İstanbul, yeni yıla korkunç bir deniz kazasının şoku ve matemi ile girebilirdi. İşte Boğaz'ın, "dehşetin kıyısı"ndan bir kez daha nasıl kılpayı döndüğünü kanıtlayan ürkütücü "kaza analiz raporu":
"CAYMAN Adaları bandıralı Dol 5 adlı tanker Pire'den Ukrayna'nın Odessa Limanı'na gitmekte iken 31.12.2000 günü saat 12.05'te güneyden İstanbul Boğazı'na giriş yaptı. Boğaziçi Köprüsü geçildikten sonra geminin demirlerinden birisi teknik bir arıza ve/veya personel hatası yüzünden yerinden çıkarak denize gitti ve gemi beklenmedik bir şekilde, istek dışı demirledi. 13 kilit (her bir kilit 27.5 metre) demiri denize giden ve hırça mapası denilen demir zincirinin en son ucunun bağlı olduğu sabit halkaya kadar dayanan demir, gemiyi tuttu. Makinelerini çalıştırmak zorunda kalan gemi Boğaz içerisinde ters dönerek tehlike yarattı. Kız Kulesi ve Poyraz adlı römorklardan zamanında imdat istenmesi, kazanın meydana gelmemesinde rol oynadı. Olayın nedeni: Standart altı personel ve/veya standart altı teknik donanım."
MAKİNESİ durup dümeni kilitlenerek her an dev birer serseri mayına dönüşebilen köhne gemiler Boğaz'dan vızır vızır geçiyor. 229 metre uzunluğunda, 50 bin 764 grostonluk "Dol 5" adlı yüzen bombanın kaptanına, römorklardan imdat istediği için yine de teşekkür borçluyuz. Çünkü çoğu, bunu bile yapmıyor. "Dol 5"in kaza analiz raporu bir kez daha gösteriyor ki Tanrı İstanbul'u seviyor; dünya cenneti Boğaz'ın cehenneme dönmesini mucizeler önlüyor. Ama "mucize"yi neredeyse "resmi garanti" sayıp köklü önlem üretmeyen kafalar korkarız bir gün gelir, taşa çarpar.. Ve o gün, İstanbul için "çok kara bir gün" olur.