ÖĞRENCİ: Barlas Kurtuluş Savaşı'nın anti-emperyalist bir savaş olmadığını söylüyor. Bu kesinlikle doğru değil. Kurtuluş Savaşı Osmanlı devletini yıkan ve ezilen uluslara örnek olmuş bir mücadeledir. Siz hep o emperyalist ülkeleri savundunuz.
M.BARLAS: Birinci ben liberalim. Türkiye'de sizin gibilerle Vural Savaş gibiler de olmalıdır. Düşüncesini beğenmediklerimin ortadan kaldırılmasını savunamam. İkincisi Kurtuluş Savaşı'nın antiemperyalist mücadele olmaması onun bir kuruluş savaşı olmaması anlamına gelmiyor.
ÖĞRENCİ: Sizin bu şekilde konuşmanız gayet doğal. Çünkü Yeni Şafak gazetesinde yazıyorsunuz. Bence bu kesimi savunmanızın eses nedeni çıkarlarınızın bu günlerde bu kesimlerle birleşmesidir. Siz 80'li yıllarda köşe dönmeciliği savundunuz. Şimdi de demokrasi maskesi takıyorsunuz.
M.BARLAS: İzin verirseniz konuşayım. Kurtuluş Savaşı'na yol açan şartlar bir büyük imparatorluğun yenilmesiyle başlamıştır. Bir yeniden yapılanmadır. Bu Kurtuluş Savaşı'nı küçümsemek değildir.
ÖĞRENCİ: Sizin bakış açınız farklı olabilir. Biz demokrasi, laiklik ve tam bağımsızlık konularını küçümseyenlere tavır alırız.
M.BARLAS: Söyledikleriniz bana slogan gibi geliyor.
ÖĞRENCİ: Hayır, bunlar slogan değil. Türkiye'de başsavcılar Anayasa Mahkemesi başkanları Atatürk'e karşı görevlerini yaptılarsa bu anti demokratik bir uygulama değil demokratlığın ta kendisidir.
M.BARLAS: Siz Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki farkı kaçırıyorsunuz bir kere.
ÖĞRENCİ: Siz de 28 Şubat öncesini unutuyorsunuz. Kızlarla erkekler birçok üniversite kampusunde el ele dolaşamıyorlardı. Şeriatçı baskıları üzerimizde hissediyorduk.
Tartışma sürüyor, Barlas kendisine yöneltilen ve ardı arkası kesilmeyen sorulara yanıt vermeye çalışıyordu.
ÖĞRENCİ: Acaba neden siz ve Cengiz Çandar Yeni Şafak'ta yazıyorsunuz? Başka gazete mi bulamadınız? Neden artık toplum sizi sevmiyor? Bunun sebebi Türkiye'nin daha laik, Atatürkçü bir çizgiye gitmesi mi? Neden iş bulamayan yazarlar Yeni Şafak'ta yazıyorlar?
M.BARLAS: Bir dakika, bir dakika. Beni dinleyin. Sizin gibi düşünenlerin, Kemalist derneklerinin varlığı Türkiye için teminattır. Buna hiç karşı değilim. Zaten bu düşünce büyük çoğunlukla okullarda okutulmuyor mu? Yalnız bunun karşısında farklı düşünenler de tarihi farklı tartışmak isteyenler de bulunmalı.