Genelkurmay "Vatka açıklaması" yaptı Ama inandırıcı değil
İtalya'nın Bağırsaklarını Temizleme Süreci'ne bütün ülke tam destek vermişti. İtalya bağırsaklarını şu kesimlerden gelen destekle temizlemişti:
İtalya halkı tam destek...
İtalya basını tam destek...
İtalya savcıları tam destek...
İtalya parlamentosu tam destek..
İtalya ordusu tam destek...
İtalya işverenleri tam destek, İtalya'nın tam üye olduğu Avrupa Birliği de tam destek vermişti.
"Türkiye'nin Bağırsaklarını Temizleme Süreci"nde de gözlemlediğim kadarıyla bazı kesimler tam, bazı kesimler yarım destek veriyor. Bazı kesimler köstek peşindeler...
Siz ne dersiniz bilmem...
Benim gözlemlerim şöyle:
Türk halkı: Tam destek veriyor.
Türk Basını: Tam destek veriyor.
Türk Savcıları: Yarım destek veriyor. Çünkü onları tam desteğe ulaştıracak yeni yasalar gerekiyor.
Türk parlamentosu: Yarım destek veriyor, tam desteğe geçmenin göstergesi sayılacak, "milletvekili dokunulmazlığını kaldıracak" bir çaba ortaya koymuyor.
Türk İşverenleri: Yarım ağız destek veriyor, "Sorgulamayı villalarımızda yapsınlar, kapımızda Mercedesler olsun, hizmetçilerimiz çayımızı getirirken polis de ifademizi alır. Dükkan soyanlara kelepçe taksınlar, devleti soyanlara takmasınlar" türü demeçler veriyorlar.
Türk Ordusu: Tam destek veriyor. Genelkurmay Başkanı, ilk günden beri sırası ve yeri geldikçe; "Türkiye'nin yolsuzluklardan arınmasını" istediklerini açıklıyor.
***
Gözlemlerimi destekleyecek çok sayıda kanıt gösterebilirim. Örneğin 18 Ocak tarihinde bu köşede yazdığım, "Asker harcamaları için de "Pamuklu Vatka Operasyonu Yapılsa" adlı yazım üzerine Genelkurmay duyarlılığını hemen gösterdi.
Araştırma yaptırdı.
Yaptırdı da ne oldu?
Hep beraber okuyalım:
Genelkurmay Genel Sekreterliği Basın Yayın Halkla İlişkiler Başkanı Kur. Alb. Zeki Çolak, önceki gün bizim gazetenin Genel Yayın Müdürü Tayfun Devecioğlu'na bir açıklama gönderdi.
Açıklamada şöyle deniyor:
" Gazetenizin yazarlarından Necati Doğru'nun 18 Ocak ve 20 Ocak 2001 tarihli köşesindeki "Askeri Harcamalar İçin de Pamuklu Vatka Operasyonu Yapılsa" ve "Askerin Vatkası" başlıklı yazıları detaylı bir şekilde tetkik edilmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Yazılarda belirtilen şekilde 2000 yılı şubat ve kasım aylarında herhangi bir vatka alımı yapılmamıştır.
Ağustos 2000'de 6 bin metre vatka alımı için ihaleye çıkılmış, ancak tespit edilen muammen bedelin (200.000 TL/metre) düşük olduğu gerekçesiyle kimse ihaleye girmemiş ve alım gerçekleşmemiştir.
21 Aralık 2000 tarihinde ise her türlü yasal prosedür tamamlandıktan sonra 5 bin çift, savaş gemilerinde kullanılan yüksek ısıya dayanıklı "koruyucu örme eldiven" ve 5 bin adet "koruyucu örme başlık", İstanbul Ticaret Odası fiyatlarından yüzde 35 daha düşük bir bedelle temin edilmiştir. Koruyucu örme eldivenin İTO fiyatı 20.575.000 TL/çift iken, alım 13.300.000TL/çift, koruyucu örme başlığın İTO fiyatı 21.480.000 TL/adet iken, alım 14.245.000 TL./adet olarak gerçekleşmiştir.
Aynı yazıda bahse konu olan mayoların ise bayan öğrenciler ve yüzme takımı için en düşük teklif 39.500.000 TL adet olarak verilmesine rağmen, tanesi 34.365.000 TL'den ve usulune uygun satın alındığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, söz konusu edilen 4 ayrı ihale dosyasında "pamuklu vatka" alımının zaten gerçekleşmediği, diğerlerinin ise 2886 Sayılı İhale Kanunu'na ve bu kanundaki mevzuata uygun hareket edildiği tespit edilmiş bulunmaktadır...."
***
Genekurmay'ın cevabı böyle...
Ancak beni ikna etmedi...
Çünkü elimdeki belge, Genelkurmay'ın araştırma sonuçlarının tersini söylüyor. 2000 yılı kasım ve şubat ayında değilse bile, alınmış vatkalar var. Kasımpaşa Deniz Kuvvetleri Askeri Dikimevi'nin 11 Şubat 2000 tarihli iş emrinde "8320-DA-009-8666 PAMUK VATKA" stok adıyla, bir ceket için birim maliyeti 384.588 TL ödenerek pamuklu vatka kullanıldığı yazılı. Bu iş emirinin altındaki imzalar; Ayfer Aktaş (BİM sorumlusu), Mustafa Akın (tekstil mühendisi), Kahraman Çiğdem (mal sorumlusu KD:ÜÇVŞ), Yusuf Baden (hesap sorumlusu KD.BŞ:ÇVŞ), Levent Oldaner (İmalat Şube Müdürü, İK.YZB), Vedat Taşdemir (Ord.A.Tegm) ve Cengiz Özsoy (Deniz Kuvvetleri Dikimevi Müdürü İK.KD.BNB) uygundur diye yazılı...Ayrıca 28 Kasım 2000 tarihli iş emrinde de yine aynı numaralı stok adıyla bir ceket için kullanılan pamuklu vatkanın birim maliyeti bu kez 58.450 lira yazıyor. Ve bu iş emrinin altında da yine aynı imzalar.
Yazımda bunu sormuştum..
Bu fiyat farkı nedir?
***
Kasım ayında bir askeri ceket dikmek için kullanılan vatkaya, birim maliyet 58 bin 450 lira, şubatta bir askeri ceket için kullanılan vatkaya birim maliyet 384 bin 588 lira... Kasım ayında askeri bir ceket için gerekli vatkaya ödenen para, şubata göre 6.5 kat daha az... Yani Türkiye'de şubat ile kasım arasında fiyatlar 6.5 kat ucuzladı mı? Türkiye'de yüksek enflasyon değil de yüksek fiyat düşüşü mü var? Ayrıca belgedeki fiyatlara göre, Deniz Kuvvetleri Dikimevi'nde kullanılan vatkanın metresine ödenen para 1 milyon 100 bin liraya geliyor, aynı tarihlerde piyasada vatkanın metresi 100-200 bin lira arasında.
Dolayısıyla...
Genelkurmay'ın açıklaması inandırcı değil. Ayrıca gerek örme eldiven ve başlık, gerekse de öğrencilere mayo için ödenen fiyatların İTO'nun verdiği fiyatların altında olması "alımların titizlikle yapıldığını" göstermiyor. Çünkü İTO, perakende fiyatları yani vitrindeki etiket fiyatlarını veriyor. Oysa bu tip toplu alımlarda kıyaslanması gereken fabrika fiyatları, en azından toptancı fiyatlarıdır. Genelkurmay'ın araştırmayı yeniden yapacağına ve kamuoyunu aydınlatacağına inanıyorum. Ayrıca Genelkurmay'ın yanı sıra Sayıştay'ın da bu incelemeleri niçin yapmadığını, Meclis'in de "askeri harcamaları inceleme" yönünde niçin harekete geçmediğini merak ediyorum. Yarın bu köşede belgelere dayalı olarak askeri ihalelerde şike şartname ihtimalinin yüksek olduğunu yazacağım.