kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )


Ekonomik program ve IMF anlaşmasının kaderi Meclis'e bağlı

Siyasette gerilimin tırmanması, devlet kurumları arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi ekonomik programı da sarsmaya başlıyor. Meclis çalışmalarının hızının kesilmesiyle birlikte öncelikli yasalar geri planda kalmaya başlıyor ve bunun sonucunda da IMF ile ilişkiler hassaslaşıyor ve programın geleceği tehlikeye giriyor.

Örneğin içtüzük kavgaları nedeniyle Meclis'e takılan Enerji Piyasası Kanunu, IMF anlaşmasının olmazsa olmaz koşullarından biriydi. Hükümet bu yasanın en geç 31 Ocak tarihine kadar çıkarılacağı sözü vermişti IMF'ye.

Dün Türkiye'nin hesaplarına geçmesi gereken toplam 1.4 milyar doralık iki ayrı kredi de bu yasanın çıkarılması koşuluna bağlamıştı. Yasa çıkmayınca bir ara kredi de tehlikeye düştü.

Demiralp'in girişimleri
Ankara ile Washington arasında yapılan yoğun telefon trafiği, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'in IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ve Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli ile yaptığı pazarlıklar sonucu tehlike şimdilik atlatıldı. Dün yapılması gereken IMF Yönetim Kurulu toplantısı Pazartesi gününe kaydırıldı. Bu toplantıda IMF'nin bir milletvekilinin ölümü ile sonuçlanan Meclis'teki olayları dikkate alarak yasanın 15 Şubat'a kadar çıkarılması koşuluyla krediyi serbest bırakması bekleniyor.

Ancak 15 Şubat gününe kadar hükümet Meclis'e başka hiçbir yasa tasarısı sunmasa bile 18 Aralık 2000 tarihli niyet mektubunda IMF'ye taahhüt edilen yasaların çıkarılması bile mevcut koşullarda çok zor görünüyor.

Bakanların fon tutkusu
Elektrik Piyasası Kanunu'nun ardından yine en geç 15 Şubat'a kadar 21'i bütçe içi, 4'ü de bütçe dışı toplam 25 fonun tasfiye edilmesine ilişkin bir başka kanunun daha çıkarılması gerekiyor. Ki, bu tasarı konusunda henüz Bakanlar Kurulu'nda bile tam bir mutabakat sağlanabilmiş değil.

Bazı bakanlar hala tasarıyı imzalamamakta direniyor. Bakanlar kendilerine bağlı olan ve yasal çerçevede istedikleri gibi harcama yapma imkanına sahip oldukları fonlarını kaybetmek istemiyorlar. Çünkü bu fonlar sayesinde bütçenin katı kuralları dışına çıkarak, tasarruf tedbirlerini delerek kaynak dağıtabiliyorlar.

Zaten IMF'nin fonları kapatın ısrarı da buradan, kamu harcamalarındaki disiplinsizlik ve savurganlığın önlenmesi gereğinden kaynaklanıyor. Onun için fonların tasfiyesi IMF anlaşmasının en önemli hükümlerinden birini oluşturuyor.

Hükümetin Meclis adına IMF'ye verdiği bir başka taahhüt de 15 Şubat'a kadar Tekel'in özelleştirilmesi ve tütün tekeline son verilmesine ilişkin yasanın çıkarılması.

Ya uzlaşma ya kriz
Özetle önümüzdeki iki haftada Meclis'in bir milletvekilinin ölümüyle sonuçlanan kavgalara neden olan içtüzük değişikliğini yapması, ardından da son derece kritik ve ekonominin, ekonomik programın geleceği bakımından da hayati önem taşıyan üç yasa çıkarması gerekiyor.

Mevcut siyasi atmosfere, iktidar muhalefet gerginliğine bakılacak olursa bu hemen hemen imkansız gibi...

Onun için şimdi hükümet, hafta başından itibaren DYP ve FP ile yeniden bir uzlaşı arayışı başlatacak. Muhtemelen içtüzük tasarısının bazı maddelerinde muhalefetin talepleri doğrultusunda bir iki düzeltme yapılacak. Eğer bir uzlaşmaya varılabilirse ne ala. O zaman içtüzük değişikliği de önceliği olan ekonomik yasalar da kısa sürede çıkarılabilir. Aksi takdirde siyasi ve ekonomik istikrarın geleceği belirsiz...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır