Kamuoyuna
Genelkurmay açıklamasında kamuoyuna verilen mesaj, Başbakan Ecevit'i de, rahatlatacak cinsten: 'Bir gazetede 'üst düzey bir askeri yetkiliye atfen verilen haber,' Genelkurmaya göre şahsi görüştür, gerçeği yansıtmamaktadır ve Türk Silahlı Kuvvetlerini bağlamaz.

Asker, açıklamanın bir başka yerinde de 'varsa bireysel hatalardan' söz edilerek, iğneyi kendisine batırıyor. Böylelikle Kıvrıkoğlu, Başbakan Ecevit'in 'Genelkurmay ve Jandarma bu açıklamanın arkasında değil sözlerini doğruluyor. Yani asker, 'ben bu yolsuzluk operasyonunun siyasi otoritenin sorgulamasına dönüştürülmesinden yana değilim' diyor.

Ecevit'e
Bu noktadan devamla, asker Başbakan Ecevit'e 'siz de böyle yapın ve bu işin bir genelleme ile rejim tartışmasına dönüşmesine izin vermeyin' diyor. Ecevit'e, muhtemelen Çarşamba günkü grup konuşmasında kullandığı 'bilgilerimize göre bazı demokrasiyi özümsememiş gruplar' sözlerinden hareketle, 'bilgilerinizi bizle paylaşın' mesajı da veriliyor.

Genelkurmay 'çünkü' diyor, 'biz tüm araştırmalarımıza göre bu açıklamayı yapan subayı bulamadık.'

Yılmaz'a
Genelkurmay en sert mesajı Başbakan Yardımcısı ve ANAP lider Yılmaz'a yöneltiyor: 'Askeri dönemlerde en büyük yolsuzlukların yapıldığı suçlaması ve askerin Avrupa Birliği'ne katılıma karşı olduğu iması Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapılmış en büyük iftiradır.'

Dahası, Yılmaz, yolsuzlukla mücadele operasyonlarını yürüten kurumları 'siyasi çekişme içine çekerek pasifize etmeye çalışmakla' suçlanıyor. Ve ardından bunun 'gerçek anlamda karanlığı özleyen grupların yararına olduğu iddiası geliyor. Bu sözler Başkentte pek çok kaşın çatılmasına yol açıyor.

Ve askere
Genelkurmay Başkanı, belki de en üstü kapalı, ama en ısrarlı mesajı, kendi bünyesine veriyor: 'Daha önce de söyledim. Artık kimse benden izinsiz TSK adına konuşmasın. Ben gereken her şeyi, gereken yerde söylüyorum.' Bu mesaj, Kıvrıkoğlu'nun iş başına geldiği günden bu yana olan uygulamalarıyla uyum içinde. Kıvrıkoğlu 28 Şubat günlerinin, askerin medyada her gün söz söylemesine (belki de sözünü eskitmesine) yol açan uygulamasından yana değil.

Bunun doğal sonucu olarak, sözleri Hürriyet gazetesine haber olan subayın kimliği belki hiçbir zaman kamuoyuna açık bir infaza konu olmayacak. Ama belki de ilk Yüksek Askeri Şura'da sessizce emekli edilebilecek.

MURAT YETKİN