|
|
Polis ates etmeli mi?
Tantan ile Anayasa Mahkemesi arasındaki 'silah kullanma' tartışmasına siyaset ve hukuk çevresi de katıldı
ANKARA- İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, kolluk kuvvetlerinin silah kullanma yetkisini kısıtlayan Anayasa Mahkemesi kararını sert ifadelerle eleştirmesi, siyaset, hukuk ve güvenlik çevrelerinde "vur emri" tartışmasına yol açtı.
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) ek 2'nci maddesi, terör örgütlerine yönelik operasyonlarda "teslim ol" emrine uymayan kişilere karşı, güvenlik kuvvetlerinin hedef gözeterek silah kullanmalarına imkan tanıyordu. Bu düzenlemenin, Anayasa'nın, yaşama hakkını güvenceye alan 17'nci maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı bulunarak iptal edilmesi, tartışmaları da "teröristin yaşama hakkı güvence altına alınırken, polisin yaşama hakkı riske mi atılıyor?" sorusu üzerinde yoğunlaştırdı.
Tantan başlattı
Mahkemenin iptal kararını "Polis öldükten sonra silah neye yarayacak. Güvenlik güçleri saldırıdan sonra mı silah kullanacak?" diye eleştiren Tantan'a, 1982 Anayasası'nın mimarı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı'dan destek geldi. İ. Ü. Hukuk Fakültesi Profesörü Kayıhan İçel ise mahkemenin kararının, polisin silah kullanma yetkisini elinden almadığını belirterek, "Tantan duygusal davranıyor" yorumunu yaptı.
Karar Neydi?
ANAYASA Mahkemesi iptal gerekçesinde şu hususa dikkat çekmişti: "Anayasa'nın 17'nci maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yaşama hakkını güvence altına almaktadır. Devlet vatandaşlarının yaşama hakkını korumakla yükümlüdür. Güvenlik birimlerine ancak zorunlu durumlarda silah kullanma yetkisi verilmelidir. Teslim ol çağrısına uyulmaması ve silah kullanmaya teşebbüs edilmesi güvenlik görevlilerinin her zaman doğrucu ve duraksamadan hedefe karşı ateşli silah kullanmalarını zorunla kılacak bir hak değildir. Kimi olaylarda faillerin can güvenliğini daha az tehlikeye sokracak yöntemler izlenebilir."
Bakan ne demişti?
TANTAN, önceki gün katıldığı M.Ü. Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminaloji Araştırma Uygulama Merkezi'nce düzenlenen "Çıkar amaçlı suç örgütleri ve kara para aklamayla mücadele" konulu seminerde,Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karara sert çıkmıştı. Tantan şöyle konuşmuştu:"Saygın mahkeme üyelerine şunu söylemek istiyorum. Bugünkü koşullarda, geçtiğimiz günlerdeki bu terörist saldırıya karşı saldırıdan sonra mı güvenlik güçleri silah kullanacaktı?Bunu onların takdirine bırakıyorum.Ülke gerçekleri dikkate alınmadan sadece ve sadece görev verilen insanların hayatları pahasına görev beklenmez."
PROFESÖRLER ne dİyor?
Prof.Dr. Orhan Aldıkaçtı
Tantan'a katılıyorum
TANTAN'IN tepkisine aynen katılıyorum. İptaline karar verilen maddenin yaşama hakkını ihlal eden bir özellik taşımadığı kanaatindeyim. Düzenlemede güvenlik birimlerine uyarıda bulunmadan silah kullanma yetkisi verilmemiş. Aksine silah kullanmadan önce teslim ol çağrısı yapacaksın diye bir de şart getirilmiş. Bu çağrı, teröristin yaşama hakkının korunması anlamına da geliyor. Güvenlik birimleri bu çağrıyı yaparak, seni vurmak istemiyorum teslim ol ve hayatta kal mesajı veriyorlar. Bu fırsata rağmen teslim olmayan ve güvenlik birimlerine ateşle karşılık vermeye hazırlanan kişiye her halde karanfil uzatılmaz. Anayasa Mahkemesi'nin hatalı bir karar verdiğini düşünüyorum.
Prof.Dr. Kayıhan İçel
Duygusal davranıyor
ANAYASA Mahkemesi'nin iptal kararı ve iptal gerekçesi çok dikkatli değerlendirilmelidir. Ben bu kararı polisin silah kullanma yetkisinin elinden alındığı şeklinde yorumlamıyorum. Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde, yaşama hakkının hangi koşullarda gözetileceğinin altını çizmiş durumda. Yüksek Mahkeme, güvenlik birimleri silah kullanamaz demiyor. Kararda silahın zorunlu olmadıkça kullanılmaması vurgulanıyor. Yani, güvenlik birimlerinin veya vatandaşların can güvenliğine yönelik bir tehdit söz konusu değilse, silah yerine başka yöntemlerin uygulanması gerektiğine dikkat çekiliyor. Sayın Tantan'ın duygusal davrandığını düşünüyorum.
Ord. Prof.Dr. Sulhi Dönmezer
Karara karşıyım
POLİSİ riske tabi tutacak hükümleri yorumlamaya çalışmayı doğru bulmuyorum. Mahkemeni kararına karşı çıkıyorum. Kolluk içinde adli görevlerle yükümlünün, bir görevi yerine getirirken savcının yardımcısı, onun emri altında olması başkadır, bunların kotarılıp Adalet'in ayrı bir birim haline getirilmesi başkadır.
Siyasiler ne diyor?
Milletvekili Mehmet Ağar
Teşkilata sıkıntı verir
POLİSİN silah kullanma yetkisinde ortaya çıkan bir kısıtlamanın olaylar gözönüne alındığında bu teşkilata sıkıntı vereceğini de aklımızda tutmalıyız. Gerçekleri de gözardı etmeksizin meselelere eğilelim.
ANAP'lı Emre Kocaoğlu
İki taraf dahaklıdır
KARAR, polisin durup dururken ateş açmasını engelliyor. Kararın esası, yaşama hakkına dayanıyor. Sanığın yaşama hakkını koruyan karar, polisin de yaşama hakkını korumalıdır. İhtilaf yoktur. İkisi de haklıdır.
Fazilet PartiliAbdulkadir Aksu
Dengeler çok iyi korunmalı
TERÖRLE mücedele sırasında güvenlik güçlerinin yetkileri ve insan hakları arasındaki denge çok iyi korunmalı. Mahkemenin kararı hangi gerekçeyle verdiği iyi incelenmeli. Ülkemizde hâlâ terör kol geziyor. Özellikle terör son günlerde polisi hedef alır hale geldi. Bunun mutlaka önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Ancak terörle mücadele mutlaka hukuk zemininde yapılmalıdır. Terörle mücadele sırasında devredilemez temel hak ve özgürlükler ve bunların en önemlisi olan yaşama hakkı dikkate alınmalıdır. Yani terörle mücadele yapılırken, güvenlik güçlerinin güvenliği, yetkileri ve insan hakları arasındaki denge çok iyi korunmalıdır.
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|