|
Yılbaşı taşlaması isyan mıydı?
Yılbaşı gecesi yeni yıla girdikten 10 dakika sonra bir grup insan "Açız, aç" ve "İ... sosyete" sloganlarıyla The Marmara otelini taşlamaya başladı. Kalabalıktan biri kendini yaktı. Çevik Kuvvet geldi, kalabalık dağıtıldı, bir kişi yaka paça götürüldü.
Ancak kim neyi niçin yaptı anlaşılamadı. Olay üzerine çeşitli yazarlar olayın fakirin zengine karşı bir isyanı olduğunu yazdılar. The Marmara'nın Genel Müdürü, Hıncal Uluç ve sosyolog Hülya Tufan Tanrıöver ise aksi görüşte.
Sosyal patlama
Celal Çapa
Lokanta ve gece kulübü işletmecisi
Bu olay beni uzun yıllardan beri geren bir olay. Ben bunu sosyal patlama olarak görüyorum. Bunun nedeni Taksim'deki insanlar değil devlet büyüklerimizdir. Ne içeride eğlenenler ne de dışarıdakiler olayın nedenidir. Bana "Havana" filmini hatırlattı. Zenginler içeride eğlenirken dışarıda ihtilal olmuştu. Taksim'de isyan edenleri eleştiremiyorum. Patlamanın haklılığı olmaz ama izahı var. Medyaya büyük iş düşüyor. Bütün programlar eğlence programına dönüşünce ben bile imreniyorum. Sindirmek ve dindirmek bizlerin elinde.
Başkasının malını gözetliyoruz
Hülya Tufan Tanrıöver
Siyaset Sosyoloğu
Buna benzer hareketler hep vardı. Türk milleti eğlenmeyi beceremiyor. Alkol duvarı alkolsüzken bile aşılıyor. 50 sene önce de düğünde havaya ateş açılır adamlar öldürülürdü, şimdi de öyle. Görüldüğü kadarıyla küçük organize bir grup. Lüks tüketimi temsil eden bir yere yönelmiş olarak tabii ki algılanabilir. Beş altı yıl önceki 1 Mayıs gösterisi sırasında Kadıköy'deki laleler yolunmuştu ve benzeri tartışmalar çıkmıştı. Bir anlamda paralellik kurulabilir. 'Memleketin başka sorunları varken' lüks tüketim kışkırtıcı bir hal alıyor. Burada en önemlisi şu: Dünyanın bütün ülkelerinde lüks tüketim ve yoksulluk var. Ama lüks tüketimin bu kadar yaygın gösteriye dönüştüğü bir Batı ülkesi bilmiyorum. Paris'in kenar mahallesinde oturan bir çocuk lüks lokantalarda şampanyaların yerlere dökülmesini görmez. Medyayı suçlamıyorum çünkü olan bir şey aktarılıyor. Gösterişe meraklı bir sosyolojik yapı oluştu. Genel olarak kendi malımızı sergilemeye ve başkasının malını gözetlemeye yatkınız. Bir isyana eğilim var ama The Marmara olayından yola çıkarak uykularımızın kaçması da çok manalı gelmiyor.
İddia doğru olsa her gün isyan olur
Hıncal Uluç - Sabah yazarı
Bu konudaki düşüncem medyanın çok eksik haber yaptığı. Soğukta eğlenenler, sıcakta eğlenenleri görmüş ve oteli taşlamaya başlamışlar. Bundan daha saçma sapan bir hikaye duymadım. Dünyanın her yerinde meydanda toplanılır ve eğlenilir. Hiçbirisinin aklına soğukta eğleniyoruz diye içerdekileri taşlamak gelmez. İçerden birileri tahrik mi etmiş, el kol hareketleri mi yapmış? Hiçbir haber bu olayın iç yüzünü anlatmıyor. Bunun bir isyan olduğunu katiyen düşünmüyorum. Zenginliğe karşı isyan başlasa her gün boğaz yolunda yürüyen fakir fukaranın oradaki tekneleri ateşe vermesi lazım. İsyan fikrini savunan yazarlar Türkiye'yi belli bir yerlere sürüklemeye, belli fikirler vermeye çalışıyorlarsa onu bilmem. Yazar olmanın da bir sorumluluğu var. Marmara Oteli taşlamasının ardında sınıfsal kavga olduğunu iddia edersen 1917 kafasıyla, yarın insanları başka otellere, evlere saldırtmaya teşvik edersin. İstenen o mu acaba?
