Yılbaşından bu yana piyasalarda epeyce toparlanma var. Hazine ilk ihaleyi başarılı sayılacak bir katılımla gerçekleştirdi. Faiz oranları düşüyor. Bono faizinde yaklaşık 10 puanlık iniş var. Borsa ilk hafta yüzde 6.06 prim yaptıktan sonra ikinci haftayı da yüzde 9.57 artışla kapadı. İMKB Endeksi 10.964'e çıkarak yılbaşından bu yana yüzde 16.19 oranında yükseldi.
İyileşmede Hazine ihalesinde başarı, faizlerdeki düşüş, dövizden faize geçiş etkiliydi. Nitekim yılbaşından beri bankaların Merkez Bankası'na sattığı döviz miktarı 3.6 milyar dolara yükseldi.
*Potansiyel tehlike- Borsada geçen hafta yüzde 9.57 yükselmeye karşılık son iki günde kar realizasyonlarıyla karşılaştı ve yüzde 5 değer kaybettti.
Satışlara yol açan etkenin başında beyaz enerji operasyonu geliyor. Potansiyel olarak bir çok işadamını, sermaye grubunu etkileyebilecek ve siyasi sonuçlar doğurabilecek bir görüntü vermesi beyaz enerji operasyonunu piyasalar için önemli kılıyor.
IMF heyetinin Türkiye'deki temasları yanında piyasaları asıl Fon'daki 8 banka ile ilgili 20 Ocak'ta yapılacak açıklama etkileyebilir. Niyet mektubu kapsamında hafta sonunda yapılacak açıklama hangi bankaların satılabileceğini ortaya koyması bakımından önem taşıyor.
*21 Şubat'ın önemi- Hazine'nin 21 Şubat'taki 4.3 katrilyonluk (yaklaşık 6.5 milyar dolar) rekor itfasına hazırlıklar şimdiden başladı. Konu, Cuma günü yapılan Piyasa Yapıcılığı Danışma Kurulu'nda da görüşüldü ve bu itfada yabancıların payının 640 trilyon lira ( 1 milyar dolara yakın) olduğu açıklandı. 6.5 milyar dolar bir defada yapılacak en büyük itfa. Gerçi Şubat ayı başında GSM l800 satışından 2 milyar, Hazine'nin çıkacağı dış borçlanmadan 1 milyar dolar olmak üzere toplam 3 milyar dolar gelecek. Ancak bu kaynaklar bile, 21 Şubat'ı öneminli ve kritik bir tarih olmaktan çıkaramıyor.
* İcraat listesinin önemi-IMF'e karşı çok sayıda ev ödevimizin olması da bir başka önemli kriter haline geldi. Piyasaların yeniden güven kazanması açısından da niyet mektubundaki icraat listesinin eksiksiz veya ona yakın düzeyde gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Bu sırada Fazilet Partisi'nin kapatılma davası konusunda Anayasa Mahkemesi'nin kararı ve bu karara karşı Meclis'in atacağı adımlar da çok ortada. Bir netlik kazanmış değil.
* Telekom'un önemi- Türk Telekom ve THY'nin özelleştirilme süreci ihaleye çıkılmasıyla başladı. Bu olumlu, ancak nasıl bir sonuç alınacağı da önemli. THY satılabilir, fakat 2.5 milyar dolara yaklaşan borsa değerine ulaşmak güç. Hayal kırıklığı yaratabilir.
Türk Telekom'da ise tablo daha zor. Sektörün durumu dünyada iyi değil. Yerli gruplar yabancı ortak bulmada zorlanabilir. Halbuki özelleştirme ve özellikle de Türk Telekom'un satışı yabancılar açısından en önemli yapısal reform kriteri haline geldi.
Ekonomide ev ödevinin çokluğu ve bunları yapmanın zorluğu, siyasi gelişmeler, uluslararası piyasalardaki durum, yabancıların güvensizliği, ekonominin ve piyasaların bir süre daha çok hassas bir dengede, bıçak sırtında gitmesi anlamına geliyor.
Sonuç- "Kurt daima gelmezse de, sen daima dikkat et"