Para piyasaları krizden iyice sıyrıldı. Hazine'nin yeni bir dış borçlanmaya çıkması ve 2 milyar dolara varan GSM lisansı parasının ödenme tarihinin yaklaşması, yabancıların gelmesinin de etkisiyle gecelik borçlanma piyasasında faizler yüzde 30'a düştü. Bunun etkisiyle bono faizleri yüzde 58-60 bandandan bir haftada yüzde 50-52 bandına geriledi.
* Borsada tersine hareket- Faizlerdeki düşüş borsanın 7. haftasını yükselişle geçirmesine yetmedi. Borsa 4 Aralık'ta 7.329 puandan başladığı yükselişini önceki hafta sonu 11.400'e kadar sürdürdü. Yüzde 55.54'e varan primin ardından borsa geçen hafta yüzde 5.76 değer kaybederek 10.743'den kapandı.
Para piyasasındaki iyileşmeye karşılık hisse senedi piyasasındaki bu gerileme bir ölçüde son altı haftadır yükselişinden kaynaklanıyor. Hafta ortasında el konulan Demirbank'ın yaklaşık 100 milyon dolarlık hisse senedi portföyünü boşaltmaya başlaması da, piyasayı olumsuz etkiledi. Bu satış haberinin önceden öğrenilerek açığa satış yapılması da, piyasayı zayıflatıcı etki yarattı. Hafta sonu Fon'daki 8 bankanın eylem planının açıklanacak olması ve Demirbank'ın satışı için harekete geçilmesi bile, borsayı düşüşten kurtaramadı.
* Seçim olur mu?- Önümüzdeki hafta ve daha sonrasında piyasaları asıl etkileyecek olay yine siyasi gelişmeler olacak. Anayasa Mahkemesi 30 Ocak Salı günü Fazilet Partisi'nin kapatılma davasını görüşmeye başlayacak. Görüşmelerin haftaları almaması bekleniyor.
Bu siyasi olayın ekonomiyi ve mali piyasaları ilgilendiren tarafı ise bir ara seçime yol açabilecek potansiyel bir tehlike göstermesi.
FP'nin, RP'nin devamı olarak kapatılması halinde en az 24 milletvekilinin vekilliği düşecek. Daha önceki 6 kayıpla bu sayı 30'a yükselecek. Ara seçime gitme zorunluluğunun doğması için 28 milletvekilinin düşmesi yeterli. Kapatılma için eğer "odaklık" gerekçesi kullanılırsa bu kez daha az sayıda milletvekilinin düşmesi söz konusu olabilir. Bu da ara seçimi gerektirmeyecek bir kararın çıkması demek.
* Zaman kaybı- Ara seçimin ekonomiye olumsuz etkisi ise uygulanmakta olan enflasyonu düşürücü politikanın kesintiye uğraması, zaman kaybedilmesi, hedeflerde sapma ve mali piyasalarda alınan pozisyonlarda yanılma olabilir.
Eğer mahkeme seçimi gerekli kılacak bir kapatma kararı verirse, üç aya kadar bu seçimin yapılması gerekiyor. Seçimde milletvekili sayılarındaki değişme ve yeni hükümetin kurulması gibi konular ekonomide bir hayli zaman kaybettirebilir.
İşte bu nedenledir ki, başta yabancılar olmak üzere mali piyasalar Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına kilitlenmiş durumdalar. Bir de Türk Telekom'un özelleştirilmesi konusundaki gelişmelere.
* Doldur boşalt işlemleri- Borsada talep yaratacak kesim olan yabancılar hem banka krizinden hem de siyasi beklentilerden dolayı beklemede. Yabancılar hareket etmeyince parası olan yerli büyükler de duruyor. Zaten bir kısmı SPK'nın yasaklısı olarak işlem yapamıyor. Yapanlar da doldur boşalt işlemleriyle gelecek hafta sonu açıklanacak enflasyona hazırlık yapıyorlar. Bu nedenle borsa dar bir alanda gidip geliyor.
Fazilet Partisi'nin kaderi belli olana kadar yabancılarla birlikte borsa da bekleyecek gibi görünüyor.
Sonuç- "Gelecek kapalıdır"
