Onun adı Beyaz. Gittiği her yere espriyi ve neşeyi de beraberinde götürüyor. Hayatımda ilk defa bir konuğumdan bu kadar tedirgin oldum; beni ti'ye alır diye... Çünkü onun zekasının ve hazır cevaplığının benden kat kat ilerde olduğu tartışılmaz. Bu şekilde kendimi yiyip durdum. Ama Beyaz yine yapacağını yaptı ve programın formatını değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda başta ben olmak üzere hepimizi o kadar güldürdü ki bana sadece program boyunca kahkaha atmak kaldı. Bu arada idare her ne kadar bende görünse de O'nun eline geçti. Daha programda anons edilip çağrılmasını dahi beklemeden "Annem sabah uyandırdı 'Moda programına davetlisin, yetişmelisin' dedi. Benim annem her sabah namazını kılar, moda izler..." diyerek içeri girdi Beyaz.
Ben de hemen konuya girdim...
Neden hep takım elbiseli görüyoruz seni? Aslında çekim öncesi spor kıyafetlerinle de çok yakışıklıydın....
Takım elbiseyi programımda tercih etmem tamamen psikolojik. Ben programlarda yerlere düşüyorum, oradan oraya atlıyorum. Şimdi düşünsenize spor kıyafetli birisinin düşmesine mi insanlar daha çok güler, yoksa takım elbiseliye mi?
Yıllardır Damat mağazalarından giyiniyorsun. Artık Beyaz deyince herkesin aklına Damat geliyor...
Beş yıldır Damat'la çalışıyorum. Benim kariyerimle onların gelişmeleri paralel ilerledi. Benden başka kimseye kıyafet vermiyorlar.
Programda giydiğin her şey sana mı kalıyor?
Evet hepsi bana kalıyor. Evde 500 tane takım elbisem var. Bunları üstüste katlayıp koyuyorum. Modası geçenleri iki sezon sonra Damat'a geri yolluyorum. Şaka bir yana bazen o kadar çok kıyafetin arasından giyecek şey bulamıyorum. Hemen Burhan Bey'i çağırırım gardrobumu gelir düzenler neyi neyle giyeceğimi, hangi kravatı takacağımı falan belirler...
Peki, Ebru Destan fazla kıyafetlerini kız kardeşine veriyormuş, sen gerçekten fazla kıyafetlerini ne yaparsın?
Ben de sahiden fazla kıyafetlerimi Ebru'nun kız kardeşine veriyorum.
Kız arkadaşının nasıl giyinmesinden hoşlanırsın?
Valla güzelim, hiç giyinmese daha iyi olur... Ama illâki giyinecem diyorsa o zaman ortama göre giyinmesini tercih ederim. Benim için önemli olan kadının bakımlı ve temiz olmasıdır.
Mesela dekolte giyinmesine karışır mısın?
Onun niyetine bağlı bir şey. Eğer maksadında teşhircilik yoksa dekolte severim. Özellikle yırtmaca bayılırım. Hatta o yırtmaçları kendim yırtmak isterim. Bir de dekolte ve topuklu ayakkabıya bayılırım.
Kendi bakımın için neler yaparsın?
Bakım yaparım. Nemlendiriciler, tonikler kullanırım. Hatta bu nemlendiricileri yemeklerde de kullanırız. Kullanma-dıklarımızı iseeeee yine Ebru'nun kız kardeşine gönderirim.
Yazın kilo sorunun oldu galiba...
Evet, bu yaz bir hayli kilo aldım. Tam iki beden büyüdüm. Görenler "O-Ha" dediler. Sonra hem haftada üç gün spor yaparak hem de biraz dikkat ederek verdim kiloları. 80-81 benim ideal kilom. Zaten de kolesterolüm var.
Moda terimlerini biliyor mu?
* Lizöz nedir?
Loğusa kadınlara örülen kolsuz, piramit şeklinde, emzirirken giydikleri şey. Kız çocuğu doğuranlara pembe örülür, erkek çocuğu olanlara ise mavi....
* Kimse bu kadar güzel anlatamazdı. Peki Rob-dö-şambr?
Bu hamile kadınların kocalarının sabah kalktığında giydikleri, genelde şal desenli olan, perde kordonuyla da bağlanan bir ev kıyafeti.
* Tebrikler. Röfle nedir?
Röfle genç kızların sevgililerinden ayrıldıklarında bunalıma girip, hemen kuaföre giderek saçlarına attırdıkları genelde dore ve şerit gibi olan şey...
* Son soru... Ajur?
Acur bir salatalık çeşididir. Turşusu lezzetli olur.
* Bir soruyu bilemediniz. Delikli delikli bir desen...
Güzelim sen bana delikli deseysin, ben zaten sana hemen ajur derdim.