kapat

15.01.2001
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2001
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bir düğmenin lafı mı olur!
Filmlerde göğsümün görünmesi bence cinsellik değil. Zaten daha önceden de görünmüştü. Artık yadırgamıyorum. Kıyafetimde bir düğmenin açık ya da kapalı olması çok da fark etmez

"Kahpe Bizans" filminde Demet Şener'in banyo sahnesi günlerce konuşuldu... Oysa kısacık bir görüntüydü... Oyunculuğu kafaya takan Demet, yeni filmi Hemşo'dan söz ederken "Bu kez herkes oyunculuğumu konuşacak" dedi... Yine hiçbir şey konuşulamadı çünkü filmden önce yine Demet'in çıplak banyo sahnesi medyaya yansıdı. Ama onun bundan pek de şikayetçi olduğu söylenemez...

* Bu sahnelerin olması gerekiyor mu? Filmin promosyonu için kullanıldığını hissediyor musun?

Bunun olması çok normal. Çünkü Mehmet Ali ile Okan'ı da oynatırken bunu düşünüyorlar. Niçin gidip tiyatrodan isimsiz birilerini alıp oynatmıyorlar? Demek ki, popüler isimlere ihtiyaç var. Göğsümün gözükmesi de bence cinsellik değil. Zaten daha önce görünmüştü.

* Alışkanlık mı yaptı?

Artık yadırgamıyorum. Yadırgasam zaten yapmam. Ben o kadar kapalı düşünmüyorum. Senaryoya inandığım için bu sahnelerin de olması gerektiğine inanıyorum. Bazı insanlarda bir ışık olduğuna inanıyorum. Bende de o ışık var. Neden basında hep aynı insanların haberini görüyorsunuz. Çünkü onlarda bir ışık vardır. Ben ekstra bir şey yapmıyorum. Hep ben aranıyorum... Hep ben haber oluyorum... Ve ben bunu seviyorum.

* Bir gün bu yeri kaybedersen ne olacak?

Kimse beni bırakmayacak, günü geldiğinde ben bırakacağım zaten. Yani ben isteyerek olmayacağım. Birileri bizi çok eleştiriyor. Ama haksız eleştiriler bunlar. Medyada da bizi eleştirenler var. Ama onlar da bizim haberlerimizi okur. Enflasyonu değil de oturup bizi konuşurlar. Bu gerçek, dünyada böyle... İnsanlar bu kadar eleştiriyorlarsa gitsinler Cumhuriyet gazetesi okusunlar ya da belgesel kanallarını izleyip kaplanlar nasıl çiftleşiyor onu öğrensinler...

* Giderek alışıyor musun?

Benim içim şimdi çok rahat. Eskiden kendi hatalarımdan dolayı sürekli ilişkilerimle gündeme geliyordum. Bu bir hataydı. Eskiden kendimi sadece iş anlamında mankenlikle ifade edebiliyordum. Şimdi gazeteciler dizi çekimime de geliyorlar, televizyon programıma da... Ayrıca artık özelimi de çok özel yaşıyorum. Eskiden sevgilimle tabii ki elele çıkıp dolaşacağım' derdim. Artık daha dikkatliyim.

* Günlük hayatında da böylesi cüretkâr kostümlerle dolaşman dikkat çekiyor. Bu nedir? Teşhircilik mi? Bakışların sana yönelmesi hoşuna mı gidiyor?

Kesinlikle teşhircilik değil. Ben her zaman çok natürelim. Kasılmıyorum. Rahat olunması gerektiğine inanıyorum. Allah'tan çok küçük yaşta bu işin içine girdim ve eğitildim.

* Ben kıyafetinden söz ettim?

Dekoltemden mi?

* Evet...

Benim için bir düğmenin açık ya da kapalı olması çok da fark etmiyor. Bunlar normal şeyler. 60'larda kadınlar popolarının altında mini etek giyerlermiş. Kimse de kimseye teşhirci dememiş. Şimdi ne oldu ki, giysilerim bu kadar eleştiriliyor.

* Kendin için mi giyiniyorsun?

Kesinlikle kendim için giyiniyorum. Asla başkası için giyinmem. Maksat bir yerimi göstermek değil. Benim tarzım bu. Etek giymeyi sevmem ama dekolteyi seviyorum...Güzel bir kadınsan ve kendine güveniyorsan bunlar çok normal. Ev kadınları bile böyle dolaşıyor. Ayrıca işimin dışındaki zamanlarda her zaman eşofman giyerim.

* Hakkında sürekli aşk dedikoduları çıkıyor ama yanında kimse yok. Sevgilini saklıyor musun?

Hayatımda kimse yok. Bulursam ortalara çıkacağım. Hiçbir zaman ilişkim 2-3 ay içinde bitsin istemiyorum. Ama bizim gibi insanlarla beraber olmak da çok zor. Benim hiç flört şansım olmuyor. Çünkü yemeğe çıktığım ilk akşam gazetecilere yakalanıyorum.

ÖZLEM YILDIZ GİBİ ŞEKER DEĞİL, ASİ KIZ OLDUM
* Özlem Yıldız ile aynı yaştasınız. Onun şeker kız imajı var. Sen ise çok farklısın. Bu imaj farkı nasıl doğuyor?

Ben senelerce Çarkıfelek'te tobleron çevirmedim. Özlem'in de kırmızı bir sutyenle yatak sahnesi var ama nedense o gündeme gelmiyor. Benim yaptıklarım daha fazla konuşuluyor.

* İyi ve şeker kız olabilir miydin?

Bilmiyorum ama ben de temiz aile kızıyım.

* Ben imajınızdan söz ediyorum...

İmaj olarak böyle tanınmaktan rahatsız olmuyorum. Asiyim, boyun eğmiyorum, daha güçlü bir karakterim olduğuna inanıyorum. Mehmet Ali Erbil bana Özlem'e söylediği lafları söylese ben ona karşılığını verir, iki gün sonra o işten ayrılırdım.

* Özlem Yıldız, Mehmet Ali'nin karşısında ezik bir kadın mıydı?

Ezik değil de sakin diyelim. O da onun tercihi. Kimseyi eleştirmiyorum. Ama ben o tarz bir insan değilim. İçinden geçeni söyleyen, korkuları olmayan, farklı bir insanım. Bana da Çarkıfelek için iki yıl önce teklif geldi ama kabul etmedim. Oyunculuk yapmak istiyordum çünkü.

* Sizin piyasanızda başka nasıl kızlar var?

Çeşit çeşit insan var. Ben dürüst ve doğal olmaktan yanayım. Net ve doğalım. Hanım hanımcık görünüp, saman altından su yürütenler var. Bunların sayıları oldukça fazla. Yaptığı şeylerle çok ortada olanlar var. Bunlar benim gibi dürüst olanlar. Gerçekten bir şey yapmayan, çok hanımefendi olanlar da var. Arzum Onan, Sinem Güven, Duygu Dikmenoğlu gibi.

ŞENGÜL BALIKSIRTI


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır