Enflasyonla ilgili acayip oranlar!.

Herhalde farkındasınız. Enflasyonla ilgili o kadar çok sayıda oran var ki... Hangisi nedir, niçin uygulanıyor, neden birbirinden farklı oranlara gerek duyulmuş? Bilen varsa beri gelsin... Enflasyonla ilgili oranlar, yüzde 10'dan başlıyor, yüzde 12, 17, 28, 30, 36, 56, 60, 75, 100, 151, 212 hatta yüzde 775'e kadar devam edip gidiyor.

DİE verilerine göre 2000'in enflasyon oranları, Toptan eşya da (TEFE) yüzde 32.7, Tüketici de (TÜFE) yüzde 39.0 olarak gerçekleşti. Bu oranlar 2000 yılı başında, TEFE'de yüzde 20, TÜFE'de de yüzde 25 olarak hedeflenmişti. 2001 yılı için de TEFE yüzde 10, TÜFE'de yüzde 12 olarak hedeflendi ama yılsonu itibariyle, bu hedefin tutturulamayacağı, daha şimdiden belli...

Rantiyeye enflasyon kıyağı
Türkiye gibi, yüksek enflasyonun yaşandığı bir ülkede, enflasyon muhasebesinin uygulanması gerektiği yıllardır söylenir durur ancak bir türlü de uygulanmaz. Ücretli, esnaf, tüccar ve şirketlerin geliri, enflasyondan arındırılmaz. Sanki enflasyon hiç yokmuş gibi, gelirleri üzerinden vergi hesaplanır. Bunun bir istisnası var o da rantiyelere uygulanıyor.

Bunlara deniliyor ki, "arkadaş, senin gelirin enflasyondan etkileniyor. Biz senin gelirini enflasyondan arındırıp, gerçek gelirinin vergisini alacağız." Peki, nedir Maliye'nin rantiye için belirlediği enflasyondan arındırma oranı, yıllık yüzde 151, yanlış okumadınız yüzde 151... Zaten yüzde 100 olsa ortada vergiye tabi bir gelir kalmayacak. Yüzde 151 enflasyondan arındırma oranı uygulanacağı için, 2000'de elde edilen yüzmilyarlarca, trilyonlarca liralık; hazine bonosu faizi, Devlet Tahvili faizi, alacak faizi ve borsa kazancı nedeniyle 2001'de 1 kuruş dahi vergi alınamayacak... 12 Mayıs 2000 tarihli Sabah'da, bu konuda ilgilileri uyardık ama nedense üzerinde durulmadı, gitti yüztrilyonlarca vergi...

2001'deki diğer oranlar
* Kiralardaki artış oranı yüzde 10,

* Gelir Vergisi tarifesindeki dilimlerin artış oranı yüzde 12,

* Özel indirimdeki artış oranı yüzde 16,8

* İnşaatçıların karne katsayısındaki artış oranı yüzde 23,

* Çevre Temizlik Vergisi tutarındaki artış oranı yüzde 28,

* Emlak Vergisi artış oranı yüzde 30,

* Yıllık tecil faizi yüzde 36,

* Yeniden değerleme oranı yüzde 56,

* Yıllık gecikme faizi ve gecikme zammı oranı yüzde 60,

* Reeskont ve avans işlemlerindeki iskonto ve faiz oranları yüzde 60 ve 70,

* Taşıt Alım Vergisindeki artış oranı yüzde 60,

* Motorlu Taşıtlar Vergisi'ndeki artış yüzde 70,

* Özel İşlem Vergisi'ndeki artış oranı yüzde 100,

* Pasaport, vize, ikamet tezkeresi ve trafik harçlarındaki artış oranı yüzde 212,

* LPG'li bazı araçlardaki Motorlu Taşıtlar Vergisi artış oranı yüzde 775.

Devletin usulsüz yaptığı ödemeleri ve zimmete geçirilen paraları on yıl sonra geri alırken uyguladığı faiz oranı, on yıl için toplam yüzde 10, buna karşılık devletin haksız aldığı parayı iade ederken kendisine uyguladığı faiz oranı ise, yıllık yüzde 36. Bu sonuncuyu anladınız mı? Adam Devlet'i dolandırıyor, mahkemeye veriliyor. Aradan on yıl geçiyor, devlete 10 yıllık olarak en fazla yüzde 10 faiz ödüyor yani yıllık yüzde 1. Bu yönde 34 yıl önce çıkmış kanun var. Sayıştay Kanunu'nun bununla ilgili 64. maddesi halen durduğu yerde duruyor.

Nasıl, kafanız iyice karıştı değil mi?