Askeri harcamalarda şike şartnameler!
Size önce "Şike şartname nedir?" onu yazayım. Aslında şartname, şartnamedir. Bunun şikesi, hilelisi, hilesizi, hüllelisi, hüllesizi, kurgulanmışı, ışınlanmışı, uzaktan kumandanlısı olmaması gerekir.
Fakat olursa....
Ona da isim bulmak gerekir.
Şike şartname ismini ben koyuyorum. Devletin özel sektörden mal alımlarında "şike şartnameler hazırlanması" ve bu yolla hem devletin memurlarının rüşvete alıştırılması ve hem de halk parasının kötüye kullanılması bizim ülkemizde çok yaygın.
Şike şartnamelere...
Sivil alımlarda da...
Ve askeri alımlarda da....
Çok sıkça rastlanıyor....
Eğer "Türkiye Bağırsaklarını Temizliyor Süreci"ne toplum olarak omuz vereceksek ve ülkemizin gerçekten temizlenmesini istiyorsak, bu "şike şartnameler" konusunun da üzerine korkmadan, çekinmeden, üşenmeden gitmeliyiz.
Bilenler bilir...
2886 sayılı İhale Kanunu da; "Sivil ya da askeri devlet kuruluşlarına mal satacak olan firmalar aralarında yarışsınlar, en kaliteli malı, en ucuz fiyata ve en kısa zamanda teslim edecek şekilde rekabete girsinler. Böylece hem ekonomide rekabet gelişsin, hem devlet, afedersiniz kazıklanmadan, fahiş fiyata mal almadan ihtiyaçlarını sağlasın" ana düşüncesi üzerine bina edilmiştir.
***
Fakat, ahh....
Şike şartnameler!
İhale Kanunu'ndaki "özgür rekabet ortamı yaratma, firmaları, satıcıları, iş adamlarını, müteahhitleri birbiriyle yarışa sokarak, malı devlete en uygun fiyata alma..." asil düşüncesini boğazından hançerliyor.
Şike şartnameler...
Aslında kaka şartnameler...
Öyle hazırlanıyorlar ki, İhale Kanunu'nun asil düşüncesini pisliyorlar, ortada ne yarışma kalıyor, ne rekabet, ne ucuz mal... Devlet kuruluşları ihtiyacı olan malları pahalı alıyor, halkın vergileriyle toplanmış paralar, haksızca firmaların, işadamlarının, müteahhitlerin cebine gidiyor.
Örnek vereyim...
Bana ulaşan belgelere göre, İstanbul'daki askeri hastane GATA'ya alınacak olan bir tıbbi malzeme için şartname hazırlanıyor. Çok sade anlatırsam; bu tıbbi malzeme ameliyat olan hastanın pis kan ve temiz kanını taşıyan damarlarına bağlanan ve ara kablosuyla da gelip sisteme vidalanan bir plastik boru. Bu malzemeyi GATA hastaneleri sürekli kullanıyor, çünkü gerekli oluyor. Nitekim 1998 yılında bu malzemeyi ihale yoluyla satın almak için hazırlanan şartnamede bu tıbbı malzemenin adına "Monitering Set" diye yazılıyor. Fakat 2 yıl sonra, 2000'de açılan ihale için hazırlanan şartnamede ise aynı tıbbı aletin adını "Transpac Set" diye değiştiriyorlar.
Nasıl olur?
Monitering set, bu malzemenin genel adı ve böyle yazılması gerekirken "Transpac" diye, niçin değiştiriliyor? Transpack bir firmanın tescilli markası... Eğer siz şartnameye "Monitering set..." yerine "Transpac set..." diye yazarsanız ve bu Transpac markalı malzemeyi de iyice öne çıkarmak için "içinde iki adet mavi çizgi olacak, musluk kapakları da mavi olacak..." diye yazarsanız bu şartnamede şike olmaz mı?
Şike olur...
***
Çünkü, siz daha şartnamede alacağınız malı belirlemiş oluyorsunuz. Aynı işi gören, aynı kalitede malzemeyi daha ucuza satabileceklerin şansı kalmıyor. Çünkü onların aletinin ismi Transpac değil... Nitekim yapılan ihalede ismi bende saklı bir firma 1500 adet monitering set malzemesini GATA'ya, ihale bedelinden yüzde 32 daha ucuza, yani 38 milyar 280 milyon liraya verebileceğini kapalı zarf içinde teklif ediyor. Ona en yakın firma da ihale bedelinin yüzde 4.95 daha ucuza, yani 53 milyar 476 milyon liraya teklif ediyor.
Zarflar açılıyor.
Yüzde 32 ucuz veren kazanıyor.
Fakat Muayene Komisyonu, "Senin malzemenin adı Transpac değil, üstelik güç kablonuz (aslında adı ara kablo) bizim sistemimize uymuyor" diye reddediyor. Ve toplam 24,5 milyar lira daha ucuza 1500 adet monitering set teklifi veren firma saf dışı bırakılıyor.
Şike şartname yüzünden...
24,5 milyar liralık daha ucuz teklif vermesine rağmen ihale dışı bırakılan ve teminatı da yakılan firmanın yöneticileri bana belgeleri getirdiler ve olanı biteni size özetlediğim gibi anlattılar. Genelkurmay, bu belgeleri ve firma yöneticilerinin isimlerini araştırma yapmak için isterse kendilerine verebilirim.
Çünkü izin aldım...
Zaten firma yöneticileri de durumu hem Genelkurmay'a, hem GATA'ya, hem Milli Savunma Bakanlığı'na sözle ve yazılı olarak bildirdiklerini söylediler.
Şike şartnameleri...
Ülkemizden kovalım...