kapat

04.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
22 yıl sonra gelen bebek
Sibel Tuzcu, 22 yıl boyunca hamile kalamayınca sonunda çareyi kendi kendini tedavide buldu. Bitkisel tedavi yardımıyla son denemede bebeğine kavuşan Tuzcu, deneyimlerini bir internet sitesinde anlatıyor

Pek çok kişi, anneliğin çok farklı bir his olduğunu ve yaşanmadan anlaşılmayacağını söyler. Ve yine bilinir ki pek çok kadın bir dönem geldiğinde içlerindeki anne olma isteğine hayır diyemez. Ancak bir de çocuk sahibi olmayı çok istemelerine rağmen bir türlü hamile kalamayan, bunun için yıllarca tedavi görenler var. Alınan sonuç ise her zaman olumlu olmuyor. Sibel Tuzcu da onlardan biri. 22 yıl boyunca iki ayda bir doktora giderek "Hamile miyim?" diye sormuş ve her defasında "Hayır" cevabını almış. İlk kez bunu duyduğunda 20 yaşındaymış ve o yıldan itibaren de tedavi görmeye başlamış. Tüm çabasının sonunda tam vazgeçecekken hamile kalmış.

O bunca zaman sonra hamile kalmasının tesadüfi bir şey olmadığını, kendi kendine uyguladığı yöntemlerin çok önemli olduğunu düşünüyor. Bunun için de yaşadığı tüm deneyimleri başından sonuna 'www.cocukistiyorum.com' adresli sitede yazmış. Siteye şöyle bir göz atmadan önce onun hikayesini dinlemeye ve neler yaptığını öğrenmeye ne dersiniz?

'KISIR DEĞİLDİR' RAPORU
Bütün uğraşları boşa çıkan Tuzcu, hamileliğin kendisi için zamanla bir takıntı haline geldiğini söylüyor. "İlk buluğa erdiğim zaman anneme bu ne diye sordum. Bana 'artık sen de anne olabilirsin' diye cevap verdi ve bu benim aklımda öylece kaldı. Sanki hayatımın en büyük amacı anne olmaktı" diyor. Daha sonraki yaşlarında evlenen ve hemen tedavi görmeye başlayan Tuzcu, sonuç alınamadıkça kendini kötü hissetmeye başlamış. İlk eşinden ayrılmış ve alkol kullanmaya başlamış. Şöyle diyor: "Tedavi ilaçları sinirimi bozuyordu. Kendimi eksik hissediyordum. Bu yüzden iki ayda bir doktora gidip 'kısır değildir' yazan bir rapor alıyordum."

Ancak bir müddet sonra alkolü bırakıp yeniden denemeye başlıyor ve ikinci evliliğini yapıyor, fakat bu sefer daha çok bunalıma giriyor. Bunun nedeni ise eşinin ilk evliliğinden 9 yaşında bir oğlu olmasıymış. "En azından eskiden çocuk görmüyordum. Şimdi ise evde bir çocuk vardı ve sürekli annesini istiyordu ve ben onun annesi değildim" diyor.

BÜYÜCÜ MÜSÜN SEN ABLA?
37 yaşına geldiğinde Türkiye'de yeni yeni tüp bebek çalışmaları başlıyor ve Sibel Hanım da denemelere başlıyor. Ancak her seferinde sonuç aynı. Bu arada doktorlar artık menopoza girdiğini, rahminde miyom oluştuğunu söylüyor: "5 tüp bebek denemem olmuştu. Sonunda bana artık bitti dediklerinde asla kabul edemezdim. Ayrıca bu arada bir ev parası harcamıştık."

Bunun üzerine Tuzcu sağdan soldan bitkisel tedaviyle ilgili kitaplar buluyor. Kadınlık hormonlarını ne gibi bitkiler çalıştırır öğrenmeye çalışıyor. Ardından soluğu Mısır Çarşısı'nda, aktarlarda alıyor. Aktar "Abla büyü mü yapacaksın? Niye bu kadar çok şey alıyorsunuz?" diyor. Ancak bu alaylı sözler Tuzcu'yu asla caydırmıyor.

Bitkisel tedavi işe yarıyor mu?
Tuzcu bir yıl boyunca kendine bitkisel kür uygulamış. Özellikle Mehmet Göbelez'in 'Gıdalarımız ve Sağlığımız' isimli kitabında bulunan bilgilerin çok faydalı olduğunu düşünüyor. Tuzcu, 42 yaşına geldiğinde ise uyguladığı küre güvenerek yeniden doktorları ziyaret ederek "Lütfen bir kez daha deneyelim" demiş. Yapılan tahliller de inanılmaz sonuçlar vermiş. Ne miyomlardan eser kalmış ne de diğer aksaklıklardan! Yeni doktorundan "Elimizden geleni yapacağız" lafını duyan Tuzcu, bu sefer gerçekten hamile kalacağına inanmış. "Kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissettim ve bu sefer olacağına inandım" diyor ve ekliyor: "Ama bir yandan doktoruma da söz vermiştim, olmazsa artık kendimi üzmeyecektim. Bu arada eşimle aramızda komik bir konuşma geçti. Bana 'Anlasana artık, kısırsın' dedi. Ben de ona, ben senden yat, kat, araba istemiyorum, benim hobim de tüp bebek yapmak dedim." 6. tüp bebek denemesinde Tuzcu hamile kalıyor. Ne kendi inanabiliyor, ne de çevresindekiler. Dokuz ay boyunca karnını gere gere dolaşıyor ve sonunda bir kız çocuk dünyaya getiriyor. "Hâlâ rüyalarımda çocuk doğurmaya çalışırım" diyor Tuzcu. Derken onu Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış arkadaşları, akrabaları aramaya başlıyor. "Nasıl oldu, nasıl başardın" diye. Tuzcu kadınların bu konu hakkında konuşamadıklarını anlayarak yaşadıklarını kağıda dökmeye karar veriyor ve bir internet sitesi kuruyor. Yaptığının doğruluğu konusundaysa fazlasıyla emin, çünkü kurulduğundan beri 10 bin kişi bu siteyi ziyaret etmiş.

http://www.cocukistiyorum.com

www.cocukistiyorum.com'da yer alan bilgilerin bazıları şunlar:

Sitenin biri psikiyatrist biri kadın doğumcu olmak üzere iki doktoru var. Sibel Hanım'a gelen tüm e-mail'ler önce Dr. Zuhal Özen ve Dr. Nihat Beşikçi'nin denetiminden geçiyor.

Kadının hamile kalamama ve erkeğin üreyememe nedenleri anlatılıyor.

Doğal metotlarla kadın ve erkek hormonlarının çalışması nasıl sağlanır anlatılıyor ve haftalık yardımcı mönü veriliyor.

Türkiye'deki tüp bebek merkezlerinin bir listesi var.

Stresi yenmenin 24 küçük ipucu veriliyor.

Bir dayanışma kulübü var, isteyen üye olabiliyor.

Tıptakı son yeniliklerden bahsediliyor.

Medyada bu konuyla ilgili çıkmış haberler (1997 Ğ 2000) incelenebiliyor.

Tıptakı son yenilikler hakkında bilgi veriliyor.

ASLI E. PERKER


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır