|
Dövizden kaçış
Döviz mevduat hesaplarının hacmi 12-19 Ocak tarihleri arasında 2.4 milyar dolar azaldı. Para, iki kat getiri sağlayan TL'ye koştu
Yükselen TL faizleri, dövizde duran tasarrufları kendine çekiyor. Merkez Bankası verilerine göre 12-19 Ocak tarihleri arasında döviz mevduatında 2 milyar 443 milyon dolarlık düşüş gerçekleşti. Yılbaşından itibaren özellikle doların yurtdışındaki değer kaybıyla gözden düşen döviz, paranın daha cazip alana kaymasını sağladı.
Veriler, dövizden çözülen paranın tamamının nereye yöneldiği konusunda net bir açıklama ortaya koymasa da, önemli miktarının TL'ye yöneldiği gözleniyor. Merkez Bankası verilerine göre sadece vadeli TL mevduatında aynı dönemde 583 trilyonluk artış var. Dövizin aynı yerde saymasına rağmen, aylık TL mevduatı getirisinin yüzde 4'ün de üzerinde olması, parayı çekti.
Ocak verileri yatırımcı tercihinin 3 aylık mevduattan yana değiştiğini ortaya koyuyor. Aralık sonunda TL mevduatının yüzde 41'i üç ay vadede bulunurken, bu oran 12 Ocak itibariyle yüzde 50.5'e yükseldi. Bir aylık mevduatta ise oran yüzde 27'den yüzde 21'e geriledi.
BONO GÖZDE
Repo ise Merkez Bankası'nın gecelik faizde uyguladığı kontrollü seyir nedeniyle çok cazip değil. Net getirinin yüzde 30 civarında, yani aylık yüzde 2.5 seviyesine inmesi, yılsonunda repoya çeken yatırımcıyı uzaklaştırdı.
Bono, 2001 yılında yatırımcıların yeniden gözdesi oldu. Özellikle belli miktarın altında parası olan küçük yatırımcılar, yılbaşından beri Hazine bonosuna yöneliyor. Bankacılar tasarruf sahiplerinin Hazine'nin sattığı üç, altı aylık bonoların yanı sıra, yatırımcıların daha önce satılan ve vadesine 5, 6 ay kalan bonoları da tercih ettiğini belirtiliyor. Ancak bonoda belli bir miktarı aşan faiz gelirleri için beyanname doldurma ve vergi verme zorunluluğu olduğu için küçük yatırımcıların bonoyu tercih ettiği söyleniyor.
Tüketici kredisinde 400 trilyon düşüş
Faiz oranlarının yükselmesi, tüketim çılgınlığını da frenledi. Son 1.5 ayda tüketici kredileri 400 trilyon azaldı. 1 Aralık 2000 tarihi itibarıyla 4.8 katrilyon liraya kadar yükselen tüketici kredileri, 19 Ocak'ta 4.4 katrilyona geriledi. Tüketici kredilerinde hızlı fren, bireylerden çok bankaların isteği doğrultusunda gerçekleşti. Kriz sırasında faizin aşırı yükselmesi, kaynak sıkıntısı gibi nedenler, tüketici kredisi faizlerini yüzde 3'lerden yüzde 9'lara fırlattı. Bankalar kriz etkisini geçmesiyle birlikte oranları indirdi. Ancak yüzde 6 civarına çekebildi.
Neden döviz bozduruyorlar?
Dövİz kurları yılın ilk çeyreğinde aylık olarak yüzde binde 9, ikinci çeyrekte de binde 8.5 oranında artacak. Yani yurtdışı piyasalarda önemli bir oynama olmazsa, 5 aylık devalüasyon yüzde 3.5 seviyesinde kalacak. Bu süre içinde faiziyle birlikte kazanç yüzde 10 seviyesine yükselecek. Buna karşılık TL faizinin getirisi bu oranın iki katını da aşıyor.
Merkez Bankası, 1 Temmuz itibariyle dövizde dalgalı kur sistemine geçecek. Kurların gün gün açılan bir koridorda dalgalanmasına izin verecek. Kurlar bu koridorun dışına taşarsa, müdahale edecek. Bu sisteme göre yılın tamamında döviz en çok ortalama yüzde 15 değer kazanacak. Yani, TL'nin getirisine yetişemeyecek.
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|