|
Askerin yanıtı sert oldu
Genelkurmay'ın operasyonla ilgili demeçlere cevap bombardımanı niteliği taşıyan açıklamasında, 'TSK tehlikeli bir tartışma içine çekilmektedir' denildi
Genelkurmay Başkanlığı, rejim krizine dönüşen "Beyaz Enerji" operasyonu ile ilgili "Düğmeye o basmadı, biz bastık" haberi ve sonrasındaki gelişmeler ile ilgili sert bir açıklama yaptı. Cevap bombardımanı şeklindeki açıklamada, "Yürütülmekte bulunan faaliyet, bir yolsuzluk operasyonu olmasına rağmen, tartışmanın anlaşılamayan bir yaklaşımla, konuyla ilgisi bulunmayan silahlı kuvvetlerle ilişkilendirilmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ciddi rahatsızlık duyulmasına neden olmuştur" denildi. Açıklamada, TSK üzerinden siyaset yapmak suretiyle ordunun yıpratılmaya çalışıldığı belirtilerek bunun ülke yararına olmayan bir yaklaşım olduğu vurgulandı.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün öğle saatlerinde yapılan açıklama aynen şöyle:
* Son günlerde yürütülmekte bulunulan bir operasyona istinaden, bazı yayın organlarında yer alan haberler, yorumlar ve verilen çeşitli demeçlerle; TSK'nin anlamsız ve tehlikeli bir siyasi tartışmanın içine çekilmekte olduğu büyük bir endişe ile izlenmektedir.
* Yürütülmekte olan bu operasyonun doğrudan Silahlı Kuvvetlerle bir ilgisi olmadığı gibi, esasen Silahlı Kuvvetlerin sorumluluk sahası içindeki bir konu da değildir. Operasyon, ilgili Bakanlığın bilgisi ve yargı organlarının denetimi altında Jandarma Genel Komutanlığı`nın adli yetki ve sorumluluğunda ve jandarmaya verilen görev kapsamında yürütülmektedir. Tüm bu faaliyetlerde TSK'nin herhangi bir etkisi ve sorumluluğu bulunmamaktadır.
GENELKURMAY'I BAĞLAMAZ
* 8 Ocak 2001 tarihli bir gazetede, "üst düzey bir askeri yetkiliye" atfen verilen haberin, Silahlı Kuvvetler`in görüşünü açıklaması gibi topluma yansıtılması, Genelkurmay Başkanlığının benzer konularda daha önce yayınlanan açıklamalarında ifade edilen temel görüşleri ile çelişmekte ve gerçeği yansıtmamaktadır.
* TSK, görevi gereği sorumlu bulunduğu ve sorumluluğunu büyük bir bilinç ve onurla taşıdığı alanlarda gerektiğinde görüşlerini kendisine tanınan yasal çerçevede, Genelkurmay Başkanlığı seviyesinde açıklamaktadır. Bu açıklamaların dışında kim tarafından hangi ortamda ve hangi sebeple söylenmiş olursa olsun hiçbir siyasi görüşün Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bağlamayacağı ve dolayısıyla bu tür beyanlardan yola çıkılarak yapılan yorumların gerçeği yansıtmayacağı birçok kez belirtildiği gibi en son 29 Aralık 2000 tarihinde de resmi bir açıklama ile kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
* Jandarma Genel Komutanlığı, bu konuda herhangi bir beyanının olmadığını bir basın duyurusu ile yayınlamasına rağmen; söz konusu olayla ilgili hiçbir ilişkisi bulunmayan Silahlı Kuvvetlere yönelik olumsuz demeç ve yorumlar, maksatlı ve maksatsız olarak devam etmiştir.
REJİM SORUNU YAPILMASIN
* Söz konusu edilen "askeri yetkili komutan" Jandarma Genel Komutanlığının titiz araştırmalarına rağmen tespit edilememiştir. Bilinen bir gerçektir ki TSK, kendisini ulus ve vatanına adayan bir kurumdur ve temel değeri ve direği de disiplindir. Yapılan yorumlarda "Demokrasiyi özümseyememiş kişi ve gruplar"ın varlığı hakkında şüphe uyandıracak şekilde beyanda bulunan makam, kişi ve basın organlarının bu konuda net bilgi vermeleri durumunda, gerekli yasal işlemin yapılacağından hiç kimsenin şüphesi olmaması gerekir.
* Diğer taraftan yürütülmekte bulunan faaliyet, bir yolsuzluk operasyonu olmasına rağmen tartışmanın anlaşılamayan bir yaklaşımla, konuyla ilgisi bulunmayan Silahlı Kuvvetlerle ilişkilendirilmesi, TSK'nde ciddi rahatsızlık duyulmasına neden olmuştur.
* Bir yolsuzluk operasyonu çerçevesinde verildiği söylenen beyanatın, bir genelleme ile rejim tartışması haline dönüştürülmesi, TSK üzerinden siyaset yapmak suretiyle ordunun yıpratılmaya çalışılması ülke yararına olmayan bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.
* Ayrıca, Askeri dönemlerde en büyük yolsuzlukların yapıldığı şeklindeki suçlamalar, Avrupa Birliği'ne katılım ile operasyon arasında ilişki kurularak ve operasyonu bu katılıma karşı olanların tertiplediği ileri sürülerek TSK'nin Avrupa Birliği'ne karşı olduğu ve tertipçilerin arasında bulunduğu imajının yaratılmaya çalışılması, konu ile hiçbir ilgisi bulunmayan TSK'ne karşı yapılmış en büyük iftiradır.
KARANLIĞI ÖZLEYENLERE YARAR
* GENELKURMAY Başkanlığı; her zaman ve her ortamda yolsuzlukla mücadelenin gerekliliğini savunmuş ve beyan etmiştir. Yasal zeminde yapılan bu mücadeleyi yürüten kurumların, eğer varsa bireysel hatalardan kaynaklanan nedenlerle yıpratılmasının, pasifize edilmesinin, siyasi çıkar ve çekişme alanlarına çekilmek istenmesinin gerçek anlamda "karanlığı özleyen" kişi ve grupların yararına olacağı, görülmesi gereken açık bir gerçektir.
* TSK, "laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti" idealine gönülden bağlı, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi demokrasinin temel felsefelerini özümsemiş, ülkesinin ve milletinin hizmetinde olma özelliklerini günlük çekişmelerin ve tartışmaların üzerinde tutan anlayışı ile ulusuna hizmete devam edecektir.
Ecevit suskun kaldı
Başbakan Bülent Ecevit, Genelkurmay'ın açıklaması ile ilgili değerlendirme yapmaktan kaçındı. Ecevit, dün öğle saatlerinde Başbakanlık Merkez Binası'ndan yemek için Başbakanlık Resmi Konutu'na gitmeden önce, gazeteciler aracılığıyla Genelkurmay'ın açıklamasını öğrendi.
Başbakan binadan ayrılmak üzereyken, Genelkurmay'dan gelen açıklama üzerine, soru sorma isteği, Basın Müşaviri aracılığıyla saat 13.30'da Başbakan'a iletildi. Bunun üzerine Başbakan, Genelkurmay'ın yazılı metnini okumak için çıkışını yaklaşık 10 dakika geciktirdi. Ecevit, metni okuduktan sonra, gazetecilerin çıkışta "Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamaları oldu. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusunu cevaplandırmaktan kaçındı. Ecevit soruya "Şimdilik bir şey söylemek istemiyorum" demekle yetindi.
Kutan: Teksuçlu ANAP
FP Genel Başkanı Recai Kutan, "Beyaz Enerji Operasyonu" ile ortaya çıkan yolsuzluklarla ilgili ANAP döneminde atanan eski bürokratları suçladı. Kutan, bir gazetecinin, "Genelkurmay'ın, devam eden Beyaz Enerji Operasyonu ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamayı" sorması üzerine, ANAP'lı Enerji Bakanı'nın, bugün hakkında iddialar bulunan bürokratları göreve atadığını öne süren FP lideri Kutan, "Bugün hakkında iddia olan bürokratlar, o dönem atanmış bürokratlardır" diye konuştu.
|
Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|