Beşiktaş'ta operasyon başlamadan bitti. 'Neşter' kullanılmadı. Başkan Bilgili neşteri ilk telaffuz ettiğinde, bunu "Transfer yapılacak" şeklinde algılamış ve havalara sıçramıştım. Doğrusu çok safmışım. Meğer neşter başka nedenlerle gündeme getirilmiş. Neşter havada asılı kaldı, kelle koparılmadı, futbolcu transfer edilmedi.
Mehmet haberi ortalığı karıştırdı. Herkes haberi basına kimin sızdırdığını merak etti. Bu kervana Hıncal Uluç da katıldı. NTV'de, "Haberi Sanlı'ya Ahmet Hamoğlu verdi" demez mi! Pes doğrusu! Yok Hıncal hocam, tutturamadın. Bunu sana söyleyen, sallamış. Belki de Hamoğlu düşmanları seni tongaya düşürdü. Neyse, olur böyle şeyler.
Peşinden de 'Neşter' lafını ortaya attı. Yöneticiler de durmadan operasyondan söz ettiler, reçeteler yazdılar. Avrupa'da hiçbir kulübün başkanı ve yöneticileri teknik işlere karışmaz, bununla ilgili açıklamalarda bulunmaz. Yönetim kurulu, kilit noktalardaki görevlileri seçer, denetler, başarılı bulmazsa değiştirir.
Yönetim iki eski futbolcu kardeşimizi alarak sözüm ona transfer komitesi oluşturdu. Bu, tamamen göz boyamadır. Avrupa'daki transfer komiteleri en az 10 kişiden oluşur ve tam gün çalışır. Yurt içi, yurt dışı tamamen taranır. Transfer çalışması böyle yapılır. Yoksa, "Eski tas eski hamam" devam mı edilecek?
Halka arz'a ilk "Evet" diyen ben oldum. Kasaya milyon dolarlar girmesi Beşiktaş Kulübü için son derece önemli. Ancak bu paraların nasıl kullanılacağı çok daha önemli. Yönetim bizleri hayâl kırıklığına uğratmamalı. Yanlış transfer yapmak, hem halka arzdan gelecek parayı sıfırlar, hem de Beşiktaş'a gönül verenlerin tüm umutlarını yokeder.
Bunun tepkisi de büyük olur!