Beyaz şarap mı? Hayır, almayayım. Beyaz şaraplar fazla hafif ve damağımı tırmalıyor, o yüzden kırmızıyı tercih ediyorum..."
Bu tür cümleleri sık sık duymuşsunuzdur. Belki siz de böyle diyenlerdensiniz!
Gerçekten de, Burgonya'nın, Kaliforniya'nın, Avustralya'nın Chardonnay üzümünden yapılan (Şardoney okunuyor) dolgun kıvamlı, güçlü lezzetli beyaz şaraplarını henüz tatmamış birçok kişi, beyaz şaraplarla ilgili böyle bir önyargıya sahiptir. Beyaz şarap "hafif" bir içkidir, fazla ciddiye alınmaz, gerçek şarap kırmızı şaraptır onlara göre... Oysa iyi bir Chardonnay, bütün bu önyargıları silip atar. İçinde mayalandığı meşe fıçılardan hafif füme ve ağaçsı tatlar alan, damakta erimiş tereyağımsı bir kıvam hissettiren, olgun meyvelerin tatlarını çağrıştıran bu görkemli beyaz şaraplara hayran olmamak imkânsızdır.
Ancak ne yazık ki bu üzüm ülkemizde yakın zamana kadar yetişmiyordu. Doluca'nın sahibi Ahmet Kutman ile yakın dostu Güven Nil, bundan on yıl önce Gelibolu'da Sarafin bağlarını kurduklarında ilk kez yurt dışından
Chardonnay çubukları getirtip diktirdiler. Bu bağların üzümleri, 1996, 97 ve 98'de şaraba işlendi. Ancak sonuçlar çok iddialı olamadı. Şaraptaki "meyvemsilik" ve "dolgunluk" yeterli derecede değildi, içinde beklediği meşe fıçıdan gelen tatlar da fazla baskındı. Şu günlerde piyasaya sunulan 1999 Chardonnay'i ise bunlardan çok farklı, Burgonya ve Kaliforniyalı benzerleri kıratında nefis bir şarap... Fransızların istiridye eşliğinde yudumladıkları ünlü Chablis (Şabli okunuyor) şaraplarını andırıyor. Yoğun, tereyağsı kıvamlı, ananas gibi tropik meyvelerin kokularını ve tatlarını taşıyor. Şimdiye dek içtiğim en dolgun ve "kişilikli" yerli beyaz şarap bu.
Geçtiğimiz günlerde 9 milyon 300 bin lira fiyatla piyasaya sunulan bu Chardonnay'lerin tadına hakkıyla varmak için, onu diğer beyaz şaraplardan biraz daha yüksek ısıda, "serince" içmelisiniz. Yani 11-12 derecede...
Sarafin'cilerin Chardonnay şarabı tutkunlarına bir müjdeleri daha var: "2000 bağbozumunda üzümlerin bağlardan fabrikaya nakliyesinde soğuk hava tertibatlı frigofrik kamyonlar kullandık. Böylece üzüm 9 derecedeyken şırası sıkıldı ve aromalar daha iyi korundu. Gelecek yıl piyasaya vereceğimiz Chardonnay'ler, daha da güzel olacak..."