"Dükkanda müşteri vardı. Saat 17.00 sıralarıydı, birden şiddetli bir patlama sesi geldi ve elektrik kesildi. Sık sık olduğu gibi yine trafo patladı sandık. Ama ardından otomatik silah sesleri gelmeye başladı. Çevreye baktık karanlıktan ve koşturmalardan bir şey göremedik. Ne olduğunu anlayamadan içeriye elinde Kaleşnikof bulunan sarı montlu, esmer, hafif kilolu, 20-25 yaşlarında biri girdi. 'Ben polisim, çabuk yere yatın' diye bağırdı. Elleri titriyor, nefes almakta güçlük çekiyordu. Korkudan yere yattık. Bu sırada eli silahın tetiğine dokundu. Silah ateş aldı ve mermi kapının eşiğini deldi. Bize de silah sıkacak diye çok korktuk. Yaklaşık 5 dakika yerde yattık. Bir ara kafamızı kaldırdığımızda gitmişti. 15 dakika geçmeden gerçek polisler geldi. Önce bizi yere yatırdılar, sonra lokantanın önünde tek sıra dizip, ellerimizi barut kokup kokmadığını öğrenmek için kokladılar. Sonra Emniyet'e götürüp ifademizi alıp bıraktılar. Sonradan ilk gelen kişinin polis olmayabileceğini farkettik. Görsem tanırım bu kişiyi."
Berber Serdar Barasi de, polis sandıkları teröristin üzerinde telsiz olduğunu ve açık telsizden sesler duyduğunu anlattı.
Berberin karşısındaki Metin Usta İşkembecisi'nin sahibi Ramazan Yakşi de, gördüklerini SABAH'a anlattı. İlk ifadesinde şüpheli kimseyi görmediğini söyleyen Yakşi, berberde silahı patlayan teröristi, polis sandığını söyledi. Yakşi, "Dışarı çıkmaya cesaret edemedik" dedi.