Enseyi karartmamak

Çetin Altan sık sık tekrarlıyor: "Aman enseyi karartmayalım."

Son olay kimin ensesini karartıyor? Meclis'te milletvekilleri dövüşüyor, bir milletvekili yumruklandıktan sonra geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Meclis durdu..

Diyarbakır Emniyet Müdürü oldukça "profesyonel" görüntülü bir suikast sonucu 5 polis memuru ile birlikte öldürüldü. Bir hafta geçti, "Hizbullah olabilir de olmayabilir de" deniyor.

Yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili olarak ortalığa yayılan fezlekelerin yarattığı sarsıntı da unutuldu. Gözaltına alınıp teşhir edilen ve salınan bürokratlar dava açıyor. Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı ile Hükümet arasında da, IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği temsilciliğine yazılan yazılar dolayısıyla gerilim başladı.

Anayasa Mahkemesi, Fazilet Partisi'nin kapatılma davasını görüşmeye başladı. Ankara'daki hava rüzgârın "olumsuz" yani kapatılma yönünde estiği yolunda. FP'liler de kapatılmayı kabullenmiş gibi konuşuyor.

Bunlar içerdeki siyasi - adli gerilimler ve hepsi bir haftanın içine sığdı.

Dünya ile gerilim...
Fransız Ulusal Meclisi'nden geçen Ermeni Soykırımı Yasası üzerine karmakarışık, örgütsüz ve abuk sabuk tepkiler devam ediyor. Benzer kararların diğer Batılı ülke parlamentolarında da gündeme gelmesi bekleniyor.

Avrupa Birliği ile ilişkiler "donma" noktasındayken Kıbrıs Rum Yönetiminin "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak AB üyesi olması yolundaki görüşmeler hızlandırılıyor.

Kıbrıs sorununda KKTC'nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin girişimleriyle yürütülen görüşmelerden çekilmesi üzerine Türkiye ve KKTC "uzlaşma istemeyen" taraf olarak tescillendi. Dünya basınında olay bu yönde küçük haberler olarak yer aldı. Denktaş, görüşmelerden çekilme nedenlerini Türk basınına anlattı.

Bunlar da geçen haftanın dış politika gelişmeleri.

Telekom özelleştirmesini engellemek isteyenler amaçlarına büyük ölçüde ulaşmış görünüyorlar. Yıllardır, çeşitli bahanelerle ertelenen özelleştirmede sadece gecikme dolayısıyla kaybedilen gelirin 12-15 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Türk Telekom'un özelleştirilmesinde yurt dışından talep gelmesinin güç olduğu ortaya çıktı.

Türk Hava Yolları özelleştirmesinin de Telekom ile aynı sorunları yaşayacağı anlaşıldı. Yakın döneme kadar en büyük talip durumunda olan İsviçre Hava Yolları olumsuz cevabını bildirdi. THY'nin özelleştirmesi de sıkıntıda.

Manzara, yorgunluk manzarası
Ekonomideki daralma bütün sektörleri vurmaya devam ediyor. Esnaf bağırıyor, çeşitli sektörleri temsil eden odalar, birlikle Ankara'ya taşınıp duruyor. Her kesim kendi sektörüyle ilgili acil tedbir istiyor.

Devletin el koyduğu ve satışa çıkardığı bankalara büyük bir talep gelmedi. Bazılarının satılma imkânı bulunurken, elde kalması kesinleşen bankalar da birleştirilip zorunlu olarak yeni bir "kamu bankası", yani yeni bir "kara delik" daha yaratılacak.

Bunlar da geçen haftanın ekonomi gündemini oluşturan gelişmeler.

Hepsine birlikte bakınca ortaya bir "manzara" çıkıyor. Bu da "hiçbir alanda olumlu gelişme sağlayamama" manzarasıdır. Türkiye'nin ve yönetiminin "yorulması"nın manzarasıdır. Bu manzarayı herkes gördüğü için de moralsizlik, ülkenin bütün damarlarına yayılmış durumdadır. Bu yorgunluk ve moralsizlikle manzaranın renklerinin değiştirilmesi mümkün değildir.

Çetin Altan "enseyi karartmayalım" diyor, ama ense kendi kendine kararıyor.