Evinize gelip aylarca evinizi şenlendiren bir misafiriniz varsa yıl sonunda misafir vergisi ödemeye hazır olmalısınız. En azından Gelir Vergisi Kanunu bunu size şart koşuyor...
Eve gelen misafir, akşam geç saatlerde giderse sorun yok. Ancak gitmeyip evde kalırsa, kalmışken de, birkaç ay misafir olursa, işler karışıyor. Çünkü, "misafir vergisi" var.
Sakın bu da nereden çıktı diye sormayın, yıllardır bu vergi var.
Gelir Vergisi Yasası'nın, misafir vergisi ile ilgili 73/3. maddesine göre, "Malsahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi" halinde, misafir vergisi alınmıyor. Ancak, evde ya da dairede mal sahibi ile birlikte ikamet edenin akraba olmaması halinde, malsahibinin "misafir vergisi" ödemesi gerekiyor. Bu durumda olanların, içinde bulunduğumuz Ocak ayının sonuna kadar, kira geliri elde edilmiş gibi, yıllık gelir vergisi beyannamesi doldurup, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekiyor. Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin de, 2001 yılının Ocak, Nisan ve Temmuz aylarında üç eşit taksitle ödenmesi gerekiyor.
Evde kalan misafir nedeniyle ödenecek verginin hesaplanmasında, evin "emlak vergisi değeri" ve evde kaç kişinin kaldığı çok önemli.
Hesaplama sırasında, evin emlak vergisi değerinin yüzde 5'i, yıllık emsal kira bedeli olarak kabul edilecek.
Evde bir malsahibi bir de misafir birlikte kalıyorsa, hesaplanan bedelin yarısı, evde kalan misafirin kira bedeli olacak. Eğer, 6 ay misafir kalmışsa, 6 aylık kira tutarı hesaplanacak.
Hesaplanan emsal kira bedelinin 2000 yılında 630 milyon, 2001 yılında da 700 milyon liralık kısmı, Gelir Vergisinden müstesna tutulacak, aşan kısım vergiye tabi olacak.
Ancak malsahibinin evini oğluna, kızına, torununa, annesine, babasına ya da kardeşine "konut olarak" tahsis etmesi halinde, emsal kira bedeli uygulanmıyor. İşyeri olarak bedelsiz tahsis edilen gayrimenkullerde ise, durum farklı. Oğlu ya da kızı dahi olsa, malsahibinin emlak vergisine esas olan değerin yüzde 5'i oranında, yıllık kira geliri beyan etmesi gerekiyor.