kapat

21.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Turizme meydan okuyan lokanta
Ülkemizdeki turiste fiyatı bir kez düşürdünüz mü bu illetten kurtulamıyorsunuz. Ama Antalya sahillerinde öyle bir lokanta var ki, özeni ve detaycılığıyla bayrağı götürüyor

Antalya'da yeni yıl 'bereketle' başladı. Bereketin ölçüsü biraz bonkörce idi ama ne yapalım. Tabiat ile pazarlık olmuyor. Üstelik bu ilk de değil, yani Antalya'nın 'kadı kaçıran yağmurları' şöhretli. Bilen biliyor. Dört, beş yılda bir, biraz üst perdeden kendini hatırlatıyor...

Peki söylermisiniz böyle bir şeye doğal afet denilir mi? Yani Antalya Valisi öyle demiş diye soruyorum. Oysa ben Ertuğrul Bey'i tanıdım. Sessiz, sakin, soğukkanlı birisine benziyor. Peki ne diye böyle söylüyor? Herhalde etrafdakilerin, hazerunun hislerini sakinleştirmek için. Bir saniye duralım ve düşünelim, okyanus kıyılarında yaşayanları, Uzakdoğu'da ya da Amerika'da, hatta yaşlı kıtada Benelüksü, Amsterdam'ı. Buralarda bu Antalya'da olup biten 'birkaç misli' ile her sene 'birkaç kez' olmuyor mu? Kimse de ortaya çıkıp ağlaşmıyor. Ne için? Çünkü hiç kimse doğayı yok varsaymıyor.

VURDUMDUYMAZLIK
Yaşama biçiminden, evine barkına, tesisine tesisatına her şeyini ona göre düzenliyor. Biz dünyanın en selim iklim ve coğrafyasında yaşadığımız için inanılmaz bir vurdumduymazlık ile nerede ise depremi bile unutuyoruz. Bırakın Antalya'daki kadı kaçıran yağmurları. Siz sahildeki dere yataklarının üstüne inşaat yaparsanız, şu kenarına şunu sığdırayım bu kenarına şunu kondurayım derseniz, bunun sonuçlarına afet denmez...

Oysa Antalya'da gerçekten bir 'afet' de var. Asıl afet Türk turizminin başında. Antalya da nasibini alıyor. O da şu: Türkiye'ye gelen turistin 'sınıfı' giderek düşmekte. Şimdi biliyorum, Körfez ve Öcalan krizlerini, turistsiz geçen günleri unuttun mu, buna da şükür diyenler çıkacaktır. Hayır öyle değil. Açıkçası bu yara öyle bir noktaya doğru gidiyor ki insan hesabını kitabını yapıp her türlü resti çekebilir...

Yani, bugün Antalya sahillerinde, 18-20 Alman Mark'ına yarım pansiyon, her şey dahil pazarlanan tesisler olduğunu duyuyorum. Bu öyle bir illet ki, bir kez deklare ettiğiniz rakamdan kolay kolay kurtulamıyorsunuz! Artık bu ülkeye o 'bütçe' gelmeye başlıyor...

Şimdi bakın bu köşede, genellikle lokanta kritikleri yapılmıyor. Biliyorsunuz. Bugün bir istisna yapacağız. Çok beğendiğimiz bir lokantayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. La Piazzetta, Antalya Çamyuva'da Ceylan Intercontinental Oteli'nin İtalyan Lokantası. İtalyan Mutfağı'nın karakteristik yemeklerini sunuyor. Burası otelin içinde yer alan 40-50 kuverlik şirin atmosferli bir yer. Yüksek tavanlı, abartısız. Her detayı özenle düşünülmüş. Koltuklar, sofalar rahat, masalar doğru büyüklükte. Örtüler, her zaman kolalı, pamuk. Tabaklar en kaliteli porselenden. Bardaklar, kadehler kristal, İstanbul'da dahi her an rastlanamayacak bir özenden, saygıdan söz ediyorum. Çok sempati duyduğum iyi niyetli aşçılar. Fevkalade gayretli servis personeli... Sevgili Doğan Hızlan'ın kulakları çınlasın bir piyano ve keman var, popüler-klasik müzik yapıyor... Şarap mönüsü mevcut. Hümidor hazırda bekliyor. Kemer sahil hattında bir ikinci örneği olmayan, tam bir 'fine dining room'...

DESTEK GEREK
Şimdi şunu söyleyeyim, bu lokantayı ne için huzurlarınıza taşıdık? Çünkü açıkçası bu lokantayı Türk turizminin hali hazır durumuna bir "meydan okuma" olarak görüyorum. Yani o her yıl yeniden 'patlayan' turizmimizin gerçekte içinde bulunduğu 'harap hale bakıp' meydan okuyan, siz nerede olursanız olun, ben buradayım diyen 'bir hal'. Ben bu 'meydan okuma'nın yanında durmalı, ona destek olmalıyız diye düşünüyorum.

Türk turizmi bir gün dünya liginde üst sıralara tırmanırsa, bunu emin olun 'patlayarak' değil 'meydan okuyarak' yapacak...

Ali Esad Göksel

Faks: 0212 233 18 33


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır