kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yazarlar
Sabret, icraat yap, AB'li ol
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, soykırım tasarısı için "Tarihçilerin işi", Kıbrıs sorunu için de "Çözülecek" dedi

Türkiye'nin AB üyeliği için 3 tavsiyede bulundu: Bazı politikacılar Türkiye'yi kültürel ve coğrafi açıdan Avrupalı olarak görmüyor. Biraz Sabırlı olun. İnandığınız ve kararlı adımlarla istenenleri yerine getirin

SOYKIRIM
Türkiye'ye, Avrupa Birliği'nin en yetkili ağzı olan Günter Verheugen'den önemli mesajlar var. AB Komisyonu'nun Genişlemeden sorumlu üyesi Verheguen, ilk önce sözde Ermeni soykırımı tasarısının Fransız Millet Meclisi'nde onaylanmasını ele aldı: Soykırım iddiaları tarihçiler tarafından ele alınmalı. Tarihi olayları günümüzün Avrupa politikalarına bağlamak doğru olmaz. Ancak Türkiye aşırı tepki göstermekten kaçınmalı. Türkiye-AB ilişkileri karşılıklı güven ilkesi çerçevesinde oluşması gerekir. Özellikle bir Alman olarak, bunun çok hissi bir konu olduğunun farkındayım. Türkiye'yi çok iyi anlıyorum, ancak tekrarlıyorum, bu işi tarihçilere bırakıyorum. Türkiye'ye ihtiyacımız var...

KIBRIS
Alman siyasetçinin ele aldığı diğer konu, Kıbrıs sorunuydu. Kıbrıs konusunun, politik diyaloğun bir parçası olduğunu belirterek, Rum kesiminin katılımdan önce siyasi çözüm bulunacağını söyledi. Verheugen, katılım gerçekleşmeden önce sorunun çözülmemesi ihtimalini düşünmek bile istemiyor. Bu ihtimali şu sözlerle yorumluyor: O zaman problemle karşılaşacağız. Helsinki sonuçları çok açık. Böyle bir durumda, kararı Konsey verecek. Politik çözüm bulunması, önkoşul değil, ancak Konsey, tüm koşulları dikkate alarak karar verecek. Katılımdan önce mutlaka bir politik çözüm bulunması çok önemli. Eğer tüm genişleme süreci ki Türkiye de bunun bir parçasıdır, bu yüzden gecikirse, bunun sonuçları çok zararlı olur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasa da AB üyesi olabilir. Çünkü bu yönde bir önkoşul yok. Türkiye-AB ilişkilerinde Yunanistan da olumlu bir tutum sergiledi. Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek onların da çıkarına.

AVRUPA BİRLİĞİ
Sözde Ermeni soykırımı tasarısının Fransa'da yasalaşması ve Ankara'nın gösterdiği tepki, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini etkileyecek mi? Bu kritik soruya Verheugen, "Tarih, tarihçilere bırakılmalı" diye cevap vermekle yetindi. Türkiye'nin, AB'nin önümüzdeki 10 yıllık planlarının dışında bırakıldığı yolundaki iddiaların doğru olmadığını söyleyen Verheugen sözlerine şöyle devam etti:

'HER ŞEY ELİNİZDE'
Türkiye diğer aday ülkelerle aynı statüye sahiptir. Avrupa Parlamentosu genişleme raporunda Türkiye'den bahsedilmiyor, Türkiye Stockholm'deki toplantıya davet edilmedi. Ancak bütün bu örnekler, Türkiye'nin adaylığı konusunda yapılan büyük gelişmeleri gölgelemiyor. Katılım Ortaklığı Belgesi gibi önemli ve zor bir belgeyi ortaya çıkarabildik. Şimdi Türkiye'nin Ulusal Programı'nı bekliyoruz, arkasından Konsey onayı çıkacak ve önümüzü daha açık olarak görebileceğiz, bir yol haritası belirleyeceğiz. Her şey, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyum hızına bağlı. Türkiye'ye önerim, sabırlı olun ve ısrarla yolunuza devam edin. Politik mesaj, birlikte saptadığımız stratejiyi sürdürmeniz. Her şey Türkiye'nin elinde.

'KRİTERLERE UYUN'
Davos'ta Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile görüştüğünü belirten Verheugen, Yılmaz'dan Ulusal Program'a ilişkin çalışmaların sürdüğü bilgisini aldığını belirtti ve ekledi: Türkiye'den ilk aşamada gerçekleştirmesi beklenen, politik kriterlere uyum sağlaması. Türkiye politik kriterlere uymalı. İnsan haklarına saygı, azınlıklar, v.b...

AB Komisyonu yıllık raporlar aracılığıyla uygulanan bir denetim sistemine sahip. Bu belki yeterli değildir. Şunu söylemeliyim ki, bizim için kağıt üzerindeki vaatler yeterli değildir. Biz gerçek uygulamayı görmek zorundayız. Türkiye, politik kriterlere uyuyor diyebilmemiz için, söz verilenlerin uygulanması şarttır.

DİN ÖNEMLİ DEĞİL
Ve hep tartışılan konu: AB, Hıristiyan Klübü mü?... Bu konu hakkında da Verheugen şunları söyledi: AB, ortak değerler üzerine kurulmuştur. İster Hıristiyan, ister Müslüman olun, demokrasiyi, insan haklarını savunabilirsiniz. İşkenceye ve ölüm cezasına karşı tavır alabilirsiniz. AB'yi Hıristiyanlar klübü olarak görürsek, stratejik sorunlarımızı çözemeyiz. İstikrarlı ve demokratik Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olmasını istiyoruz. Türkiye'nin AB üyeliğini savunmak çok güç. Çünkü hâlâ bazı politikacılar Türkiye'nin coğra i ve kültürel açıdan Avrupa'ya ait olmadığını düşündüklerini gösterdi.


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır