|
Orman canavarı değilim
Orman arazisini gasp ettiği iddiasıyla tutuklanan işadamı Nevzat Ak yaptığı yazılı açıklamada büyük bir haksızlığa uğradığını belirtti
Orman arazisini "Gasp ettiği" iddiasıyla 28 Kasım 2000'de tutuklanan işadamı Nevzat Ak, cezaevinden kamuoyuna yaptığı yazılı açıklamada, büyük bir haksızlığa uğradığını belirtti. Orman arazisinden çıkarılan bir araziyi, hukuki formaliteler çözüldüğü takdirde devralmak için belge imzaladığını vurgulayan Ak, "çeteci" suçlamasının kendisini yaraladığını açıkladı.
Ak, gözaltına alınma olayını şöyle anlattı:
"Sanık olan bir kimsenin hiç değilse suçluluğuna güçlü deliller bulunduğunu düşünürdüm. Belki de tek suçum sanıkların suçsuzluğunun değil suçluluğunun ilke olduğunu düşünmemdi. Bu düşüncem de ülkemin yargısına ve yönetimine aşırı güvenimden doğuyordu. Derken o inanılmaz gün geldi ve kendimi hala sık sık 'bunlar gerçekten mi başıma geldi, yoksa bir kabus mu görüyorum?' diyerek yokladığım bir cehennem hayatı içinde buldum. Şimdi görüyorum ki başına böyle bir olay gelmemiş kimseler de benim önceki tutumumu sürdürüyorlar ve benim suçluluğuma inanıyorlar. En azından benim suçsuz da olabileceğimi akıllarına bile getirmeyip tamamen ilgisiz ve duygusuz kalıyorlar. Ben de bu gerçek kabusundan uyanırsam artık sanıkların suçsuz sayılmalarının ilke olması gerektiği bilincini kaybetmeyeceğim."
BENİ DİNLEYİN
Nevzat Ak, açıklamasında büyük acı çektiğini belirterek duygularını kamuoyuyla şöyle paylaştı:
"Şimdi vatandaşlarıma içimi dökmek ve suçsuzluğumu haykırmak istiyorum. Halk diliyle, 'dolduruş'a gelmeyin ve beni bir 'orman canavarı' olarak görmeyin. Devletin, bir kişi üzerine tapu verdiği ve orman olmaktan çıkmış olduğunu da tespit ettiği bir arsanın; hukuki formaliteler çözüldükten sonra mülkiyetini devralmak üzere, satış vaadiyle alıcısı olmak, hangi suç kapsamına girer? Bu arazinin 'orman' olduğu yönünde bir yargı tespiti olursa, benim malik olmama imkan kalmaz ve mesele bir özel hukuk meselesi olur. Ben hukukçu değilim ve gerçekten hayret içindeyim. Devletin işlem ve tesbitlerine güvenerek, bir araziye Ğalıcı bile değil- 'alıcı adayı' olmak, hangi suçun işlenmesi sayılır? Bunu bana açıklayacak kimse var mı? Diyelim ki 'alıcı adayı' olmak bir an için suç sayılsın. Bu suçun, 'teröre maddi kaynak sağlamak için, terör yöntemlerine başvuran bir çıkar örgütü kurma' kavramı ile ne ilgisi olabilir? Kanunun, çocuklarımın, dostlarımın gözlerine eskisi gibi bakabilecek miyim? Bana kim bu sorunun cevabını verecek?"
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|