Estetik yaşam biçimi
'Sigara içenleri artık ameliyat etmiyorum' diyen Plastik Cerrahlar Derneği Başkanı Prof. Gürsu, yaşlanmayı önlemek için bıçak altına yatmayı değil doğru yaşam biçimine sahip olmayı öneriyor
Yaşlanmayı durdurmak mümkün mü? Ya da yaşlanmayı ertelemek için ne yapmalı? Kırışıklıkları ortadan kaldırmak için bıçak altına yatmak, cildi gerdirmek, ilerleyen yaş ile birlikte artan yağları çektirmenin mümkün olduğunu biliyoruz. Peki bunlar gerçekten yaşlanmayı erteliyor mu?
Türkiye'nin ilk kadın plastik cerrahı olan, aynı zamanda Türkiye ve Uluslararası Estetik Plastik Cerrahlar Derneği Başkanı Prof. Güler Gürsu'ya göre, "yaşlıyken genç yaşamak" mümkün. Nasıl mı? Bu pek kolay değil. Önce irade gerekiyor. Tek koşul da, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak ve egzersiz yapmak.
Bir plastik cerrahın bunları söylemesi aslında hayli ilginç. Çünkü onlar bu işlerden para kazanıyorlar. Gürsu'ya göre, bıçak altına yattıktan sonra günde bir paket sigara içmek ve önüne ne gelirse yemek bir kaostan başka bir şey değil.
İşte bu yüzden son yıllarda plastik cerrahlar yaşlanmayı ertelemek için "önce doğru yaşam" diyorlar. Ankara Sheraton Oteli'nde dün Estetik Plastik Cerrahlar Derneği'nin düzenlediği ve yurtdışından uzmanların katıldığı "ANTI-AGING" başlıklı sempozyumda, yaşlılığı önlemenin ve ertelemenin yolları konuşuldu. Ve son yıllarda doğru yaşam biçiminin bir anahtarı olarak görülen "Zone Diyet" tanıtıldı. Toplantı öncesinde Prof. Gürsu ile ideal kiloda olmak ve yaşlanmamak üzerine konuştuk.
Plastik cerrahlar neden yaşlanmayı önlemek için "doğru yaşam" diyorlar? Örneğin siz yaşlılıkla birlikte oluşan kaz ayaklarını küçük bir operasyonla kaybedebiliyorsunuz...
Ne yaparsak yapalım yaşlanmayı önlemek mümkün değil. Daha genç ve sağlıklı olmanın yolları ameliyattan geçmiyor. Doğru yaşam biçimi olmayan birine her ne yaparsak yapalım istenilen sonucu alamayız.
Peki sizin kıstaslarınız neler?
Ben 10 yıldır sigara içenleri ameliyat etmiyorum. Çünkü ameliyat ettikten sonra bu ameliyatın en iyi sonucu vermesi için sigaradan uzak durulmalı.
KISIR DÖNGÜ
Solaryuma giren, yaz aylarında güneşe kendini teslim eden ve daha sonra da kırışıklıkları için ameliyat olan ve enjeksiyonla çizgilerini yok edenler var...
Bu tam bir kısır döngüdür.
Genç kalmayı çok istemek biraz da insanın psikolojisi ile ilgili. Aynaya bakıp saatlerce kırışıklıklarını inceleyenler de var...
Bakın plastik cerrahinin en yakın olduğu uzmanlık alanı psikiyatridir. Çünkü biz her şeyi insanların mutluluğu için yapıyoruz. Bu mutluluk da sahte olmamalı.
"Zone Diyet" zayıflamak, ideal kiloya kavuşmak ve doğru yaşam biçimi anlamına mı geliyor? Çok sık farklı diyet reçeteleri ile karşılaşıyoruz.
Bütün sorun insanın vücudundaki ensülin dengesini sağlamakla ilgili. Ne kadar az kalori alırsak o kadar çok kilo veriyoruz. Karbonhidratlara ihtiyacımız var çünkü onlar enerji veriyor. Çiğ ve haşlanmış sebzelere ağırlık vermek, beyazlardan yani un, şeker, tuzdan uzak durmak gerekiyor.
Ya zayıflama ilaçları?
Yaşam boyu ilaç kullanmak mümkün müdür ya da sağlıklı mıdır? Düşünmek lazım.
Diyetler, spor salonları, estetik cerrahların marifetli elleri. Ama bir de şöyle bir gerçek var sanki: Gittikçe şişmanlıyoruz!
Yaşlanmayı ertelemek için öyle çok paraya ihtiyacınız yok. Çünkü egzersiz yapmak için bir spor salonuna gitmek zorunda değilsiniz. Güzellik merkezleri diyorsunuz, siz biliyor musunuz Türkiye'de 250 plastik cerrah var?
O zaman birçok insan kendini işin uzmanı olmayanlara emanet ediyor?
Öyle. Çok dikkatli olmak gerekir.
Estetikle çirkinleşenler oluyor. Siz her istenileni yapıyor musunuz?
Yapmıyorum ama yapanlar olabilir. Kişinin mutluluğu önemlidir ama hastaya gerçekleri de söylemek gerekir. Bazı hastalar için o değişiklik gerçekten de çok önemlidir ama hastalar çok bilinçsiz de olabilirler. Örneğin şimdi kırışıklıklar için yüze çeşitli maddeler enjekte ediliyor.
* Bunların yan etkisi mi var?
Yan etkisi olanlar var. Ben vücudundaki yağları enjekte etmekten yanayım.
*Zaman içinde bu yağlar yeni geldikleri bölgede erimiyor mu?
Yüzde 70'i eriyor. Bunu hastalara söylüyoruz. Bir örnek vereyim: Geçenlerde Paris'te bir konferanstaydım. Orada 28 firmanın kırışıklıkları önlemek için yüze enjekte edilen maddeleri tanıtan standları vardı. Şimdi bunlardan biri diğerinden çok farklı olsa acaba 28 firma olur muydu? Gerçekleri görmek lazım.
*Galiba gençleşme uğruna kimse bunları göremiyor...
Herkes nasıl yaşayacağını seçme hakkına sahip. İşte alternatifler... Ben söylüyorum; doğru bir yaşam biçimi de var, diğer yollar da. Önerim yaşlanmayı yavaşlatmanın yollarını bulmaktır. Bilinçli olmak da bunun anahtarıdır.
ZONE DİYET NEDİR?
Ana felsefesi: Yediğiniz yemek, aldığınız ilaç kadar önemli. Çünkü bu diyetten alınan besinlerin tümü ensülin oranını kontrol etmeye yarayan ilaçlar olarak görülüyor.
Zone mönüsü için tabağınızı üçe bölmelisiniz. İki bölüme çiğ ya da haşlanmış sebzeler, meyveler konulacak. (Bunlar karbonhidratlı yiyecekler oluyorlar. Kısacası alışık olduğumuz makarna gibi karbonhidratlardan uzak durmamız gerekiyor) Diğer bölüme ise her türlü et konulabiliyor. Bu mönüye zeytinyağı ya da diğer doymamış yağlardan koymak mümkün.
Kuralları:
Bol su için.
Şekerden uzak durun.
Yediğiniz proteinler avuç içi büyüklüğünde olacak.
Yediğiniz her bir tabağın üçte ikisi karbonhidrat, üçte biri protein olacak.
Muz ve üzüm gibi meyvalardan uzak durulacak. Makarna, ekmek, pilav, patates, un yasak.
Zeytinyağı tercih edilecek.
Gün boyunca:
Asla aç kalınmayacak.
Uyandıktan sonra en geç bir saat içinde kahvaltı yapılacak.
Beş saat sonra öğle yemeği yenecek.
Akşamüstü atıştırması yapılacak.
Akşamüstü atıştırmasından üç saat sonra hafif bir akşam yemeği yenecek.
ELİF ERGU
|