kapat

20.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Superkupon
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Sting bizi dinlese kıskanırdı
Yeni albümleri 'İstanbul-Atina-İstanbul'u Atina'da kaydeden Grup Gündoğarken'in albüm o kadar içine sinmiş ki, hiç tevazuya yeltenmeden aynen böyle diyorlar!

Gündoğarken'le, bayram ve yılbaşının birleştiği o uzun tatilin bittiği gün bir araya geldik. Henüz piyasaya verilmiş albümü konuşmadan önce biraz kendimize gelelim derken, Bodrum'dan dönen Amca, yeğeni Burhan'a döndü, başladı anlatmaya... Bodrum'da küçük bir arkadaş grubu bir araya gelmişler. Yılbaşı için herkes birbirine aldığı hediyelerin paketlerini açınca bir de ne görsün, herkesin elinde "İstanbul-Atina-İstanbul" albümü!

BU SEFER OLDU!
Albümü dinlediğinizde Türkçe sözlü Yunan ezgileri duymayı bekliyorsanız, baştan söyleyelim, yanılıyorsunuz! Evet, bu çalışmada yine Yunanlı aranjör Nikiforos Metaxas'ın imzası var ama bu kez duymaya çalıştığımız Yunan melodileri müziğin içine öyle bir gizlenmiş ki!

İçlerine sinen bir albüm yaptıklarını belirten Grup Gündoğarken üyelerinden Burhan Şeşen itiraf ediyor: "Bu sefer oldu! Bundan sonrası farklı olacak. Evet bugüne kadar yaptıklarımız da iyiydi ama bu yeni bir başlangıç!"

Alt yapıları çalan müzisyenlerin cazcı olmaları dikkat çekiyor. Sting hayranı Amca Şeşen, "Bu albümü ve düzenlemeleri Sting dinlese kıskanırdı" diyor ve ekliyor: "Bugüne kadar yaptığımız işlerde hiçbir zaman ispat çabasında değiliz. Önemli olan yaptıklarımızın tamamen bizim hoşumuza gitmesidir. Bu albümün en önemli özelliği de üçümüzün hoşuna gitmesi."

Söz ve müzikler İlhan Şeşen, Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen'e ait. Albümün kayıt aşamasının tamamı kendilerinin "kamp" olarak nitelediği Atina'da geçmiş. Ama bunun nedeni, son zamanlarda pek moda olan "Türk-Yunan Dostluğu" değil...

Elbette bu dostluğa katkıları olursa ne âlâ! Zaten albümün içine düştükleri notta da konuyla kendi uslõplarıyla dalga geçmişler: "İstanbul - Atina - İstanbul arası yaptığımız müzik amaçlı gidiş dönüş, kimilerince gelişmekte olan Türk - Yunan dostluğuna katkı olarak kabul görürse ayrıca teşekkürler..." Şarkılarda Yunan melodileri kullanmak yerine kalkıp Atina'ya gitme fikri Burhan Şeşen'den gelmiş.

Amca İlhan Şeşen, "Tam bir gurbet duygusu hissetttim" diyor. Kendilerini o kadar çok işlerine vermişler ki "kamp hayatıydı yaşadığımız" diyorlar. Kendi deyişleriyle "Yunanlılarla müthiş bir müzikal savaş" yapmışlar. İki tarafın birbirinin dilini bilmemesi ise hiç problem yaratmamış. Ne de olsa müzik evrensel dil. Kimi zaman fikirleri çatışmış. "En iyi fikir seçilir. Biz de öyle yaptık. Nikiforos'la bizim kavgalarımız tarihi kavgalardır. Ama sonu hep iyi biter" diyor Amca.

Yeşim Nur


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır