TCDD 1. Bölge Müdürü Sayın Ömer Yılmaz'ın, banliyö trenlerinin bakımsızlığını ve yolcuların "tren çeteleri"ne karşı korunmasız kalmasını ele alan yazımıza gönderdiği yanıtın bir bölümüne dün yer verdik. Yılmaz, kaygı verici ve düşündürücü gerçeklerin altını çizerek şöyle devam ediyor:
"Trenlerde ve istasyonlarda meydana gelen olaylarda şüpheli ve suçlular güvenlik görevlilerimiz tarafından yakalanarak en yakın mıntıka karakollarına teslim edilmektedir. Bu şekilde yakalanıp teslim edilen şahıslar bir müddet sonra yine istasyonlarımızda görülmektedir. Aynı suçu defalarca işleyen, tekrar tren istasyonlarında görülen yankesici ve çeteler güvenlik görevlilerimizi, görevleri dışında, özel hayatlarında takip ve tehdit etmekte, sürekli tacizde bulunmaktadırlar.
Tren çetelerini, gaspçıları, seyyar satıcıları trenlerimizden ve istasyonlarımızdan tamamen temizlememiz için sivil polislerle güvenlik görevlilerimizin birlikte çalışması ve karakola intikal eden olaylarda personelimize yardımcı olunması gerekmektedir."
Sayın Yılmaz medeni cesaret gösterdi; güneşi balçıkla sıvamaya çalışmayıp acı ve ürkütücü gerçekleri tüm çıplaklığıyla, dobra dobra dile getirdi. Resmen "İmdat" mesajı çıkardı. Anlattıkları, "hayati uyarılar" olarak algılanmalı. Acil önlemler sıkı bir eşgüdümle alınmalı. Aksi halde banliyö trenlerinde seyahat eden milyonlarca İstanbullu'nun can ve mal güvenliği, haydutların insafına bırakılmış olur.