Saðýnda solunda hükümet konaðýnýn, lisenin, defterdarlýðýn bulunduðu at kestanesi aðaçlarýyla süslü bir ana cadde. Caddenin alt tarafýndan tren yolu geçerdi. Tren yolunun öte geçesi ise kasabanýn çarþýsý...
O yýllardan, önünde havuzu ve siyah-beyaz perdesi ile "Ýnci" sinemasýný hatýrlýyorum. Bir de onun önündeki gazete bayiini...
Sabahleyin Ýzmir gazeteleri gelirdi, akþama doðru da Ýstanbul'da çýkanlar...
Bir de "forma" halinde, resimli ve resimsiz romanlar: Ceylan, Mandrake, Oklahoma, Cingöz Recai, Estergon Kalesi, Nat Pinkerton ve Sherlock Holmes...
Her hafta bir "forma" alýnýr, evde kitaplýk olmadýðýndan portakal sandýðýna istif edilir, daha sonra da mahalle arkadaþlarýyla takasa verilirdi.
Nat Pinkerton ve Sherlock Holmes ile o yýllarda tanýþtým iþte...
Özellikle de Sherlock Holmes ile...
Gerçi daha sonraki yýllarda asýl gözdem Mayk Hammer ile Müfettiþ Maigret olacaktý ama, Sherlock Holmes ilk göz aðrým olarak kaldý.
Þimdi Sherlock Holmes'in "Beyaz Balina Yayýnlarý" arasýnda çýkan "Kýzýl Soruþturma" baþlýklý macerasýný okurken, o çocukluk heyecanýnýn ürpertisi de geziniyor satýrlarýn arasýnda.
Sir Arthur Conan Doyle'un yarattýðý Sherlock Holmes, kareli pelerini ve þapkasý, piposu ve kemaný ve yardýmcýsý Dr.Watson ile ben de dolaþýyorum Londra'nýn gizemli sokaklarýnda...
"Kýzýl Soruþturma"yý þöylece özetlemek mümkün:
"John H. Watson, Londra Üniversitesi'nden týp doktoru çýktýktan sonra Afganistan'a gitmiþ ve hastalanarak Londra'ya dönmüþtür. Bir arkadaþýnýn yardýmýyla Sherlock Holmes ile tanýþýr. Baker sokaðýnda bir evde birlikte oturmaya baþlarlar. Birkaç gün sonra Brixtone sokaðýnda boþ bir evde iþlenen cinayeti çözmek için Watson da soruþturmaya katýlacak ve bu olay ile dedektiflik dünyasýndaki en ünlü beraberliklerden baþlamýþ olacaktýr."
"Kýzýl Macera", 1992'de "Yayýnevi Yayýnlarý" tarafýndan "Sherlock Holmes'in Maceralarý: 1, Kýzýl Ýplik-Dörtlü Mühür" baþlýðýyla yayýmlanmýþtý.
Sanýrým okurdan yeterli ilgiyi göremedi ki, bu "macera"larýn arkasý gelmedi.
"Kýzýl Soruþturma" ise tam bin yüz adet basýlmýþ, üstelik Giovanni Scognamillo'nun "Cinayet Sofrasý" baþlýklý polisiye roman üzerine aydýnlatýcý ve açýklayýcý nefis önsözüyle...
Bakalým, bin yüz Sherlock Holmes hayraný çýkacak da "macera"larýn devamý
gelebilecek mi?
Geçen aylarda Pamukbank Fotoðraf Galerisi'nde de sergilenen fotoðraflar, Engin Özendes'in editörlüðünde ve Pamukbank-Tarih Vakfý iþbirliðiyle "Merhaba Atina-Here Ýstanbul" baþlýklý bir albümde toplandý.
Yunanistan Dýþiþleri Bakaný Yorgos A.Papandreu, sanatçýlarý kasdederek þöyle deðerlendiriyor albümü: "Komþunun gözüyle insanýn sýradan yaþamýnýn resmini çiziyorlar ve kendimiz oradaymýþcasýna 'öteki kentle ilgili sahneleri yanýbaþýmýza getirmemizi saðlýyorlar."
Türkiye Dýþiþleri Bakaný Ýsmail Cem'in deðerlendirmesi ise þöyle: "Birbirimizi daha iyi tanýmayý, farklýlýklarýmýzý hoþ görmeyi,güzelliklerimizi paylaþmayý ve zor anlarýmýzda birbirimize destek olmayý öðrenmemize yardýmcý olacak bir çalýþma."
Albümün son bölümünde ise sanatçýlarýn izlenimleri yer almakta...
Gerçekten de iki kentin yaþamýný, þiirini, rengini yansýtan bir albüm...
Ahmet Altan'ýn tarihi Linn Ullmann'ýn Linn Ullmann, Ýsveçli yönetmen Ingman Bergman ile Norveçli oyuncu Liv Ulmmann'ýn kýzý. Linn Ullmann'ýn "Sen Uyumadan Önce" baþlýklý romaný Can Yayýnlarý arasýnda çýktý. Ama romanda Türk edebiyatý adýna hoþ bir sürpriz var.
Norveçli bir ailenin üç kuþak boyu tarihini, Karin adýnda genç bir kadýnýn kiþiliðinde irdeleyen romanda karþýmýza "Yalnýzlýðýn Gizli Tarihi" romanýyla, birden Ahmet Altan çýkýveriyor. (s. 252-253)
Karin'in kardeþi Julie, mutsuz evliliðinin son günlerinde Altan'ýn romanýný okumaktadýr. Ablasý Karin'e þöyle diyecektir: "O gün. Hatýrlýyor musun? Seni arayýp her þeyin sona erdiðini söyledim. Bu evlilik bitti. Þehirde gezdim, bir kitapçýya göz attým. Belki de dikkatimi çeken þey adýydý. Yalnýzlýðýn Gizli Tarihçesi. Dostluk hakkýnda söylemek istediðim þey buydu."
Demek ki, dünyanýn neresinde olursa olsun, "edebiyat" da bir yerde "randevu" noktasýna dönüþüyor ve yazarlar "eser"leri aracýlýðýyla da buluþabiliyor.