kapat

24.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Hükümetlerin popülerlik endeksi!

"Acaba dünyada neler oluyor" diye kafayı kaldırıp baktığımda, gözüm Japonya'ya takıldı...

Orası hükümet skandallarıyla çalkalanıyor, bir bakan da yeni istifa etti.

Aslında bu, Mori Hükümeti'nin skandallar nedeniyle istifa eden üçüncü bakanı.

Hükümetin popülerlik endeksi de en düşük seviyesine inmiş.

Burada takıldım işte, bugün konumuz popülerlik endeksi!

Bizde bir "hükümet icraatı popülerlik endeksi" yok!

Bütün medeni dünyada var.

Hatırlayacaksınız Amerikan başkanlarının popülerlik seviyesi hep haberlere konu olur.

Popülerlik ölçümlerine yabancı değiliz oysa...

Bizde televizyon programları için var, adı "rating" diye geçiyor.

Daha az bir bilineni, yazılı basın için var, yazarların okur kitlesini ölçüyor.

Ama hükümetin icraatları karşısında kamuoyunun tepkisini sürekli ölçen bir "Hükümet icraatları popülarite barometresi" yok.

Keşke olsa.

***

Şimdi televizyonlardan bildiğimiz gibi, en kaliteli programlar mutlaka en çok "rating"i getirmiyor.

Aynı şekilde, hükümetler de bazen popüler olmayan ama gerekli kararlar alabiliyor, mesela zam yapıyorlar.

Ancak bu durumlarda bile (popülerlik barometresinin) şöyle bir faydası var, bir icraat sonrası popülaritesinde düşüş gören hükümet kendinde...

"Neyi", "Neden" yaptığını vatandaşına adamakıllı anlatmak mecburiyetini hissediyor.

Barometre sistemi bir anlamda "Ben yaptım oldu" kolaylığını ortadan kaldırıyor.

Popülerlik endeksinin en esaslısı ne?

Seçim elbette!

Seçmenler tercihlerini ortaya koyuyor, belli bir süre için bir ekibe görev veriyor.

İşte endeks de, verilen bu görevin devamında, görevi verenlerin yapılan icraata tepkilerini ölçüyor.

Demokrasilerde, artılar hanesine yazılacak bir uygulama.

***

"Yaptırımı yok" denilebilir...

"Endekste belli bir seviyenin altına düşen hükümet görevi bırakır" diye bir yaptırım yok elbette.

Onun yeri seçim. Ama o vakte kadar sürekli ölçümün büyük moral etkisi var. Endeksi sürekli iniş yaşayan bir icraat, kendini beğendirmenin yollarını arıyor.

Yönetenlerle yönetilenler arasında bir etki tepki köprüsü bu.

Bu köprüyü bizde kurmanın vakti geldi geçiyor ve bunu Ğhükümet değil- bizler yapacağız.

Nasıl olacak?

Kamuoyu yoklaması yapmayı bilmeyen bir ülke değiliz, bu işin çok ciddi kuralları var, bütün dünyada bilimsel yöntemlerle yapılıyor ve yanılma payı yüzde 1'lerde dolaşıyor.

Seçimlerin sonucunu bile büyük isabetle bilen araştırmalar olduğuna göre, hükümetin popülaritesinin ne olduğu konusunda üç aşağı beş yukarıdan çok daha az bir yanılma payıyla durumu ortaya koymak mümkün.

Sizin aklınıza geleni buradan yazayım...

Türkiye'de kamuoyu araştırmacısı deyince hafızaya gelen ünlü isimlerle birlikte çeşitli siyasi partilere bir yakınlık da Ğaynı anda- akla geliyor.

Uluslararası kurallara göre, siyasi ilişkisi olan kişi ve kurumlar bu araştırmaları yapsalar bile yayınlayamıyorlar.

Avrupa Birliği kamuoyu araştırmalarını düzenleyen kurum (ESOMAR) bunu yasaklıyor.

Lakin başka kişi ve kuruluş mu yok?

Benzer görev yapan ve artık tartışmasız kabul gören yapılar var.

Mesela AGB'nin TV ratingleri bir örnek.

Güvenilir bir yapılanma olduktan sonra hiç de zor bir iş değil.

***

Yazılı basın, televizyonlar, sivil kuruluşlardan oluşan bir grup yanyana gelip güvenilirliğine şüphe düşmeyecek bir yapılanma içinde, bu araştırmayı yaptırıp periodik olarak yayınlayabilir.

Amerika'yı baştan keşfetmeyeceğiz, dışarıda örneği çok.

Dünyada benzer araştırmalar genelde her ay yapılıyor, 20 standart sorudan oluşuyor (halihazır durum, beklentiler, memnuniyetler, şikayetler vs).

Bu sorulara ek olarak o ay gündeme gelen konular soru bankasına ekleniyor.

Bir memnuniyet ve memnuniyetsizlik tablosu ortaya çıkıyor.

Detaylarına inecek olursanız, toplumun hangi kesiminin nelerden memnun olup hangi kesiminin nelerden olmadığına kadar tablolar görebiliyorsunuz. Böyle bir "memnuniyet endeksi"nin hayatımıza girmesinin, (vatandaş hükümet arası) interaktiviteyi artıracağı, faydalı olacağı ve temelde modern demokrasinin bir şartı olduğunu düşünüyorum.

Bu yüzden gündeme getirmek istedim, nasıl yapılabileceği, getirisi/götürüsü hep tartışılabilir.

Ama keşke olsa ve her ay bir "beğeni fotoğrafı" çekilip yayınlansa...

O zaman hükümete sadece borsa endeksi değil...

Kendi popülarite endeksleriyle ilgili soru sorma imkanı da doğmuş olur.

O zaman...

Endeks çıktığında icraat keyifli...

Düştüğünde açıklamalar doyurucu olacak!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır