kapat

03.02.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hindistan olmaya az kaldı
Türkiye hızla kuraklaşıyor, çünkü iklimi değişiyor.

Çok değil, 10-15 yıl sonra göllerin ve denizlerin su seviyeleri değişecek. Zaten az olan yeşil doku, yerini çatlak topraklara bırakacak. Üstelik tek derdimiz susuzluk olmayacak...

Çok değil, 10 yıl önceki yağmur ve kar yağışlarına hasret kaldık.

Artık 'mevsim normalleri' diye bir şey kalmadı; bol yağmurlu İstanbul'da kış bahar gibi geçerken Doğu'da, dağlarda bile kar olmadığını tatilciler sayesinde yapılan haberlerden öğreniyoruz.

Yıllardır elektrik için hidrolik barajlara yüklenen Türkiye, çok kritik bir noktada. Barajlarda su sıkıntısı var. Şu günlerde yağışlar artsa bile bu gelişme yine de umut vermiyor. Çünkü uzmanlara göre Türkiye, üç yıl önce kurak sürece girdi bile. Ve her geçen yıl yağışlar daha da azalacak. İklimbilimcilere göre önümüzde karanlık bir tablo var. 2030 yılında Türkiye'nin büyük bir kısmı kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecek.

Sıcaklıklar kışın 2 derece, yazın ise 2 ila 3 derece artacak. Yağışlar kışın az artış gösterirken yazın yüzde 5 ila 15 azalacak. Tabii ki bu, global ısınmanın bir tezahürü.

NE YAPMALI?
Tüm dünyada olduğu gibi bizde de yeraltı ve yüzey suları azalacak. Hattâ Amerikan US News & World Report dergisinin kapak haberine göre 2015 yılında tam 3 milyar insan susuz kalacak; Türkiye, Irak ve Suriye arasında barajlar nedeniyle büyük sorunlar yaşanacak ve dünya bir "Su Savaşı"na sürüklenecek.

Uzun bir süreden beri "kuraklık" konusuna dikkat çeken Türkiye Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Çetin Gül, "Türkiye komşu ülkelerle yaptığı anlaşmaları mutlaka çok iyi düşünmeli ve susuzluk konusunda önlem almalı. Küresel ısınma nedeniyle Türkiye daha az yağış alıyor ve bu yüzden de bugüne kadar elektrik enerjisi üretiminde büyük önem verdiğimiz barajlarımız tehdit altında" diyor.

Peki ne yapmalı? Gül'e göre ülkemizdeki kuraklık sürekli takip edilmeli. Kuraklık izleme ve erken uyarı sistemi kurulmalı... Bir başka önlem de, nüfusu yoğunlaşan bölgelerde yetersiz olan su kaynaklarının en iyi şekilde kullanımı ve yönetiminin bir zorunluluk haline getirilmesi.

HAYATIMIZI NASIL ETKİLEYECEK?
* İlkbaharda kuraklık

Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması ile Türkiye'de hakim olabilecek tropikal iklime benzer iklim; düzensiz, ani ve şiddetli yağışlara da neden olabilir. Bu da sel, heyelan ve erozyon olaylarını arttırabilecek. Bunun yanı sıra daha sık ve uzun süreli kurak havalar yaşayacağız. Kar yağışları azalınca ilkbaharda bile kuraklık yaşanacak.

* Besinlerimiz değişecek

Değişen iklim, geleneksel tarım ürünleri yerine daha sıcak ve kuru iklim şartlarına uygun tarım ürünlerine geçişi zorunlu kılacak. Ayrıca suyun fazla olduğu yerlerden, kuraklığın hüküm sürdüğü bölgelere taşınması gerekecek.

* Turizmde tehlike

Küresel ısınmanın sonucu ısınarak genişleyen deniz suları ile birlikte kutup ve dağ buzullarında erime olacak. Yükselen deniz suyu seviyeleri, ülkemizde yaz turizmi ve tarım sektörlerinde kayıplara neden olabilir. Isınma ile birlikte kar yağışları azalarak kış turizmi olumsuz yönde etkilenecek. Orman yangınlarında artış bekleniyor. Tarımsal ürünlerdeki çeşitliliğin azalması yanında türlerin değişmesi ve tatlı su sıkıntısı söz konusu.

* Yeni hastalıklar

İklim değişikliği, yeni hastalıklara da yol açabilir. Mesela kene benzeri böceklerle yayılan hastalıklar, sivrisineklerle taşınan sıtma bunlardan bazıları. Virütik bir hastalık olan ve akciğeri etkileyen hantavirüs sendromu, güneybatı ABD'de ılık hava, kurak yaz ve yoğun yağmurlar sonucunda tekrar ortaya çıktı.

Barajların son durumu
* Keban: Su kodu kritik noktada. Günlük üretimi 17 milyon 200 bin kilovatsaat iken sadece 5-6 milyon kilovatsaat elektrik üretiyor.

* Karakaya: Günlük 20.8 milyon kilovatsaat enerji üretilmesi gerekirken, son bir aydır günde 4-6 milyon kilovatsaate düştü.

* Atatürk: Günlük 30 milyon kilovatsaat enerji üretilebilecekken bir aydır 4 ila 6 milyon kilovatsaat enerji üretimi yapıyor.

* Dicle ve Kralkızı: Dicle havzasındaki iki barajda üç aydır üretim yapılamıyor. Kralkızı'nda su yok.

ELİF ERGU


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır