Çete devletler

Önümde Amerikalı uzmanların hazırladığı Uluslararası Suç Önleme Stratejisi başlığını taşıyan bir rapor var. Bu rapor şimdi Başkan Bush'un önünde.. Hazırlayanlar, CIA, FBI, DEA, Gümrük, Gizli Servis, Mali Suçlar Dairesi, Ulusal Uyuşturucu Haberalma Merkezi, Dışişleri, Hazine, Adalet ve Ulaştırma Bakanlıkları ile Ulusal Güvenlik Konseyi temsilcileri..

Aralık 2000 tarihli oldukça geniş kapsamlı olan bu rapor, dünyadaki çetelerin bugünkü durumları ile önümüzdeki 10 ve 20 yıl içinde çeteleşmenin gelebileceği yeni boyutlar ve bunun ABD'nin ulusal çıkarlarını nasıl etkileyeceğini inceliyor..

Ve Türkiye, bu raporda incelenen ülkelerden biri.. Okuduklarımız bizim canımızı sıktı.. Türkiye'nin çeteleri neden mutlaka temizlemek zorunda olduğunu da bir kere daha gösteriyor..

"Çetelerin bir gelenek olduğu" belirtilen Türkiye, özetlemeye çalışacağımız bu raporda, "Uluslararası bağlantıları olan çetelerin merkezlerinden biri olarak" gösteriliyor.. İstanbul ise, bu çetelerin kullandığı en kilit merkezlerden biri olarak tanıtılıyor ve şöyle deniyor:

"Bu şehirlerdeki çeteler çok geniş ilişkiler ağı kurmuşlardır. Mali işlemleri çok yoğundur.. Politik ve ekonomik çürüme ile ilişkilidirler.. Çok karmaşık yeraltı bankacılık sistemleri sayesinde nüfuz edilemez bir şekilde paralarını saklayabilmektedirler.."

Daha sonra Türkiye'nin uyuşturucu trafiğinde kilit bir ülke olmaya devam ettiği vurgulanmakta, çetelerin Güneybatı Asya'dan aldıkları eroini Avrupa ve Kuzey Amerika'daki dağıtım şebekelerine ulaştırdıkları belirtiliyor, Türkiye'deki diğer çetelerle ilişkisi olup olmadığı bilinmediği PKK'nın da, uyuşturucu kaçakçılı yaptığı ve kendi kontrolündeki topraklardan geçen uyuşturucudan vergi aldığından söz ediliyor.

Politikacıların rolü

Raporun geleceğe yönelik durum tespiti ise özetle şöyle:
"10 yıl içinde, globalizasyon ve devlet otoritesinin erimesi nedeniyle, uluslararası suç tehdidi genişleyecek ve ABD'nin stratejik çıkarları üzerinde daha doğrudan etkisi olacaktır. Teknolojik gelişmeler çetelerin yöntemlerini de değiştirecektir. Çeteler işlerinde son derece profesyonel kişileri çalıştıracak ve teknolojik imkanlardan da çok büyük ölçüde yararlanacaklardır. Bunları ortak yatırımlarda göreceğiz. Çeteler teknolojiyi kullanarak sahteciliği başka boyutlara taşıyacaklardır. Silah satış işlerine de el atacaklardır. Finans teknolojisi ve bilgisayarların gelişmesi onları yeni iş kollarına yöneltecektir. Pek çok ülke çetelerin polotik ve ekonomik sistemi kontrol etmeleri riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu ülkelerdeki çeteler, bankacılık ve ticari sektörlere el atacaktır. Prensip sahibi olmayan politikacılar ve siyasi partiler, mali destek için çetelerle işbirliği yapabilecektir. Bu çeteler, verecekleri destek karşılığında politik gündemleri belirleyebilecektir. 2010 yılında dünya, Çete Devletler'in (Criminal States) ortaya çıkışını görebilecektir. Bu tür devletler çeteler için sadece rahatlıkla suç işleyecekleri güvenli bölge olmayacak ama desteklendiği bir yer olacaktır. Uluslararası camiada bu tür devletlerin olması, uluslararası finans ve ticareti de olumsuz etkileyecektir. Bazı ülkelerdeki rejimler Kleptokrasi'ye dönüşecektir. Liderler, devletin kaynaklarını kendilerini zengin etmek ve güçlerini kaybetmemek için kullanacak, ülkeyi kendi özel şirketi gibi yönetecek, ulusal ekonominin en karlı alanlarını kişisel gelirleri için sömüreceklerdir.. "

Ne dersiniz sizin de canınız sıkılmadı mı? Cuma günü rapora devam edeceğiz.. Amerikalılara "Neden incelediğiniz ülkeler arasında Türkiye'yi de aldınız" diye kızmanın bir alemi yok. Resim ortada..

Ayrıca, İçişleri Bakanı Tantan'ın bu raporu okumasında sayısız faydalar var.. Belki o da aynı konuda bir rapor hazırlattırır. Çünkü biz ancak özetin özetini verebildik bu sütunda..

Olayın mali boyutu ile kapatalım günü; Sadece Yunanistan'da çetelerin yıllık geliri, 11 buçuk milyar dolarmış.. Biz de kimbilir kaç milyar dolar?