Ordu'dan adı saklı bir okuyucu aradı.
Adı saklı, çünkü korkuyor!
Korkulmayacak gibi de değil!..
Bakın neler anlatıyor, yurttaşımız:
"Eski emniyet müdürlerinden Kemal Yazıcıoğlu, ilimize Vali olarak atandı.
Ama itiraf etmeliyiz ki biz şimdiye kadar böyle bir vali görmedik. Sabahları saat 10.00 civarında makamına iki üç eskortla gidiyor. Önde arkada, bellerine kadar pencereden sarkmış polisler eşliğinde, sirenler çalarak...
Onun makamına gittiği sırada, ana caddedeki bütün park etmiş araçlar, trafik marifetiyle bulundukları yerlerden kovalanıyor. Bunun şehirde yarattığı baskıcı ve korkunç havayı anlatamam.
Aynı vali, spor yapmak için deniz kıyısında yürüyüşe çıktığında, sayılarını sayamadığım kadar çok koruma ve polis memuru çevreyi sarıyor, o bölgeye kimseyi sokmuyor. İnanılmaz bir atmosfer yaratılıyor. Uygar bir toplumda bu tabloya dayanmak mümkün değil!.."
İşte bir vatandaşın gözlemleri...
Sayın Yazıcıoğlu!..
İdare etmek için gönderildiğiniz şehrin bir vatandaşı, gördünüz mü sizi nasıl izliyor? Sadece o da değil...
İnsanlar hakkınızda "iyi düşünmüyor!"
Hemşehrileriniz sizden korkuyorlar.
Hemşehrilerinizin sizden ödü patlıyor.
"Ordu, aydın bir şehirdir, bu tür davranışlara katlanması imkansızdır" diyorlar.
Kaldı ki, hangi şehir böyle valiye katlanabilir.
Sayın Vali!
Bir Osmanlı sadrazamı bile böyle davranmazdı.
Siz yoksa, yöneteceğiniz şehri bir sömürge, oradaki yurttaşları da o sömürgenin esirleri gibi mi görüyorsunuz?
Makama gidiyorsunuz diye estirilen o terör nedir? Siz terörist misiniz, yoksa devletin valisi mi?
Hem devletin polisini, bu şekilde seferber etmeniz, doğru mu?
Siz, sadece milletin maaşıyla millete hizmet vermekle yükümlü bir memursunuz!
Bu millet belki herşeye katlanır ama "esir muamelesine" katlanamaz!
Spora çok düşkünseniz, kendinize bir yürüyüş bandı alın ve Orduluları rahat bırakın...
Cümle.. cümle.. cümle
Sevin Kıymaz (İstanbul-Erenköy)
"Ethem Efendi Caddesi'de yayaların yürüyeceği bir kaldırım yok. Burada hayvanlar mı oturuyor?"