"Önce..."
Bugün üç ayrı konuyu yazacağız... Birincisi "Affa... Affın kapsamının genişletilip, genişletilmeyeceğine" dair.
Anayasa Mahkemesi'ne pekçok "başvuru" geldi.
Yurdun "değişik" yerlerinden.
"Değişik" mahkemelerden.
Bu başvurular yüce mahkemenin "raportörü" tarafından incelendi.
Şimdi "ne" olacak?
Anayasa Mahkemesi, Pazartesi günü, saat 10.00'da toplanacak.
"Şu ana kadarki başvurular" ele alınacak.
* Raportör, ne diyor?
* Konuyu, Anayasa Mahkemesi'ne gönderen mahkeme, gerçekten "o konuda yetkili mahkeme mi?"
*Yerel mahkemenin "iptalini istediği yasa maddesi", görüşülen davada uygulanacak olan madde mi?
* Konu, Ankara'ya "yasada belirtilen süre içinde mi" gönderildi?
"Bunlar" incelenecek.
Bunlar "esasa ait olmayan" işlemler.
"Usul" konuları.
Eğer başvurular "usulüne uygun ise" Anayasa Mahkemesi "esas hakkında müzakere açılması" kararını alacak.
Ve "dava dosyaları" yeniden raportöre verilecek:
- İnceleyiniz... Esas hakkındaki görüşünüzü bildiriniz.
Raportörün "esas hakkındaki raporu"gelince de...
Anayasa Mahkemesi'nin "11 üyesi" toplanacak.
"Affı genişletecek."
Veya...
"Genişletmeyecek."
Tabii bu arada "yeni başvurular" yağmaya devam edecek.
Onlara da "aynı işlemler" uygulanacak.
***
İkinci konumuz "Fazilet."
Dün Meclis'te "Anayasa Komisyonu Başkanı Turhan Tayan'la" karşılaştık.
"Hayırdır" dedik:
- Anayasa değişikliği... Parti kapatmanın güçleştirilmesi meselesi... Neden gecikiyor?
Turhan Tayan:
- İnanılır gibi değil ama... Fazilet, taş koyuyor.
- Neden?
- Olacak şey değil ama... Fazilet, krizi seviyor.
- Yani... Partilerinin kapanmasını mı istiyorlar?
- Bir kısmı "aman kapanmasın" diye uğraşırken... Bir kısmı da... Akla, mantığa sığımıyor ama... "Partinin kapanmasını" istiyor.
***
"Üçüncü konumuz" ise sergi...
İstiklal Marşı'nın şairi, Mehmet Akif'in ölüm yıldönümü nedeniyle "TBMM koridorlarında açılan sergi.
Yurdun dört bucağından "Meclis'e gelen ziyaretçiler..."
"Seçmenler... Delegeler..."
Sergiye büyük ilgi gösteriyorlar.
Bir resim...
"Mustafa Kemal ve milletvekilleri, ilk Meclis'in balkonundalar."
Bir başka resim:
"23 Nisan 1920... Milletvekilleri, Hacıbayram'da Cuma'yı kılmışlar... TBMM'nin açılışı için, Meclis'e yürüyorlar."
Bir resim daha:
"18 Haziran 1920... TBMM üyeleri ve halk, ilk Meclis'in önünde, "vatanın kurtuluşu için" dua ediyorlar.
Yine bir resim:
"Üsteğmen İ. Hakkı Tekçe'nin kurduğu muhafız alayı TBMM önünde... Resimde, sol başta Vehbi Koç."
Yine bir resim:
"23 Nisan 1921... Meclis bir yaşında... Meclis'in önünde tören."
Biz resimlere bakarken...
"Emekli öğretmen olduğunu söyleyen" bir yaşlı hanım, yanımıza yaklaşıyor.
Resimdekileri... "İlk meclisin milletvekillerini" gösteriyor:
- Yavuz Bey... Onlar "önce vatan" diyorlardı... "Önce para" değil...
Ve "ağlayarak" uzaklaşıyor.