Denge arayışı
Yüzde 30'a doğru inen gecelik faiz ile yüzde 57 civarındaki bono faizi arasında büyük fark var. Denge için yabancı yatırımcılar gözleniyor
Geçen haftayı Türkiye'de geçiren IMF heyeti Cuma akşamı yapılan basın toplantısında bulgularının olumlu yönde olduğu sinyalini verdi. Heyet raporunun 2 Şubat'ta yapılacak IMF yönetim kurulu toplantısına sunulması bekleniyor. Cottarelli tarafından olumlu olacağı belirtilen görüş, yönetim kurulu tarafından onaylandığında "stand-by" ve "SRF" anlaşmalarından toplam 1.4 milyar dolarlık kredi daha serbest bırakılacak.
Bu paranın gelişi piyasa likiditesini etkilemiyor ama hükümetin kriz sonrasındaki performansının olumlu olduğunun IMF tarafından resmen teyidi anlamına gelecek. IMF'nin ne söylediği artık çok fazla kaale alınmamakla birlikte, bunun yine de yabancı yatırımcıların bakışını biraz etkilemesi mümkün.
Bu arada politik ve ekonomik alandaki gelişmeler iç piyasaları dalgalandırabilir. Nitekim dış alemdeki gelişmelerin içerideki oyuncuların moralini etkileyişinin bir örneği geçen hafta yaşandı. Fransa'nın "Ermeni Tasarısı"nı kabul etmesi ve buna karşılık Ankara'dan sert açıklamalar yapılmasıyla birlikte bono piyasasında perşembe günü dalgalanma oldu.
NİV negatife indi
Merkez Bankası yıl başından beri 4 milyar dolar civarında döviz aldı. Açık piyasa işlemleri (APİ) yoluyla piyasaya verdiği para miktarını 18 Ocak itibariyle 1.5 katrilyona indirdi. Bu rakam 2 Ocak günü 4.4 katrilyondu. APİ'deki azalma sayesinde Merkez Bankası net iç varlıkları (NİV) 12 Ocak'ta Ğ168 trilyona indi. 18 Ocak günü için hesapladığımız rakam ise Ğ300 trilyon civarındaydı. NİV ay sonu kriterinin 900 trilyon olduğu dikkate alındığında, döviz girişi olmasa bile Merkez Bankası'nın piyasaya epeyce likidite verebilecek kadar rahatladığı görülüyor. Ancak, gerek olmadıkça bu "yedekli gitme" politikasına devam edileceğini tahmin ediyoruz.
Döviz girişi durdu
YIlIn ilk haftasında bankaların Merkez Bankası'na döviz satışları günde ortalama 650 milyon dolardı. İkinci hafta ortalaması 260 milyon dolar oldu. Geçen hafta iyice azalarak 35 milyon dolara düştü. Bankalararası gecelik ortalama faizler ise geçen hafta yüzde 40'ın altına indi. Cuma ortalaması yüzde 32.70 idi. Kanımızca dövizde olduğu gibi burada da belli bir denge noktasına yaklaşıldı.
Sene başından beri aktivitesi büyük ölçüde gecelik piyasada borç vermekle sınırlı kalan yabancı yatırımcıların Cuma günü bono almalarını belki de bu çerçevede görmek gerekiyor. Yani gecelik faizlerin cazibesini yitirmesi bazı yabancı yatırımcıları bono alımına yöneltmiş olabilir. Ancak, gecelik fonlamanın ötesinde risk almak istemeyen yatırımcının bir alternatifi de tümüyle çıkmak.
Dolayısıyla, bu hafta bono piyasasını dikkatle izlemek gerekiyor. Cuma itibariyle gelinen noktada yüzde 32-33 civarındaki gecelik faiz seviyesi ile yüzde 57-58 civarındaki bono faizleri arasında hala çok büyük bir fark var. Bu hafta bu farkın sürüp sürmeyeceği test edilecek.
