|
10.5 saat ifade verdiler
Başsavcı Vekili Selçuk, Kundakçı ve Tekelioğlu hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Vekiller ifadelerinde olay gecesini anlattılar
DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu'nun Meclis'te meydana gelen kavgada kalp krizi geçirerek ölmesi üzerine haklarında "yakalama emri" verilen MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu ile MHP Osmaniye Milletvekili Mehmet Kundakçı dün de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek ifade verdiler. Tekelioğlu ve Kundakçı daha sonra açılan davada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Önceki akşam Başsavcıvekili Bekir Selçuk'la görüşen Tekelioğlu ve Kundakçı dün adliyeye gelerek ifade verdiler. Daha sonra 2 MHP'li hakkında "Kastı aşan adam öldürme" suçlaması ile Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Duruşmada sanıkların kimlik tesbitinden sonra iddianame okundu.
İddianamede "Soruşturma sürecinde tespit edilen maddi delillere, dinlenen tüm sanık anlatımlarına ve sanıkların savunmalarına göre, sanıklarda öldürme kastı yoktur. Her iki sanık müessir fiil kastıyla hareket etmişlerdir, ancak ölüm meydana gelmiştir" denildi. İddianamede, Tekelioğlu ve Kundakçının TCK'nın 452/2 ve 463. maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.
SAVUNMA YAPTILAR
MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu savunmasında, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini, olayın failinin kendisi olmadığını savundu. Mahkeme Başkanı Yılmaz Çamlıbel, Tekelioğlu ifadesinde, kendisine vuranın Şıhanlıoğlu olduğunu belirtmemesine rağmen tutanaklara "Fevzi Şıhanlıoğlu'nu tanımıyorum, ama daha sonra bana vuranın Şıhanlıoğlu olduğunu öğrendim" diye geçti. Tekelioğlu, Başkan Çamlıbel'in bu ifadesini değiştirmedi. Tekelioğlu, kavga görüntülerinin Meclis Televizyonu'nda olmamasının en büyük talihsizliği olduğunu burnuna ve yüzüme gelen darbelerin tespiti için rapor almadığını bildirdi. MHP Osmaniye Milletvekili Mehmet Kundakçı da, Tekelioğlu'nun savunmasına katıldığını söyledi.
TANIKLAR DA DİNLENDİ
Bazı MHP ve DYP milletvekillerinin tanık olarak dinlenmesinden sonra duruşma savcısı söz alarak Tekelioğlu ve Kundakçı'nın tutuksuz yargılanmalarını istedi. Mahkeme Başkanı Çamlıbel verilen kısa aradan sonra mahkeme heyetinin aldığı kararı açıkladı. Başkan Yılmaz Çamlıbel, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'nin göndereceği rapor sonucunun beklenmesine, emanetteki video kasetlerindeki görüntülerin ayrı ayrı ve kademe kademe fotoğraflanmasına karar verildiğini bildirdi. Mahkeme tutuklamayı ihlal ettirecek kaçma, delilleri karartma ihtimali bulunmadığından Tekelioğlu ve Kundakçı'nın tutuksuz yargılanmalarına karar verdi. Mahkeme Başkanı Çamlıbel, Tekelioğlu'nun tutuksuz yargılanması konusundaki kararın üye Nihat Varol'un muhalefeti ve oyçokluğu ile alındığını söyledi. Duruşma 13 mart 2001 tarihine ertelendi.
ÖLÜM RAPORU BELİRLEYECEK
Şıhanlıoğlu'nun ölüm nedenini açıklığa kavuşturacak olan İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporu, iki MHP'linin kaderini de belirleyecek. Raporda, Şıhanlıoğlu'nun ölümünde dolaylı travmanın etkisinin bulunduğu belirtilirse, Mehmet Kundakçı (solda) ve Cahit Tekelioğlu'nun (en solda) mahkumiyet alma olasılığı güçlenecek. Kundakçı ve Tekelioğlu, 10'ar yıl mahkumiyet alsalar dahi en çok 18 ay cezaevinde kalacaklar. Ancak bu durumda, bir yıldan fazla ağır hapis cezasına mahkum edilecekleri için Anayasa ve Milletvekili Seçimi Kanunu hükümlerine göre milletvekillikleri sona erecek..
TEKELİOĞLU: BANA VURULDU
Ortam oldukça gergindi. Muhalefet milletvekilleri kürsüye yaklaştılar. DYP milletvekilleri, Başkan Ali Ilıksoy'a konuşmaya başladı: "Sen orada oturamazsın, seni orada oturtmazlar."
Başkan tebessümle cevap vermek isteyince DYP'li Kamer Genç, "Gevrek gevrek gülme..." şeklinde konuştu. Ben bu sırada Kamer Genç'e "Sen sarhoşsun, lütfen otur" diye seslendim.
Bu sırada DSP, MHP ve ANAP milletvekilleri, Başkanlık kürsüsü ile muhalefet milletvekillerinin arasına girdiler. Olay arbedeye dönüştü. Yaklaşık 60 kişilik bir kalabalık vardı. O sırada komisyon üyelerine de saldırı olmuştu. Kendilerini korumaya çalışıyorlardı. Ben ayırmak istedim. Suratıma o sırada bir yumruk geldi. Bu sırada öfkeli bir şahsın üzerime geldiğini gördüm. Ancak yumruğun bu şahıstan mı, başkasından mı geldiğini bilemiyorum. Bu şahsı daha önce tanımıyorum. Daha sonra bu şahsın, Şıhanlıoğlu olduğunu öğrendim.
Ön hislerimle ellerimi bana saldırmaya çalışanlara karşı uzattım. Ben kendimi korumak için uzattım. Bu anda mı temas oldu hatırlamıyorum. Zaten aldığım yumruğun sersemliğindeydim. Onun olup-olmadığını bilmiyorum. Görüşüm bozuktu. Olay 7-8 saniye içerisinde cereyan etti. En az karşımda 10 kişi vardı. Bazıları saldırıyor, bazıları da ayırıyordu.
Bana uzanan, vurmak isteyen bir el gördüm. Bu sırada elin, kimin eli olduğunu bilemiyorum. Bir dakika sonra şahsı kulisin kapısında gördüm. Öfkeyle elini beline atarak koşuyordu. 7-8 dakika sonra kalp krizi geçirdiğini öğrendim.
KUNDAKÇI: İŞGAL VARDI
Tekelioğlu'nun savunmasına katılıyorum. Muhalefet partileri meclisi adeta işgal ettiler. DYP'li Salih Çelen, "Ne pahasına olursa olsun, bu iç tüzük buradan geçmeyecek, bunu engelleyeceğiz" diye tehdit etti. Bu olay, Türk siyaseti açısından utanç verici bir olaylardır.
Olay sırasında bana doğru birisi koştu. Hiç tanımadığım, görmediğim biri. Bana doğru yumruk atma teşebbüsünde bulundu, ama atamadı. Ben Kamer Genç'i ittim ve "Abi, zaten sarhoşsun, git yerine otur" dedim. Onun bulunduğu her oturumda mutlaka bir tartışma çıkmıştır. Benim olayda fiili olarak bulunmam sözkonusu değildir.
Önümüzde Türk Ceza Kanunu ve Medeni kanun var. Bu iç tüzük değişmediği zaman, bu kanunların Meclis'ten geçmesi 4 yılı bulur. Bu iç tüzüğün çıkması lazım. Gerginliğin nedeni de budur. Ölen kişiyle ilgili fiili bir hareketim olmamıştır.
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|