* ŞŞ: Bu arada yeni başlayan bir ilişkiniz olsa, bitti. Dizi boyunca bir ilişki yaşamaya vakit bulamadık. Daha doğrusu böyle bir hevesimiz olmadı. Zaten biz böyle yaşamaya alışmışız. Bir dizi ile mi bozulacağız?(Kahkahalar)
Kebapçıya aşık olabilirim
* Gerçek hayatta Ali Haydar tipinde birine, bir kepapçıya aşık olabilir miydiniz?
* TŞ: Olurum tabii. Mesleği hiç önemli değil. Önemli olan o insanın sağlam kişiliği.
* Aşık olursunuz da birlikte olabilir misiniz statü olarak?
* TŞ: Yani anlaşırsak olurum tabii.
* Ya siz Hanım gibi bir mezeciyle bir ilişki yaşayabilir misiniz?
* ŞŞ: Bu bir fantazi. Gerçekleşmeyecek bir şey. Herkes kendine uygun ortamlarda kendine uygun kişilerle karşılaşıyor. Devamlı mutfaklarda dolaşırsam tabii bir mezeciyle de karşılarım. Acaba Ali Haydar gibi biri var mı diye kenar mahalle kebapçılarını dolaşırsa, tabii Türkan'ın başına bir şey gelir. (Kahkahalar)
* Dizinin dışında neler paylaşıyorsunuz?
* TŞ: Bundan sonra paylaşacağız herhalde...
* ŞŞ: Her sabah ormana gidiyoruz! Atayım bari sansasyon olsun.
* TŞ: Tabii bundan sonra birbirimizi çok özleyeceğiz. Telefon açacağız...
* ŞŞ: Bu bir Türkan Şoray-Şener Şen dizisi değil. Dizinin bitmesi o kadar üzmedi bizi. Fakat ekipten ayrılmak üzdü. Bu kadar iş yaptım, ilk defa bu kadar yoğun duygular duydum. Ciddi söylüyorum. Türkan Hanım'ın özel yeri ayrı. Ama diğer bütün ekip, kameramanından set işçisine bütün o genç arkadaşlar, tuhaf bir beraberlik oluşturdu. Beni derinden etkileyen bir şey bu. Bu yoğun duyguları nasıl halledeceğiz? Ben onun derdindeyim.
* TŞ: Çok birbirimize alıştık. Birbirimizi görmeden nasıl geçecek günler?
* ŞŞ: Vesileler yaratacağız. Ben ekibi arada bir telefon edip toplamayı düşünüyorum zaman zaman.
Bir tahmin:
Dizi 20 yıl sonraki halleriyle bitecek
Şoray ve Şen dizinin sonunu bir türlü söylemeyince Nuriye Akman da bir tahmin yaptı
* Dizinin sonunu söylemeyecek misiniz bana?
* TŞ: Yok sürpriz...
* Neden dizide Hanım'la Ali Haydar'ın bir çocuğu yok?
* ŞŞ: Daha yeni evlendiler.
-Ben senarist olsaydım, onlara bir çocuk verirdim.
* TŞ: Neden?
* Madem ki son bölüm, dizinin hayalde devamını sağlar. İyilik, devamlılık motifi en iyi çocukla simgelenir. .
* ŞŞ: Dizi o kadar güzel bitiyor ki. Dizi devam etsin diyenlerin hepsi, seyrettikten sonra nasıl devam edecek diyecek.
* Ben senarist olsam ne yazardım acaba? Bir çocuk doğurturum Hanım'a. Sonra da dizi ne yaparsam devam etmez hale gelir diye düşünelim.. Atıyorum. 20 yıl sonraki hallerini gösteririm. Seyircinin psikolojisini doyururum....
Birbirimize aşık olsak söyleriz
* Bu dizide birbirinize aşık olduğunu söylüyorlar
* TŞ: (Gülüyor) Harika...
* ŞŞ: Her dizide çıkar böyle şeyler. Aşık olsak söyleriz. Niye? İkimiz de çok müsait durumdayız. (Kahkahalar)
* TŞ: Çok doğru.
* Öyleyse neden aşık olmadılar diye sorarlarsa?
* ŞŞ: Onlar da bir zahmet kendilerine başka işler bulsunlar. Biz seyirciye soruyor muyuz sen kime aşık oldun diye.
* Şener Bey, Türkan Hanım'ın karakterinde biriyle birliktelik zor mu gelir?
* TŞ: Ben niye zor olayım? Fazla da kolay gelir belki.
* ŞŞ: Tabii canım niye zor gelsin?
* Şener Bey'in karakterinde biriyle yaşamak nasıl gelirdi size?
* TŞ: İyi gelirdi. Ama başka anlamlara çıkarmasın kimse bu konuşmalardan...
* ŞŞ: Sonunda itiraf ettiler demesinler. Biz aşık olsak söyleriz, merak etmesinler.
* İlkeli insanların da kendi çizgilerinden saptıkları anlar, zaafları vardır, bunlarla onların gerçekliğini daha iyi kavrarız. Türkan'ın ve Şener'in çizgi dışına çıktıkları anlar var mı?
* ŞŞ: Valla benim çok sakin, yalnız bir yaşamım var. Kendimde eleştirdiğim taraf, karşı tarafa özen gösteririm ikili ilişkilerde. Ondan da aynı özeni beklerim. Fakat bu yanlış bir tavır. Geç anladım taşın sert olduğunu.
* Su insanı boğar, ateş yakarmış...
* ŞŞ: İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Yani belli etmek lazım neden kırıldığınızı, neden üzüldüğünüzü. Kendimde gördüğüm en büyük eksiklik bu.
* TŞ: Benim de en kötü tarafım, konuşmamam. Suskunluk en kötü şeymiş kadın-erkek ilişkilerinde. Ben de yeni anlıyorum.
* TŞ: Hiç olmazsa bunu farkettik.
* ŞŞ: Epey geç oldu.