İlk 3 haftanın piyasa gelişmeleri
| MB döviz | MB APİ | Ortalama | |
| alışları | fonlaması | gecelik faiz | |
| (milyon $) | (trilyon TL) | (basit oran) |
2 Ocak | 957 | 4386 | 77 | |
3 Ocak | 823 | 4792 | 66 | |
4 Ocak | 507 | 4608 | 57 | |
5 Ocak | 304 | 3262 | 58 | |
8 Ocak | 200 | 2999 | 48 | |
9 Ocak | 371 | 2781 | 43 | |
10 Ocak | 152 | 2573 | 40 | |
11 Ocak | 353 | 2190 | 40 | |
12 Ocak | 230 | 1703 | 40 | |
15 Ocak | 15 | 1898 | 39 | |
16 Ocak | 50 | 1767 | 37 | |
17 Ocak | -8 | 1521 | 35 | |
18 Ocak | 26 | 1495 | 35 | |
19 Ocak | 87 | - | 33 |
BDDK'nın cesareti belli olacak
* Geçen hafta izlenen konulardan Beyaz Enerji Operasyonu bu hafta da piyasaların gündeminde.
* Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişiklikleri tasarısının bu hafta Genel Kurul'da tartışılıp oylanması bekleniyor.
*Enerji Piyasası Kanun Tasarısının Bütçe ve Plan Komisyonu tarafından ele alınması ve ay sonuna kadar yasalaşması bekleniyor. Böylece niyet mektbundaki performans kriterlerinden birisi yerine getirilecek.
* Bugün Fon'daki bankalardan satışa sunulan sekizinden talibi çıkmayanlar hakkında ne tür bir yol izleneceğinin açıklanması bekleniyor. Bu konuda ne kadar "cesur" davranıldığı BDDK'nın ve hükümetin reform kararlılığının bir göstergesi olacak.
*İmalat sanayii eğilim anketinin bu hafta açıklanmasını bekliyoruz. Kriz ve tatil nedeniyle kapasite kullanım oranın düşük çıkmasını bekliyoruz.
Petrol fiyatı düşmeyecek
* ABD verileri geçen hafta karışıktı. Olumlu tarafta, beklenenden yüksek çıkan Aralık sanayi büyüme rakamı ile düşük çıkan işsizlik başvuruları rakamı *ardı. Ayrıca, Kasım ayı dış ticaret açığı beklendiği gibi azaldı. Aralık ayı tüketici enflasyonu da tahminler doğrultusundaydı. Sonuç olarak dolar euro karşısında değer kazanarak 0.9335 seviyesine ulaştı. Bunlara karşılık en olumsuz haber, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin son iki ayda 14 puan düşmüş olmasıydı. Söz konusu endekste buna benzer çapta düşüşler 1980 ve 1990 gibi resesyon başlagıç yıllarında gerçekleşmiş. Dolayısıyla, bu durum Fed'in bu ay sonunda yapılacak toplantıda alacağı faiz kararı için ciddi bir sinyal niteliğinde. Aslında yukarıda olumlu olarak nitelenen veriler bile ABD ekonomisinin geçen yıla göre belirgin biçimde hız kestiğini gösteriyor.
* Euro bölgesi verileri de genellikle olumluydu. Bunlardan en önemlisi, sanayi üretiminin beklenenden yüksek çıkmasıydı. Yani Avrupa Merkez Bankası'nın yakın bir zamanda faiz indirimi yapması olasılığı daha da azaldı.
* Petrol fiyatları geçen haftaya 30 dolar sınırını biraz aşarak başlamıştı. Hafta ortasında yapılan OPEC toplantısında üye ülkelerin günlük üretimi 1.5 milyon varil kısması kararı alındı. Toplantı öncesinde piyasalar günlük 2 milyon varillik bir kısıntı olasılığını da dikkate aldıkları için bu durum iyi haber olarak algılandı ve fiyatta bir miktar düşüş oldu. Ancak, petrol fiyatında çok büyük bir düşüş beklenmemesi gerektiği görüşünü yinelemekte fayda var. Bunun bir nedeni, ABD ham petrol stokunun hala çok düşük olması. Diğeri ise ABD'de doğal gaz fiyatlarının çok yükselmesi nedeniyle doğal gazdan petrole doğru bir talep kayması olası. Bu nedenle, ABD ekonomisi yavaşlasa bile bu ülkedeki petrol talebinin 2001'de düşmesi beklenmiyor.