kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nerede kaldın be birader?
Doğduklarından beri her şeyi beraber yapmış, her an beraber olmuş üç kardeş.

Şimdi de Best TV'yi yeniden yapılandırıyorlar. Özgün kardeşler "Üçüncü kişi kardeş olmasaydı çok daha çabuk pes ederdik, oysa biz bir işin sonuna kadar gidiyoruz" diyor

Kardeşlik kurumu bir başka oluyor. Pek çok alanda kardeşlerin nasıl da birbirlerine destek olduğunu, beraber güzel işler çıkardığını biliyoruz. Kimisi sinema alanında güçbirliği yapıyor, kimisi başka iş alanlarında. Özgün Kardeşler ise kafayı televizyon işlerine takmış, varlarını yoklarını bu uğurda harcıyorlar. Önümüzdeki Pazartesi günü yeni yayın dönemine başlayacak Best TV için deliler gibi çalışıyorlar. Fakat öncelikle Özgün kardeşleri tanıyalım.

Canan, Ahmet ve Ali Özgün, atv'deki programıyla hemen hemen her gün evlerinize konuk olan Ayşe Özgün'ün çocukları. Yıllarca Amerika'da kaldıktan sonra Türkiye'ye gelip yerleşerek kendi yağlarıyla kavrulmaya çalışıyorlar. 10 yaşından beri Amerika'da yaşayan kardeşler, küçüklüklerinden itibaren de kendi paralarını kazanmayı öğrenmişler. Ayrı yumurta ikizleri olan Canan ve Ahmet Özgün'den bir yıl, 10 ay büyük olan Ali Özgün bunu şöyle açıklıyor: "Herkes orada haftasonları çalışıyor, okuldan sonra gazete falan dağıtıyor. Amerika insanı çok küçük yaştan itibaren iş hayatına hazırlıyor.

Biz de ister istemez bu temponun içine girdik. Tabii bizim için biraz daha zordu, çünkü çalışma vizemiz yoktu ve hep kötü işler yapmak zorunda kalıyorduk."

BİZ 'ÖZGÜN'ÜZ
Böylece bulaşıkçılıktan, pizza dağıtmaya, dondurmacılıktan gazete katlamaya kadar pek çok işi denemişler. Bu arada anne ve babaları da Türkiye'ye döndüğü için üç kardeş birbirlerine iyiden iyiye kenetlenmiş... Birlikten kuvvet doğar mantığıyla birbirlerinden hiç ayrılmayan Özgün kardeşler küçücük bir oda içinde yaşamlarını zor şartlarda sürdürmüş. O sıralarda TRT'de program yapmaya başlayan anneleri Ayşe Hanım ABD'ye onları ziyarete geldiğinde "Çocuklar hep beraber bir prodüksiyon şirketi kurmalıyız. Hedefiniz Türkiye'ye dönmek olsun" diye öğüt vermiş.

İşte bunun üzerine Özgün kardeşler bir yandan Türkiye'ye dönme hayalleri kurmaya, bir yandan da kuracakları şirkete uygun okullara gitmişler. Ali Özgün televizyon - film, Canan Özgün halkla ilişkiler, Ahmet Özgün ise ekonomi bölümlerine girmiş. Bu arada Türkiye'ye kapak atmak için bazı programlar hazırlayıp, demo'larını çeşitli Türk kanallarına göndermişler. Ancak hiçbiri kabul görmemiş.

Derken 90'ların başında ünlü paparazzi programı Top Secret tarafından kardeşlere farklı bir teklif gelmiş: "Madem Los Angeles'ta yaşıyorsunuz ve Hollywood starlarına ulaşabilmek gibi bir şansınız var, bizim programımıza oralardan, Oscar ve Golden Globe törenlerinden haberler getirin." Ellerine bir kamera ve mikrofon alan kardeşler, ne yapacaklarını tam olarak bilmeden kendilerini dünyaca ünlü sanatçıların önüne atmış. Canan Özgün, "Bu işi kovalana kovalana yaptık, kimi zaman da kıvırdık tabii" diyor. Ancak her üçünün mazisinde de güzel anıların yanı sıra çok zor ve şevk kırıcı anlar da yok değil. Bu arada okullarını bitiren kardeşler nihayet 1995'te kapağı Türkiye'ye atmış ve kendi tabirleriyle 'ufak tefek' işler yapmaya başlamışlar. 'Sinyal' programı bunlar arasında en tanınanı. Annelerinin programını da ele almışlar. Bir yandan da çeşitli firmalara halkla ilişkiler hizmeti veren kardeşler para biriktirmeye başlamış. Öyle ki yemeyip içmeyip tüm kazandıklarını ayırmışlar.

