|
|
Koç, işadamları için villada hapis önerdi
"Tanınmış kişilerin kolundan tutulup götürülmesi hoş değil" diyen Koç, ABD'de bazı suçlar için işadamlarına villada hapis imkanı tanındığını belirterek, Türkiye'deki uygulamanın değişmesi gerektiğini söyledi
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, işadamlarına, bankacılara yönelik polisiye olayları değerlendirerek, tanınmış kişilerin kollarından tutularak, sanki kaçacakmış gibi götürülmesini onaylamadığını, bu tip görüntülerin dış dünyada üçüncü dünya ülkesi intibaı uyandırdığını söyledi. Koç, ABD'de işadamlarının villada hapis cezasını geçirdiklerini ve hapsin ardından toplumsal görev yaptıklarını anlatarak, Türkiye'deki uygulamaların değişmesi gerektiğini söyledi.
Rahmi Koç, Ramstore'un açılışı nedeniyle bulunduğu Moskova'da Türk gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi. Türkiye'de son zamanlarda birçok alanda operasyonlar yapıldığı hatırlatılarak "Bu kadar yolsuzluk garip gelmiyor mu?" sorusu üzerine Koç, şöyle dedi:
"Boğaz'da eski bir yalı alırsınız, damını aktarırsınız. Birde bakarsınız penceresinden su giriyor. Onu yaparsınız. Bu sefer döşemeleri gıcırdıyor. Onları çıkartırsınız. Birbirine zincirleme olarak en nihayet binayı bitirirsiniz. Türkiye'de bir nevi taşlar yerine oturuyor. Son zamanlarda duyduklarımız hepimizi hayrete düşürdü. Memlekette bunların nasıl olabileceğini biz işadamları olarak hayretler içinde dinliyorduk" diye konuştu.
ABD örneği
"ABD'de de vergisini ödemeyen, suiistimal edenler var. Gayet medenice çağırıyorlar. İtirazı varsa yüksek mahkemeye kadar gidiyor. Orada tersine çıkarsa hapse giriyor" diyen Rahmi Koç, ABD'de işadamlarının villada bu hapsi geçirdiklerini ve hapsin ardından toplumsal görev yaptıklarını anlatarak şöyle devam etti:
"Bizimki biraz çağdışı. Bunu muhakkak değiştirmek lazım. Ben İstanbul Polis Müdürü'ne de söyledim ama kendisi kanunun gereğini yerine getirdiğini söyledi. Kanun da böyle olunca, diyecek birşey yok."
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı, "Lockheed" skandalı uzantısı olan ülkeler içinde temizlik yapılmayan tek ülkenin Türkiye olduğu hatırlatılarak, "Acaba gecikmeli olarak onu mu yapıyoruz?" sorusu üzerine de şunları söyledi:
"Lockheed olayına çok ülke karıştı. Çünkü konuşturdular kimlere ne verdiklerini. Verenler de alanlar da fevkalede müşkül mevkide kaldılar. Bizde de bir operasyon yapılıyor. Bunun ne zaman sonu gelir, nasıl gelir, ne tahribat yapar bilmiyorum. Ama artık Türkiye'nin üçüncü dünya ülkesi vasfından çıkıp, madem AB'ye aday ülkeyiz, bu kadar fena görüntü vermemesi lazım dünyaya."
Fırtına geçecek
Koç, mali piyasalardaki kriz, polis yürüyüşü ile diğer siyasal ve sosyal olayların hatırlatılması üzerine de, "İstikrar, fırtına öncesi durgunluk gibiydi. Geliyordu, geldi ve geçecek. Ben iyimserim. Bir çalkantı olacak, sarsıntı olacak ama ondan sonra gelecek dönem çok iyi olacak. Çok daha itibarlı bir Türkiye ortaya çıkacak" dedi.
Koç, sözde Ermeni soykırımı tanıyan Fransa'ya karşı yapılan boykot için de "Hiçbir boykot işlememiştir. Irak'a 10 senedir boykot yapıyorlar. Adam hala burada. Bunlar klasik şeylerdir. Kızacağız Fransızlara, 3-5 ihale vermeyeceğiz veya verdiklerimizi geri alacağız. Ondan sonra eski tas, eski hamam gideceğiz" dedi.
Piyasamızı AB'ye tepsi içinde verdik
Türkiye'nin en büyük kabahatinin Yunanistan ile AB'ye girmemesi olduğunu belirten Koç, şunları söyledi: "O zaman Türkiye'yi çağırdılar. Rahmetli Vehbi Koç, Ecevit'e mektup yazdı. Dedi ki; (çok tarihi bir fırsatı kaçırıyoruz. Yunanistan bizden evvel girerse bizi dünyada sokmaz). Biz dedik ki; (taviz almadan bir defa girilirse, girdikten sonra taviz almak zordur). O zaman dediler ki, (Koç, Gümrük Birliği'ni istemiyor. Fabrikaları var. Rekabet istemiyor). Oysa bugün durumumuz çok daha kuvvetli. Ama bir defa imzayı attığınız takdirde, bir daha onu revize etme imkanı tanımıyor Avrupalı. Büyüyen Türkiye piyasasını onlara tepsi üzerinde, karşılığında ne mali paket, ne müzakerelere başlama, ne içeri girme tarihi, hiçbir şey almadan verdik. Bu böyle olunca 28'inci üye olarak fotoğrafa çıktık diye seviniyoruz. Kaç sene sonra ki bence acıklı. Yazık oldu fırsatlara."
Bizim asker ekonomiyi biliyor
"Son dönemde sivillerle askerler arasında sanki rahatsızlık varmış gibi bir izlenimin oluşmaya başladığı" belirtilerek, görüşünün sorulması üzerine de Koç, Silahlı Kuvvetler'in başka ülkelerden farklı olarak hiçbir şeye karışmamak için uğraştığını söyledi. Koç, şöyle devam etti: "Bizdeki Silahlı Kuvvetler ne zaman idareyi ele aldılarsa, en kısa zamanda devretmek için uğraşıyorlar. Ekonomik görüşlerine gelince, bence Silahlı Kuvvetlerimiz dünya ve Türkiye ekonomisini yakından takip ediyor, çok iyi eğitilmişler. Uzmanlaşmışlar, her konunun bir uzmanı var. Bu bakımdan onlar da memleketin ekonomisiyle en az politikacılar, bizler kadar ilgililer." Koç, "Ekonomiyi siyasilerden daha mı iyi biliyorlar?" sorusu üzerine de, "Öyle bir soru ki, ne (evet) denir, ne (hayır)" dedi. Koç, ordunun eskiye nazaran çok daha fazla görüş belirtmesine ilişkin de, şunları söyledi: "Eskiden görüşlerini yanlız MGK'da belli ederdi. Orada üç bakan bulunurdu. Dışişleri, içişleri ve adalet... Cumhurbaşkanı ve Başbakan bulunurdu. Şimdi daha çok bakan geliyor. Daha şeffaf oldu.
Devlet sözünde durmuyor
Koç devletin imza attığı bazı konularda sözünde durmadığından da yakınarak, şunları söyledi: "Amerikan Hastanesi olarak SSK'lılara kalp ameliyatı yapıyoruz. Türk parasından paramızı alıyoruz. 8 ayda ödüyorlar. Enflasyon yüzde 90 iken 8 ay sonra paranızı alırsanız, hiçbirşey kalmıyor hastaneye. Asil Çelik hafızalarımızda. Hiçbir zaman hükümetimizi affetmiyorum. Bize kur garantisi verdiler, o zamanki parayla 110 milyon dolarlık taahhüte girdik. Sonra Ziya Müezzinoğlu Bey (Maliye eski bakanı) geldi, (tek taraflı kur garantisini kaldırıyorum) dedi. Bitti. Hiçbir zaman müessese kara geçemedi. devletleştirdiler en nihayet Asil Çelik'i.
Ev hanımı da biz de destek vereceğiz
Hükümete güvenlerinin tam olduğunu söyleyen Rahmi Koç, şöyle devam etti:
"Bu ekonomik politikadan başka şansımız da yok. Bugünkü yeniden yapılanma programından başka şansımız yok. Dolayısıyla hükümeti elbirliği, güçbirliğiyle hepimizin desteklemesi lazım. Bu uzun vadede hepimizin iyiliği için. Bizde bir felsefe var, (yapılsın, olsun, etsin ama bana dokunmasın). Yok... Bu mümkün değil. Enflasyon düşürülecekse, bazı kemer sıkmalar yapılacaksa hepimize ucundan, şurasından, burasından dokunacak. Ev hanımından tutun da, en büyük sanayicisine kadar olacak. Hükümeti, programı ne kadar desteklersek o kadar çabuk neticeye varabiliriz."
Koç Topluluğu olarak yatırımlarına devam ettiklerini söyleyen Rahmi Koç, hükümetin enflasyonu düşürme programından vazgeçeceğini sanmadığını ve enflasyonu 2001 yılında yüzde 20`nin altına indirmeyi hedeflediğini hatırlattı. Koç, "Burada şu yüzde, bu yüzde mühim değil. Burada mühim olan kafa, felsefe. Onu indirmeye götürmek ve herkesin buna inanmasıdır. Eğer programa devam ederlerse enflasyonun inmemesi için bir neden yok. Ama 3-5 puan yüksek olabilir ne olacak, o mühim birşey değil" dedi. Geçtiğimiz yıl son 2 ayda karlılığının gerilediğini belirten Rahmi Koç, şimdiye kadar satış ve karlılık sene sonuna doğru hızlanırken, bu sene tam tersi olduğunu, sene içinde yaptıkları karın bir miktarını son iki ayda geri doğru yediklerini bildirdi.
Esen PİŞİRİCİ
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|