Entegre olmamanın sıkıntısı
Doğan Heper- Milliyet yazarı (4 Ocak 2001 günkü yazısı)
Yılbaşı gecesi Taksim Meydanı'nda yaşanan olaylar Türkiye tarihinde bir "milat"tır. Türkiye'de sınıflar arası çatışmanın pratiğe dökülme istidadının göstergesidir. Sosyal ve kültürel farklılıkların çatışmasından çıkan kıvılcımdır. Gelir dağılımı adaletsizliğinin sonucudur. Kendini kabul ettirememenin verdiği ezikliğin dışa vuruşudur. Entegre olamamanın sıkıntısıdır. Türkiye'de birden fazla Türkiye oluşunun ispatıdır. Göç, varoş, işsizlik üçgenindeki sıkışmadan doğan patlamadır... Dışarıdakiler, içeridekileri tanımıyordu, ama fırlatılan her taşta, her şişede hırs vardı, kin vardı...f Toplumsal barış böyle bir psikolojik temel üzerine inşa edilebilir mi? Taksim olayı gerçeğin anlaşılması için turnusol kağıdı işlevi görmüştür: Türkiye'nin sosyal düzeni alarm veriyor. Duyan yok mu?"
El sallama yanlış anlaşıldı
The Marmara Oteli'nin Genel Müdürü Cem Gündeş olay sırasında otelde bulunuyormuş. Gündeş, durumu fazla abartmamak gerektiği, taşlamanın bir sosyal patlama olmadığı görüşünde.
Olay tam olarak nasıl gelişti?
12'yi 10 geçe ilk taş geldi. Derken bayağı taş ve şişeler atılmaya başlandı. Sadece dış camlar kırıldı. İçeriye herhangi bir şey düşmedi. On dakika sürdü. Bir iki taş da Cafe Marmara'ya geldi. Orayı tamamen boşalttık. Yukarı kattaki misafirleriyse cam kenarından uzaklaştırdık, perdeleri indirdik. Birileri otele girmeye teşebbüs eder gibi yaptı ama o sırada Çevik Kuvvet geldi.
Nasıl yorumluyorsunuz?
Taşkınlıktan başka bir şey değil. Stadyumda nasıl oluyorsa, burada da oldu. Yurtdışında da olmuş. Aşırı alkol, toplum psikolojisi. 12-14 yaşında çocuklardılar. Herhangi sosyal bir sorunun bilincinde olamayacak çocuklar. Olan turizme oldu. Yurtdışındaki rakiplerimiz bunu Türkiye aleyhinde çok iyi kullanabilirler. Turizm gerçeği hiç tanıtılmamış.
İçerdekiler ne yaptı?
Hayat bire çeyrek kala tamamen normale döndü. Genelde sakin karşılandı.
Zarar ne kadar?
3 milyar lira civarında.
Rezervasyon iptal eden oldu mu?
Şu an söz konusu değil.
Toplumsal isyan olduğu söyleniyor...
Katılmıyorum. Uçurum var tabii, orta kesim gittikçe eriyor ama bunu ona bağlamamak lazım. Korkunç bir lüks durum yoktu ki otelin içinde. Tuvaletler, smokinler, havai fişekler yoktu. Eğer alanda başka bir aktivite olsaydı böyle bir şey olmazdı. Bir konser mesela. Enerji oraya akardı. Bir başıboşluktan, oluyor. Toplanacakları belli. İnsanları meşgul etmek lazımdı.
Otelden bir tahrik söz konusu mu?
Saat 12'de içerdekiler iyi niyetleriyle el sallamış olabilir ama dışarıdakiler onu yanlış değerlendirmiş olabilir. Bilemiyoruz.
Güvenlik önlemlerinizi artırdınız mı?
Mevcut güvenlik önlemleri devam ediyor. Otelin içinde tabii. Sokağa karışacak değiliz.
Sokaktaki insan ne diyor?
Yapanlar adam değil
Naci Günday (reklamcı)
Halkın zenginliğe karşı isyanı olduğunu düşünüyorum. Kendisini ifade edemeyen kitle böyle ifade ediyor. Uçurum çok açılmıştır. Televizyonlar bu uçurumu her gün göstererek halkı bugünlere getirmiştir. Devamı gelecektir.
Ayla Özkan (öğretmen)
Şaşırtıcı bulmuyorum. Gelir dağılımı bu kadar bozulmuş bir toplumda bunun olması çok normal.
Nalan Tekin (arkeolog)
Dört yıldır İngiltere'de yaşıyorum, yeni geldim. Otel taşlama beni çok şaşırttı. Türkiye'de çok keskin değişimler olmuş. Fakirliktendir.
Yaşar Seymen (boyacı)
Çok ayıp bir şey. Böyle bir şey yapılmamalı. Ben de fakirim ama böyle şeyler aklıma gelmiyor. Hiç onaylamıyorum. Zaten yapanlar adam değil.
Mutlu Tönbekici
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|