Sezer tarafından veto edilen Yargıtay Eski Başsavcısı Savaş, bir televizyon programında birbiri ardına ağır suçlamalarda bulundu

SEÇİLMEMEM NORMAL
SavaŞ, Cumhurbaşkanı'nın tercihi karşısında kırgın olmadığını, anlattıklarının da takdir hakkının kullanılmasını delillendirmek için olduğunu, yeni seçilen Başsavcı Sabih Kanadoğlu'nun da Atatürkçü bir insan olduğunu, görevini en iyi şekilde yapacağına inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi üyeleriyle Danıştay'ın bir bölüm üyeleri doğrudan seçme ve atama yetkisi bulunduğunu hatırlatan Savaş, dolayısıyla buralara yapılacak seçim ve atamaların rejim açısından önemli olduğunu, kendisinin bu konuya dikkati çekmek istediğini kaydetti.

Bu açıklamaları duygusal olduğu için yapmadığını, Cumhurbaşkanı Sezer'in af yasasını veto etmesini alkışlamasını "yaranmak için yapmadığını" ifade eden Savaş, "Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın beni seçmeyeceğini çok önceden biliyordum. Herhangi bir kırgınlığım yok. Sezer'in Anayasa Mahkemesi'nde kullandığı oylara bakmak lazım. Haşim Kılıç'ın başkanvekilliğine oy verdiğinde, bu adam beni seçmez demiştim zaten" diye konuştu.

SARA KRİZİ SANDIM
SavaŞ daha sonra da eleştiri oklarını yönelttiği Kılıç'la ilgili bir anısını anlattı:

"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevine yeni seçildiğim sırada yüksek yargı organlarında görev yapan üyelerin hanımları, eşime hayırlı olsun ziyaretine gelmişler. Bu ziyaretten habersiz olarak eve gittiğimde bir kadın beni görünce kendisini yere attı, halıyla başını örtmeye çalıştı. İnanın sara krizi geçiriyor zannettim. Nerdeyse ambülans çağıracaktım. Meğerse bu hanım başının açık olduğu bir sırada eve erkek geldi diye böyle davranıyormuş. İşte bu hanım Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç'ın eşi."

Özal'ın seçtiği Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'nın, tarikatlara yakın isimler olduğunu iddia eden Savaş, "Bu kişilerin düşünceleri kararlarına yansıyor mu bunu bilemem. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nde halen Atatürkçü üyeler çoğunlukta" diye konuştu.

İŞGAL SONA ERDİ
Vural Savaş, kendisinin Sezer tarafından veto edilmesinden sonra yaşadığı ilginç bir olayı da aktardı:

"Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, Sezer tarafından atanan yeni Başsavcı Sabih Kanadoğlu ile görüşmek isterken yanlışlıkla bana bağlamışlar. Telefon açılır açılmaz karşıdan bir ses: 'İşgal sona erdi. Bundan sonra her konuda hizmetinizdeyiz.' Ben nereyi işgal ettim Allah aşkına."

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ziyaretine gitmediğini belirten Savaş, eğer böyle bir talepte bulunsaydı, Cumhurbaşkanı'nın randevu vermeyebileceğini kaydetti.

Refah Partisi'nin kapatılmasına da değinen Vural Savaş, "Ben cumhuriyetin ilk yıllarından daha tehlikede olduğunu düşünüyorum" dedi. Savaş, "İktidara şeriatçı bir parti ortak olsaydı, Hizbullah cephaneliği ortaya çıkarılamazdı" dedi. Savaş, Anayasa'ya ve demokrasinin kurallarına aykırı hareket eden bütün partilerin kapatılabileceğini, demokrasinin bir kurallar rejimi olduğunu söyledi.

KORUMA ARACI ALACAK
Vural Savaş, parti kurup kurmayacağına ilişkin bir soru üzerine, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, bundan sonra ne yapacağına ilişkin kendisini bağlayacak bir söz söylemek istemediğini kaydetti.

Savaş, 19.3 milyar lira emekli ikramiyesi aldığını, bunun bir bölümüyle koruma aracı alacağını söyledi. Lojman arayışının devam ettiğini belirten Vural Savaş, yaş haddinden emekliliğine daha 2,5 yıl bulunmasına rağmen neden ayrıldığı sorusuna da, Yargıtay'da daha fazla devam etmek istememesini gösterdi.