Alâkayý kuralým: Mevsimlerden yazdý. Hatta savaþ muhabiriniz (!) Klassis Thalgo Çiftliði'ndeki gönüllü esaretini size oradan yazdý. Yazarken yazarken güm diye baþka konuya geçmiþti. Ýþte Orhan Pamuk bey, kulunuzun o yazýsýný okumuþ "Ýyi gidiyorsunuz yalnýz konudan konuya atlamayýn" yollu bir uyarý ve dostluk mesajý yollamýþ idi elektronik posta kutuma.Çaðrýþýmdan sual olunmaz iþte oradan geldi aklýma.
Ayýlý ve kangurulu pijamalarýmýzla (Ayýlý olan Hülya'nýnki) yine odamýzdayýz. Totemimiz TV'nin karþýsýna geçtik, büyülenmiþ gibi bakmaktayýz. Allah ne verdiyse. Bu basit eylemden öyle bir eðlence çýkarýyoruz ki geberiyoruz gülmekten.
Hülya, bugün jet duþ denen bir bakým çeþidine maruz kaldý. Küçük bir odada çýplak bedeninize basýnçlý su püskürtüyorlar hortumla. Temerküz kamplarýnda uygulanan bir iþkence çeþidi de diyebiliriz. Bu mezalime bilerek ve isteyerek uðratýlan Hülya "Ýyi ki örgüt üyesi deðilim; örgütün tüm faaliyetlerini bir bir dökülürdüm" dedi.
Ben de arkadaþýmý saðlam bir ayakkabý sanýrdým. Aferin Hülya devam et. Sen olay yerine varana kadar ben baþka bir arkadaþ bulurum sýrlarýmý fâþ etmeyecek.
Böyle, sosyal hayattan tecrit olmak bazen iyi oluyor sevgili okuyanlarým. Hem siz bayramý yýlbaþýna eklerken biz burada Ýstanbul'u bekliyorduk; o kadar olsun deðil mi canlarým. Ve bakýnýz buna raðmen yazýyý çiziyi görüldüðü gibi ihmal etmemekteyiz. "Çizi ne ki?" diyeniniz varsa; peynirli bir kraker çeþidi olmadýðý konusunda size garanti verebilirim (Zaten onun ilk 'i' si uzun okunmakta).
Halâ kalemle yazýyor olduðumdan bazý bazý yazdýklarýmýn üzerini çiziyorum. Çizi o. Görev aþkýndan söz ediyorken ufak bir ekleme saplama ve buna benzer bir harekata giriþeyim. Öyle ben de Çin'e Maçine Afrika ve benzeri yerlere gitsem tabiatýyla yazmak için yurda dönmeyi beklerim. Ayrýca "git oralara yaz" diyen de yok kendi kendine gelin güvey olup da böyle bir örneklemeye niye girdiðimi ben de anlamýþ deðilim.
Boþ verin. Gelin size bu cennet mekandaki mutlu saatlerimi anlatayým. Kulunuzun da mutluluktan zaman zaman nasibini alabildiðine þahit edeyim sizi (Burada bu satýrlarýn yazarýna acýnacak). Bir spor hocamýz var adý Levent Bey. Mýz dediðime bakmayýn derse gelen bir ben varým bir de ben! Hoca önüne katýyor beni dere tepe dolan da dolan. Golf sahalarýnýn yanýnda, üstünde þen kelebekler misali uçuþmaktayýz kendisiyle. Hoca iyi hoþ da tokmaklý saat gibi sabahleyin kargalar henüz kahvaltýlarýný etmeden odaya telefon edip kibar kibar "Ayþegül Haným uyuyor muydunuz?" deyiþi var ki sendeki "kalk pabuçlarýný giy" ben diyim "ne güzel uyuyorduk icat çýkarma þimdi." Fakat o tabiatý görmelisiniz. Oksijeni içinize çekmelisiniz (Kimisi okþizen der).
Elinize golf sopasý alýp ne halt edeceðinizi bilemeyesiniz gelir.
Golf açmadý mý? Atlar var. Buyrun dað bayýr bir parça aþaðýya inelim binicilik merkezine gidelim.
Veledler için "pony" denir ufaltýlmýþ (!) atlar var "bomai" gibi. Sizin içinse Küheylanlar mevcut ister binmeye kalkýn ister kuyruðundan çekin. (Ayy! Þu anda yazdýðým kaðýdýn üzerine su döküldü. Ortaya þöyle bir görüntü çýktý: Orhan Pamuk'un "yazýlarýný zevkle okuduðum yazar Ayþegül Aldinç'e diye imzaladýðý "Öteki Renkler" isimli kitabýnýn kapaðýnýn fotoðrafý. Evet alýn da bakýn kitabý.) Görüyorsunuz Orhan Bey, yazýmda konudan konuya geçmiyorum ve hatta hiç haddim olmayarak devamlýlýðý bile sizinle saðlýyorum. Orhan Bey benzetmek gibi olmasýn (Sizin açýnýzdan) sizin gibi eve kapanýp hep yazayým yazayým istiyorum. Tabiatýn ortasýndayken bile böyle "Acaba" diyorum "iyiye mi gidiyorum?" "Ýyisi mi ben çýkýp odama biraz daha yazayým" diyorum "iyilik yap denize at, balýk bulmazsa hâlik bulur" hesabý bir kenara koyayým okutamazsam okuturlar caným. (Ben ölünce...) Ha! Unutmadan bugün Silivri'de Maxi Shopping City'de 14.30-16.00 arasý son albümüm "Nefes"i imzalayacaðým. Yoksa hâlâ bir tane edinmediniz mi?
Çok ayýp çok!...
aldinc@arti.net.tr
Faks: 0212 293 98 46