kapat

29.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
SELAHATTİN DUMAN (sduman@sabah.com.tr )


Uçan kuşun kanadından hile sezeriz

Bereket versin, bu dijital yayın adeti çıktı da gözümüz açıldı.. Yaşar'ın telefinden haberdar olduk.. Papaz olduğumuz her ülkenin televizyonuna ceza veren "Kablolu yayıncılarımıza" uysak, dünyadan haberimiz olmazdı..

Yazacak konu çok da fikrimin bir yerde odaklanması zaman alıyor.. Bir Pazar akşamüstü, uyku sersemi yazı yazmanın belası da bu işte.. Gazeteyi açıp "Yazacak yerlerim ağrıyor.." diye sızlanmayı da bilirim..

Lakin vatandaşlık gayretine geldiğimden yapamıyorum..

Bilinçli bir vatandaş olarak "gayyur" olmamın sebebi NBA denilen Amerikan profesyonel basket liginin dünkü yayını..

Evimize Dijitürk bağlattığımızdan beri NBA yayınının başından ayrılmaz olduk.. Hele hele bizim Hidayet o ligde oynamaya başlayınca iyice kaptırdık kendimizi..

***

Yeri gelmişken, bu Dijitürk iyi birşey.. (Doğru yazılışı Digitürk..) Hepinize tavsiye ederim.. Altı beleş kanalı var ki tamamı non stop film gösteriyor.. Lakin iki kanalı İngilizce.. Altyazı da yok..

Seslendirmesini kendi kendinize yapıyorsunuz..

Uzaktan kumandanın bir tuşu var, üzeri (İ) harfli.. Sıfatı (İ...) olarak başlayan, otobur müşterilere servis veriyor.. Tuşa bastığınızda, gösterilmekte olan programa dair bilgiler ekrana geliyor..

Yayın kaçta başlamış, kaçta bitecek, yani daha kaç dakikası var onu öğreniyorsunuz..

NBA'dan naklen yayın
Bu bilgilendirme temsili olarak tabii.. Meraklıyım ya! Başparmağım devamlı (İ) tuşunun üzerine.. Zapladıkça bilgi denetlemesi yapıyorum.. Daha bugüne kadar zihnimi açan bir not görmedim..

Ekranda koca dişli bir vampir kadın var.. Altına aldığı herifin gırtlağına diş geçirmiş, boyun-seks yapıyor.. Ortalık mezbahaya dönmüş.. Amanın, kim telef ediyor koç gibi yiğidi, telaşı ile tuşa basıyorum.. Ekrana;

- "İki üniversiteli arkadaş arasındaki duygusal ilişkiyi anlatan bir komedi.." türünden not geliyor..

Çekiştirmek için anlatmıyorum bu örneği.. Ama vatandaş, ekrandaki vampir kadının hallerine bakıp "Duygusal ilişkiyi" tersinden anlayacak.. Sonra herkes birbirinin kıçını dişleyecek.. Ayıkla pirincin taşını..

Ben yine de devletin kablolu yayınına ayda yedi milyon lirayı sersem gibi ödemiş, sabah akşam adı duyulmamış yerli kanalların test çubuğunu seyretmiş biri olarak Dijitürk'ten memnunum..

***

NBA denilen Amerikan liginden söz edip, naklen yayınlara nasıl dadandığımızı anlatıyorduk..

Hidayet Türkoğlu kardeşimiz sayesinde bunların tiryakisi olduğumuzdan beri Amerika'da ne kadar şopar basketçi varsa tekmil, adlarını belledik.. Ünlü basket yorumcumuz İsmet Badem kıvamına geldik..

Kim iyi zıplar, kim topu uzaktan sokar, kim top çalar? Hepsinin bilgisi ekranda, elimizin altında..

Dün gece de Hidayet'in takımı Sacramento'nun maçı vardı.. Los Angeles Clippers ile oynuyorlardı.. Takımın, gözü kör olamayasıca koçu, bizim oğlanı on dakika ya oynattı ya oynatmadı..

Bizimki de sayı filan atamadı.. Bir o potaya, bir bu potaya seyirtip durdu.. Bir kere topu yakaladıydı.. At hırsızı gibi bir zenci vardı.. Arkadan sansar gibi sesizce gelip, bizimkinin elinden topu kaptı..

Hidayet de gurbette olduğundan ses çıkaramadı..

Derken Time-out denilen mola verildi.. Bu molalarda NBA yayını kesilip ekrana reklam neyim geliyor.. O Time-Out verildiğinde de öyle oldu.. Lakin bu sefer aklımız karıştı.. Çünkü reklamın sözleri Türkçe idi..

Yaşar'ın atlayışı..
Ekrana önce çölün kumları geldi.. Kamera pan yaptı, yukarıya doğru yükseldi.. Kumların bittiği yerden başlayan elli metre yükseklikte bir kaya yığını gördük.. Kayaların üzerinde de bıyıklı bir oğlan..

Sanki trampenden havuza atlamaya çalışan bir olimpiyat sporcusu..

Kamera; nefesini tutmuş, dikkatle atlayışı izlemeye hazırlanan seyircilere dönüp tilt yapmaya başladı..

Anaaaa! Bunların hepsi bizim memleketin insanı.. Sanki Güneydoğu'da Harran ovasında yapılıyor tramplen atlama yarışı.. Tiplerin tamamının altında ya potur veya şalvar var..

Başlarında ise birer tengirdekli kasket.. Onun da üzerine geleneksel motifli eşarplarını bağlanıp, çene altından düğümlemişler.. Ellerinde birer cıgara..

Sanki Yılmaz Güney'in çektiği "Hudut" filminin setindeyiz..

Hepsinde bir karış sakal, avuç dolusu bıyık.. Ellerinde ise cıgara.. Yaşar nasıl atlayacak, beklemesindeler..

Önce yayın karıştı, yerli kanallardan biri ekrana geldi sandım.. Ama NBA logosu öylece duruyor.. Altında ise Fox Sport Net yazılı başka bir logo var.. Demek ki karışmamış..

***

Spikerin sesi duyuldu.. Güneydoğu şivesi ile atlamayı anlatıyor:

- "Yaşar tramplendeki yerini aldı, hakemin işaretini bekliyor.."

Sesin, olimpiyatlarda nöbete kalmış bezgin TRT spikerlerinden farkı yok.. "Seyirciler dikkat kesilmiş.." diyor.. Evet doğru, herkes hırsla cıgarasına asılmakta..

- "Yaşar atlıyor.."

Ekranda Yaşar'ı bir takla ve iki burgu yaparak, düşerken gördük.. Ama altında havuz yerine çölün kumları var.. "Hele gitti oğlan.. Amanın.." derken, korktuğumuz oldu.. Yaşar tepe üstü kumlara çakılırken, televizyondan gelen "Paaaat!" sesi, çakılmanın şiddeti hakkında fikir verdi..

Kamera yerde hareketsiz yatan Yaşar'dan ayrıldı, ayrı bir yere konuşlandıkları için "hakem heyeti" olduklarını tahmin ettiğim on kadar köylünün üzerinde sabitlendi.. Ardından ekrana; tıpkı olimpik yarışlardaki gibi değerlendirme puanları geldi..

- "Sekiz, yedi, altı buçuk, yedi.. Altı.. Altı.. Yedi buçuk.."

Spiker bezgin sesi ile anlatmayı şürdürdü:

- "Eveeet! Puanlar veriliyoooor!"

Birkaç saniye sessizlik:

- "Yaşar gömülüyooooor!"

Bu replikten sonra da kahkaha efektlerini duydum..

Anlattığım gibi, bu neyin reklamıydı anlamadım.. İngilizce yayının içinde Türkçe seslendirmeyi de anlamadım.. Anladığım tek şey, o kanalda bizimle dalga geçildiğiydi..

Hükümetimizin haberi olsun, diye yazıyorum.. Yine manevi şeylerimizle kafa bulup, duygularımızı şey etmeye başladı bunlar..

Yaşar'ın telefi ise ayrı meseledir.. Kanının yerde kalmayacağını herkes bilsin..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır