşı'ndaki Circus'ta da kaliteli Kaliforniya şaraplarının birkaç çeşidi var, hatta hangi yemekle hangi şarabın daha iyi uyacağını listede belirtiyorlar.
Yine de şarap servisindeki kahramanım, Tarlabaşı girişindeki Sofra. Burada şaraba çok az kâr konuyor. Bu tür yerlerin çoğalması için bence şarapseverler tepkilerini göstermeli. Üreticiler ve ithalatçılar da baskı uygulamalı... Yoksa yakında insanlar restoranlarda beyaz şarap yerine şampanya açtıracak! Zira içkilerin en soylularından şampanya bile, bazı şarapların yanında ucuz kalmaya başladı...
myalcin@turk.net
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|