Yayın kâbusu

Futbolun gündeminde naklen yayın krizi var. Herkes boş boş konuşuyor. Bu iş buraya nasıl geldi? Futbol Federasyonu 2 yıl önce 80 milyon $'a ihale açtı. Teleon bu rakamı 120.500.000 $'a çıkarıp ihaleyi aldı. Teleon'a maliyeti %17 KDV'li (ödenen rakam 1 yıl sonra geri alınıyor) 182 milyon dolara geldi.

Teleon bugüne kadar 100 milyon $ ödedi. Kalan 82 milyonluk taksitleri ödemeyince ihale iptal edildi. Federasyon 465 milyon $'lık fiyatı nasıl buldu? Bir artırım yapmadan bu yılki bedel 128 milyon $'dır. Bu yıl için 128 milyonx3 yıl= 384 milyon $'dır. 82 milyon $ da Teleon'un borcu var. Böylece 466 milyon $ belirlendi.

Şu anda ihaleye giren bir firma başka neler ödeyecek? %10 federasyon, %2 organizasyon payları, %17 KDV, naklen yayın ekibi en az 30 kişi, uçak, otel. yemek, yayın arabası, masraflar %15, stada giriş %5 olduğuna göre 465 milyon $'a alan firma KDV'li 693 milyon $'a maletmiş olur.

Bütün kanalların bir tek reklam gelirleri var. 2000 yılında en iyi TV'nin yıllık toplam reklam geliri 90 milyon $'dır. Şifreli kanal bir de dekoder satıyor. En iyi maçın reklam geliri 600 bin $'ı geçmiyor. İşte hesap ortada. Bu rakamlarla bu ekonomik krizde hiçbir televizyon bu işi almaz.

Ancak TRT yayınlayabilir
Kulüpler bu işten ne kazanıyor? Bu yılki bedel 128 milyon $. F.Bahçe, Beşiktaş, G.Saray, bunun yarısı olan 64 milyon $'ı üçe bölüp eşit olarak alıyor. Trabzon ise 64 milyon $'ın %21.5'ini alıyor. Kalan 14 takım 64 milyon $'ı puan sıralaması, ligde oynadığı yıllar gibi kriterlerle ortalama 4.5 milyon $ alarak bölüşüyor.

Bankazedeleri 20 milyar $ finanse eden devletin lig sonuna kadar 82 milyon $ ödeyip maçları TRT'den naklen yayınlaması kaçınılmazdır. Aynı devlet 82 milyon $'ı da Star televizyonundan hacizle tahsil eder. Dekoderi alan 340 bin kişiye devletin bir sorumluluğu yok mu? Herşeyi Tantan'dan beklemeyelim. Bu ülkenin Spor Bakanı, Maliye Bakanı ortaya çıkıp bu rezilliğe el koysunlar. Avrupa'da bu gibi durumlarda federasyon her kulübü serbest bıraktı.

Kulüp var, trilyonlar harcıyor, kulüp var, TV parasıyla geçiniyor. Avrupa'da kulüpler gelirinin %40'ını forma, eşofman, hediyelik eşyadan karşılıyor. Bizde kulüpler nasıl yönetiliyor? Belli değil mi? İşte Beşiktaş, G.Antep'te Arıca'ya yapılan, şimdi Diyarbakır'da Bahri Kaya'ya yapılan aynı rezillik değil mi? Yandım be canım vatanım. Bu yöneticilerle bu ülke nereye gidiyor? Gitmiyor... Bataklığa saplanıyor... Çıkmak mümkün değil... YAZIK...