kapat

24.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Nokia
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Bir haciz hikayesi

Bakırköy'de dargelirli bir ailenin evine haciz memurları gitmiş: Eşyalar teker teker kayda geçirilip haczedilmekte.

Evin yedi yaşındaki küçük kızı da olup bitenleri izliyor. Eşyalar sayılıp da sıra çamaşır makinesine gelince küçük çocuk haciz memurunu yalvarmaya başlıyor.

"Ne olur amca, bunu almayın. Çamaşır yıkadığında annemin elleri çok ağrıyor. Almayın. Onun yerine ben size şunu vereyim."

Çocuk minik bileğindeki incecik altın künyeyi çıkarıp, haciz memuruna uzatıyor.

35 yaşlarındaki annenin ellerine bakıyorlar: Romatoid artrit'ten parmakları eğri büğrü olmuş kadının.

Hacze gelenlerin yüreği kabarıyor.

Haczi koyduran bankanın müdürü, ailenin 2 milyar liralık borcunu kendi cebinden ödüyor ve aileyi hacizden kurtarıyor.

***

Biraz Kemalettin Tuğcu hikayelerini andıran bu olay ne yazık ki gerçek.

Ve bugün milyonlarca evde aynı dram yaşanmakta.

Her sektörde, akıl almaz boyutta insan işten çıkarılıyor; onbinlerce kişi işsiz kalıyor.

Kredi kartları ile acil ihtiyaçlarını giderenler, daha sonra faiz üstüne faiz binen bu borçların altında soluk alamaz hale geliyorlar.

Bankaların kendi avukatları bu işlere yetişemediği için, yüzlerce serbest avukatla anlaşıp, kredi kartı borçlularının üstüne yürüyorlar.

Onbinlerce ev kan ağlıyor.

***

Bülent Tanla'nın yaptığı araştırmaya göre 2000 yılında 8 milyon 600 bin icra dosyası işleme görmüş.

Bu sayı, 1999'a göre yüzde 50 artış gösteriyor.

İcra dosyalarının ezici çoğunluğu dar gelirli küçük esnaf ve köylülerden oluşmakta.

Bu rakamlara göre Türkiye'deki her üç aileden biri icrada demektir.

***

Ortalıkta makro ekonomiden başka bir şey konuşulmuyor. Varsa yoksa döviz, faiz, borsa dengeleri, banka dedikoduları, yatırım araçları ve IMF kararları.

Makro ekonomi düzelmeden gelir dağılımı adaletsizliğinin de giderilemeyeceği, mali sektörü nizama sokmadan reel sektörün kanamaya devam edeceği herkesin malumu.

Hiç kimse makro ekonomiyi unutun demiyor ama sadece bu dengelere odaklanıp, Türkiye'deki yangının giderek büyümekte olduğunu görmemek de pek gerçekçi bir tutum değil.

Ekonomi dediğiniz şey, önünde sonunda insanlar için değil mi?

Eğer böyleyse, bilin ki insanlar cayır cayır yanıyor! _

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır