kapat

29.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yazarlar
Eve döndüler
Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdular. Orada okuyup, orada yetiştiler. Ancak memleket hasreti ağır bastı ve kendi ülkelerine doğru yeni bir maceraya atıldılar

Bir komşum var; adı: Filiz Bikmen; 26 yaşındaki bu genç kız kapkara, güzel gözleri, simsiyah saçları ile tipik bir Türk kızı. Ama uzun yıllar Türkiye'de yaşamış bir Amerikalının koyu aksanı Türkçe ile konuşuyor. Soru sormama kalmadan "Ben de onlardan biriyim" diyor. Ve ilâve ediyor "Bizim Gibi Türkler" grubundan...

GEMİLERİ YAKTILAR
Bu grubtaki 11'i erkek, 16'sı kız, Türk gencinin ortak yanı Amerika'da doğup büyüdükten sonra, ailelerini orada bırakıp Türkiye'ye dönmeleri. Ve dönüşlerindeki başlıca neden memleket özlemi, insanların dostlukları ve sıcaklığı... Türkiye'ye ilk kat'i dönüş yapan Zeynep Uluer, grubun ilk öncüsü. Onun zelzele yörelerine katkılarını geçen yıl hayranlıkla izledim.

Filiz'le Zeynep'ten kendileri gibi Türkler'in tamamını bana tanıtmalarını istedim. İki gün içinde yanıt geldi: Sadece sekiz kız arkadaşı toplayabiliyorlardı. Çünkü diğerleri geceyarılarına kadar işyerlerinden ayrılamıyorlardı. Bu gençlerin büyük bir kısmı kendi şirketlerini kurdukları için sorumlulukları çok daha fazlaydı. Daha sonra grubun erkekleriyle ve eşleriyle de tanışmak üzere anlaştık. O zamana kadar birbirinden sevimli, cıvıl cıvıl kendi öykülerini Ortaköy'deki Alaturka'nın minik toplantı salonunda anlatan bu Türk kökenli Amerikan aksanlı kızları birlikte tanıyalım.

ZEYNEP ULUER
"Belki bir gün annem ve babam da döner"

BURAYA dönen Türkleri sihirli değnekle birleştiren ve onlara ablalık yapan sevimli bir genç kız. Topluma yardımlarını zelzele bölgelerindeki çalışmalarıyla sınırlamayan Zeynep'i hayranlığın ötesinde bir sevgi ve saygıyla izledim. Babası doktor, annesi öğretim üyesi ve hâlâ Amerika'dalar. Belki kızlarını özleyip kat'i dönüş yaparlar. Bu da Zeynep'in içindeki bir arzu. Ciddiye aldığı tek şey işi. Kurduğu sivil toplum örgütünde gönüllülüğün yayılmasına büyük önem veriyor. Ve bu nedenle sadece gönüllü olarak kalmıyor; buraya dönen Türkleri de o tarafa yönlendiriyor.

DİDEM ALTINTOP
"Türkiye benim gerçek vatanım"

GRUBUN sözcülüğünü üstleniyor; çünkü Türkçesi diğerlerinden iyi. "Babam doktor, annem profesyonel anne; çünkü çevredeki tüm çocuklara annelik yapar. Ailem orada; ben 6 yıl önce döndüm. Amerika'da ne mi özlüyorum? Özellikle gardrop düzenlemede ucuz alışverişi, dondurma vs. gibi zararlı bir iki şey dışında hiçbirşey özlemiyorum. Buraya hayranlığım her gün artıyor. Artık Türkiye gerçek vatanım."

FİLİZ BİKMEN
"İstanbul'a büyük bir tutkuyla bağlandım"

SİMSİYAH gözleri ve bukleleri ile yapma bebekler kadar sevimli Filiz kendisini tanıtıyor: Annemle babam benden 1-2 yıl önce Türkiye'ye döndü. Tatillerde geldikçe İstanbul'a tutkuyla bağlandım. Ve 6 ay önce de kat'i dönüş yaptım. İnternet teknolojisi alanında bizim gruptan arkadaşlarla bir şirket kurduk. Sadettin Tantan'ın oğlu Mehmet bizimle birlikte çalışıyor. Ona Tantan diye hitab edince hemen, Adım; "Mehmet" diyor ve devam ediyor: " Türkiye'nin, hele İstanbul'un cazibesini unutmuşum. Şimdi ikisi arasında bocalıyorum ama geldiğime, hiç pişman olmadım.

FUNDA TURGUT EGELİ
"Geldiğime asla pişman değilim"

GRUBUN tek evli üyesi. Buradaki ağır tempodan o da biraz şikayetçi. Ailesinin özlemine rağmen Türkiye'deki bankacılık ona cazip geliyor ve diyor ki: Ailem Amerika'da kalmamı istediler ama benim dönmemi anlayışla karşıladılar. Eğer dönmeseydim eşime rastlamayacaktım. O da bir bankacı. Doğrusu Amerika'daki hızlı tempoyu özlüyorum. Ama geldiğime hiç pişman değilim. Hele şimdi kendi grubumuzdan arkadaşlarla buluştukça..."

EBRU ERCAN
"En çok bol kremalı dondurmayı özledim"

"NEW YORK'TA doğdum; 23 yaşındayım. Annem babam hâlâ Amerika'da. Ben Türkiye'ye onlardan uzak kalma pahasına tek başıma döndüm. Çünkü vatan özlemi ağır bastı. Önceleri burada, Eren Talu gibi ünlü mimarlarla 3 yıl çalıştım. Kısa bir süre önce 3 mimar arkadaşla kendi mimarlık büromuzu kurduk. Burada şehir plânlaması var ama kesinlikle tatbik edilmiyor. Beni bu haliyle hiç tatmin etmeyen şimdiki mimâri sistemi değiştirmeye çalışacağız. Amerika'da neler mi özledim? Babamın evde yaptığı sucuğu ve bol kremalı dondurmaları..."

DEMET TUNCER
"Sting'in hocasından şan dersi almıştım"

"AİLECE hukukçuyuz. Grubun Amerika'da doğmayan tek üyeyim. Hukuk okudum ama hiç avukatlık yapmadım. Amerika'da Sting'in hocasından şan dersleri aldım. Müzikal tiyatro eğitimi gördüm. Tek isteğim Türkiye'de bir müzikalde rol almak..." diyor. Israrlarımıza dayanamayarak George Gershwin'nin en güç parçalarından birini söyledi. Meğer kızlar toplantılarında Demet'e mutlaka ufak bir konser verdiriyorlarmış.

ÇAĞRI ÖKTEM
"1.5 aydır buradayım. Daha karar vermedim"

"BEN 1.5 ay önce Türkiye'ye döndüm. Henüz burada yaşayıp yaşamama kararını veremiyorum; deneme devresinde sayılırım. Ama buradaki sıcak dostluklar,
İstanbul'un güzelliği çok zor olan bazı şartları hoşgörüyle karşılamamı sağlıyor. Annem kimya mühendisi, babam doktor. İkisi de dönme kararımı iyi karşıladılar. Büyükbabamla yaşıyorum. Anneannem ve büyükbabam Türkiye'nin ilk mühendislerinden. Büyükbabamın Türkiye'nin eski ve yeni dönem tarihi ve kendi anılarını dinledikçe ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Ne mi özlüyorum: ben de Amerikan dondurmasını çok özlüyorum."

Leyla Umar


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır