Ankaralı Mehmet Orhan, valizlerini sağlam vermiş, parçalanmış olarak almış...
Dinleyelim...
Dinleyelim de, bir insanın, nasıl "bavul" yerine konulduğunu görelim:
"Air Anatolia şirketi ile Amsterdam'dan Ankara'ya 5 Ocak günü saat 07.00'de geldim.
Esenboğa'da valizlerimi alırken, ikisinin parçalanmış olduğunu gördüm.
Havaalanı yetkililerine gösterdim. Firmanızı arayın dediler.
Air Anatolia'nın Ankara bürosuna ait 0.312.4359616 nolu telefonu aradım. Şikayetimi bildirdim.
Bana, 3981076 nolu Esenboğa'daki telefonu arayın dediler. Sabah 7'den, 12.30'a kadar aradım ve bekledim, gelmediler.
13.00'te havaalanından ayrıldım. 14.00'te tekrar aradım. Havaalanından ayrılmamam gerektiğini söylediler.
Orada 12.30'a kadar beklediğimi, polis memuru Ahmet Yılmaz'a sorabileceklerini söyledim.
Bu kez, 5702656 nolu telefondan İstanbul'u arayın dediler.
Aradım, şikayetimi ilettim.
İlgiliye aktaracaklarını söylediler.
Yarım saat kadar beklettiler, tekrar aradım, yine ilgilenmediler.
100'er mark karşılığı aldığım iki valizim parçalanmış vaziyettedir.
Bilet numaram 1007602, valiz numaralarım ESB TD 1632-04, B5 879662, B5 879664'tür.
Valizlerin parası o kadar önemli değil, önemli olan bir insanın, şirket çalışanları tarafından bu kadar değersiz addedilmesidir.
Air Anatolia uçak şirketinin, yayınınızdan sonra mağduriyetimi gidereceğini ve ilgili personeline karşı gerekli işlemi yapacağını umuyorum."
Ne diyorsunuz Air Anatolia yetkilileri?..
Gerekli olanı yapacak mısınız, yoksa vatandaşı "bavul" yerine veyahut da "sağmal montofon" yerine koymayı mı tercih edeceksiniz?
Şöyle diyor, hemşehrimiz:
"Boğaz köprülerinin durumu malumlarınızdır. Çözüm önerilerim şunlar:
1- Bakırköy-Bostancı arasında sürekli feribot seferleri yapılmalı, bu feribotlar üye kaydı ile tespit edilip çalıştırılmalıdır.
2- Sirkeci-Harem-Kabataş arabalı vapurları güzergahını tıkayan trafik için önlem alınmalı, araçlar vapura alındıktan sonra bilet satışı yapılmalıdır.
3- İstinye-Kanlıca arasına da arabalı vapur konulmalı, ücretleri köprü ücretlerine denk getirilmeli, hadi biraz da fazla olabilmeli...
Netice itibariyle boğaz köprüsü adedini ne kadar arttırırsan arttır, başka çözüm bulunamaz..."
Her yanı derya deniz olup da, ulaşımda denizi kullanamayan Denizcilik İşletmeleri, duyarsa eğer, işte halkın sesi!..