SIFIRDAN BAŞLARIZ
İşte beş yıldır biriktirmiş oldukları bütün bu paralar, Best TV programlarına yatırılmış durumda. Ailenin ekonomisti olan Ahmet Özgün, "Bizim hedefimiz her zaman bir gençlik kanalı açmaktı, ama tabii ki bu kolay değil. Kanal sahibi olmak lazım ve bu da maddi olarak çok büyük bir yük getiriyor. Bunun üzerine bir süre önce Best TV ile görüşmeye başladık. Onlar yeni bir şey arıyordu, biz de hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorduk. Biz paramızı bir kanal sahibi olmak için harcamadık, prodüksiyonlar için harcadık" diyor. Canan Özgün de ekliyor: "Tabii her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir. Belki Türkiye'nin ekonomik koşullarından dolayı hayal kırıklığına uğrarız, fakat biz her zaman sıfırdan başlamaya hazırız. Çok zor zamanları beraber atlattık. Eğer üçüncü kişi kardeş değil de bir başkası olsaydı, pes etme noktası daha erken gelirdi emin olun, ama üçümüz sonuna kadar gidiyoruz."

Best TV'de neler olacak?
Best TV artık sadece klip, müzik ağırlıklı bir kanal olmayacak. Pek çok canlı program var. Özellikle de Reality TV benzeri programlar mevcut.

Kameranın önüyle arkasındaki sınır kalkıyor... Örneğin programı yapan, aniden "Bizim patronların toplantısı vardı, hadi gelin bakalım nasıl gidiyor" diyebilir.

En büyük yeniliği, amatör gençlerin eline kameranın verilmesi. Bu gençler gidip kendi dünyalarını filme alacak. Beğenilenler yayınlanacak.

Elinde güzel bir senaryosu olan, bundan böyle Best TV'yi arayabilir. Fikir yaratıcıysa ve derdini üç dakika içinde anlatabilirse çektiği kısa film kanalda yayınlanabilir.

Müziğe yetenekli kişiler de kendilerini Best TV'de kanıtlayabilir. Slogan şu: "Yapmak istediğin bir rüya varsa gel gerçekleştir."

New York'ta yaşayan Cem adında bir genç New York polisiyle birlikte devriye gezecek ve bütün izlenimleri ekrana yansıyacak. Bu 'reality şov' için New York emniyet departmanıyla anlaşılmış.

Mission Impossible' yani 'Görevimiz Tehlike' yarışması herkese açık olacak. Kanala başvuranlar verilen görevi yerine getirmeye çalışacak. Örneğin üç saat içinde bir iş bul denecek; yarışmacının yaptıkları aynen ekrana yansıyacak.

Diğer bir program House Party (Ev partisi). Bir grup genç parti verecek, fakat evde elektrik, su, doğalgaz dışında hiçbir şey olmayacak. Kural şu: Parti akşama kadar hazırlanacak ve en az 100 kişi gelmiş olacak. Bu da aynen ekrana yansıyacak.

Alt cult: İki genç bizleri alternatif müzik partilerine götürecek.

New York, New York: Aslı adında bir genç kız Amerika'da gençler ne yer, ne içer, ne giyer, sıkılınca ne yapar, anlatacak. Defne Joy ise Avrupa ülkelerini dolaşarak oralardan gençlere dair haberler getirecek. Örneğin önümüzdeki çarşamba günü Roma ve Londra'dan bildirecek.

Unplugged, yani akustik konserler olacak. Hem genç hem de tanınmış yetenekler mini konserler verecek.

ASLI E. PERKER


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır